Atatürk Latife'den boşanmadı iddiası!
Abone olAtatürk'ün Lütife Hanım ile süren 2 yıllık evliliğiyle ilgili iddialar bitmiyor. Son iddia çok konuşulacak
Atatürk'ün kısa süren fırtınalı evlilik hayatıyla ilgili
bir iddia daha ortaya çıktı. İddiaya göre Atatürk Latife Tekin ile
teknik olarak boşanmamış.
Resmi tarihe göre Latife Hanım ile Mustafa Kemal 1923'te evlenip
1925'te boşandı.
Atatürk de Latife hanım da bu ilişkiyle ilgili ölene kadar hiç
konuşmadı. Ancak Atatürk'ün evliliğiyle ilgili iddialar hiç
bitmedi. İşte onlardan birini Atatürk'ün hayatı üzerine yazdığı
kitaplarla gündeme gelen Fatih Bayhan yazdı. Bayhan'ın kitabında
Latife Hanım'ın yeğeni Mehmet Sadık Öke bu evlilikle ilgili
tartışma yaratacak bir iddiada bulundu.
İddiaya göre o dönem Enver Paşa'nın çıkmasına ön ayak olduğu 1917
tarihli 'Aile Hukuku Kararnamesi' var. Bu kararnameye göre, o
dönemde kadın boşanmayı kabul etmezse ve mücbir (zorunlu) bir sebep
yoksa kadı boşanmayı onaylayamaz. O sıralar Türkiye Cumhuriyeti
kurulmasına rağmen yeni kanun henüz çıkmamıştır. Bununla ilgili bir
başka kanun olmadığı ve boşanma bu kanuna göre yapılmadığı için,
Latife ve Atatürk evli sayılır.
Öke durumu şöyle anlatıyor:
TEKNİK OLARAK HALA EVLİLER
"Bu boşanma şeklen bu kararnameye uygun ama özü itibariyle uygun
değildir. Çünkü Latife Hanım boşanmak istememiştir. Oysa Mustafa
Kemal, 'Biz Latife Hanım ile beraber ayrılmaya karar verdik.'
diyor. Bunu kararnameye uygun olabilmesi için söylüyor. Bazıları
diyebilir ki, İstiklal Savaşı sırasında bu kararname askıya alındı
veya iptal edildi. Oysa bu kararname sadece İstanbul'da askıya
alındı zira Ankara Hükümeti, İstanbul Hükümeti'ni tanımadığını ilan
etmişti. Bu durumda bahsedilen aile hukuku kararnamesinin İstanbul
Hükümeti'nin bir tasarrufu olarak askıya alınmasının da hukuki bir
geçerliliği yoktu. Mustafa Kemal'in var olan kararnameden daha geri
bir usulle boşanması yakışık alır bir hareket olmayacaktı. Yani bir
taraf kabul etmiyorsa, son aile kararnamesi de bu yönde olduğuna
göre ondan daha gerideki bir yöntemle, yani üç kez 'boş ol' demekle
boşanması mümkün değil. Teknik olarak Latife ve Atatürk hâlen
evlidir. Ama ikisi de birbirlerine olan sevgilerinden dolayı konuyu
hiç gündeme getirmedi."
Mustafa Kemal Paşa, "Biz Latife Hanım ile boşanmaya karar verdik." diyor, ancak yazının altında tek imza var. İfade çoğul; ama imza tek. Paşa, karısı adına kararı daha doğrusu kendi kararını deklare ediyor. Latife'nin annesi; "Alafranga evlendiler, alaturka boşandılar." diyerek ince bir sitemde bulunur.
TOKAT VE KANLI YELPAZE
Mehmet Sadık Öke tartışmaya yol açacak ilginç bir başka olayı da
anlatıyor. Kanlı yelpaze olayı. Öke'nin anlatımına göre o
akşam Köşk'te resmî davet var. Mareşal Fevzi Çakmak, İsmet Paşa,
Amerikan ve Avusturya maslahatgüzarları, Latife teyzemin kardeşi
Paris sefareti üçüncü kâtibi İsmail Bey ve eşi Melahat Hanım da
davetlilerden birkaçı. Kalabalık bir davet ve bunaltıcı derecede
sıcak bir akşam. Paşa, her zaman olduğu gibi Latife Hanım'a,
"Piyano çal." demiş. Latife Hanım "Şimdi çalamam, buradakilerin
hiçbiri dinlemiyor, yorgunum" sözleriyle karşı çıkınca Atatürk
sinirleniyor.
ATATÜRK TOKAT ATMAK İSTEMİŞ
Bunun üzerine Vedat piyano çalıyor. Vedat eseri bitirince Paşa
gidip alnından öperek teşekkür eder. O andan itibaren ikisi
birbirine biraz sert davranmaya başlıyor. "Sen benim yerime Vedat'a
çaldırıyorsun, niye çaldırıyorsun, çaldırma. Zaten buradakilerin
hiçbiri dinlemiyor. Hatalı çaldı, iyi çalmadı, bak kimse anlamadı."
diyor. Bunun üzerine Mustafa Kemal, "Hanımefendi buradakilerin
hepsi anlıyor ama siz anlamıyorsunuz." deyince Latife Hanım
elindeki yelpazeyi hızla avucunun içine vuruyor ve elini kesiyor.
Buna çok sinirlenen Mustafa Kemal tokat atmak üzere elini
kaldırmış. Latife teyzem de gayr-i ihtiyari elini yüzüne siper
etmek için kaldırınca eli Paşa'nın yanağına çarpıyor ve elindeki
kan onun yanağına bulaşıyor. Yanağı da biraz çiziliyor ama Latife
Hanım'ın elindeki kan bulaştığı için, Mustafa Kemal'in yüzünde
büyük bir yara var gibi gözüküyor." Bu olay komutanların ve
diplomatik erkânın önünde meydana geliyor. Bunun üzerine Avusturya
ve Amerikan maslahatgüzarları "Komutanların önünde karısından tokat
yedi. Türkiye Cumhuriyeti liderinin karizması çizildi. Her an bir
darbe beklenebilir." diye ülkelerine kripto yazmış. Bu olay
karı-kocanın ilişkilerinin hangi noktaya geldiğini gösteriyor.
TEYZEM KENDİNİ KORUMAK İSTEDİ
Sadık Öke bu olayı anlatırken ikili arasındaki ilişkinin artık
bittiğinin da altını çiziyor: "Latife teyzemin herkesin ortasında
kocasına, erkeğine tokat vurabilecek, el kaldırabilecek karakterde
bir yapısı yok. Teyzem, kocası elini kaldırınca kendini korumak
amacıyla elini yüzüne siper etmek için kaldırıyor ve onun eline
çarpıyor. Fakat o sırada Latife teyzemin tırnağı yüzüne geliyor,
yüzünü kesiyor. 'Bana bunu da mı yapacaktın Kemal!' diyor, 'Elini
de mi kaldıracaktın bir kadına?' Zira babası en sert kavgalarda
bile annesine bağırmayan bir insan. Ailesinde kadına el
kaldırıldığını, tokat atıldığını görmemiş. Bu, son noktayı koyan
olaydır.