Atalay'dan Zana'ya destek!
Abone olAtalay Leyla Zana'nın çıkışını, yargıyı ve yeni nesil Ak Parti'yi değerlendirdi...
Belkıs Kılıçkaya'nın sunduğu Doğru Açı programının
konuğu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay oldu. Atalay Leyla Zana'nın
çıkışını, yargıyı ve yeni nesil Ak Parti'yi
değerlendirdi.
90'lı yıllarda Meclis'ten yaka paça atılan bir kadın
milletvekilinin Başbakanla görüşmesini nasıl görüyorsunuz?
Çok güzel. Türkiye'de çok büyük değişimler oldu. Her alanda. Bunu
görmek istemeyenler oluyor. Aslında geniş bakılsa, demokratikleşme
ve insan hakları anlamında, siyasetin sivilleşmesi anlamında çok
büyük değişiklikler oldu.
Leyla Zana'nın Başbakan'la görüşmesinin ardından Hürriyet
Gazetesi'ne nispetle daha net bir üslubu vardı sanki. Şu an
geldiğimiz noktada Zana ismi ve kişiliği itibarıyla bir ilerleme
kaydettik mi?
Bu konular ne kadar özgür konuşulursa o kadar iyi. Şimdi artık
herşeyin konuşulduğu bir Türkiye'yi yaşıyoruz. Leyla Hanım'ın
ifadeleri, peşinden diğerlerinin onun üzerine yazdıkları konular
hepsi değerli. Bu konuların daha çok konuşulmasına vesile oldu.
İşin siyaset ve sivil tarafını özgürce konuşması oldu. Leyla Hanım
o rüzgarı estirdi. Çok rahatsız olanlar oldu. Partisi bundan çok
mutlu olmadı. Terör kesimi iyice rahatsız oldu. Bizim amacımız
terör bitsin, silahlar sussundu.
Türkiye'de bir değişim var ama bir yandan sokak da sertleşiyor. En
son örneğini BDP mitinginde gördük. Bunun sebebi nedir sizce?
Yine dar bakış. Yanlış bir şey. Türkiye bir 14 Temmuz yaşadı. Daha
1 yıl oldu. O iyi giden atmosferin değiştiği bir 14 Temmuz.
Silvan'da büyük bir terör olayı oldu. Ondan sonraki her politika
değişti. Kendilerinden içini dolduramadıkları çok anlamsız bir
özerklik tartışması oldu. Şimdi 14 Temmuz'da miting için izin
istiyorlar. Bu makul bir yaklaşım değil. Bu mitingi başka bir gün
talep edebilirlerdi. Şimdi bu günü simgeleştirerek miting yapmak
isterseniz olmaz. Artık şiddet taşımayan düşüncenin en rahat
şekilde ifadesini bulduğu bir ülke olsun istiyoruz. Başka bir talep
edilseydi bunlar sağlanabilirdi. Ben valiye miting konusunda
telkinde bulunmadım. İyi bir diyalogla bu duruma
gelmeyebilirdi.
Kürt aydınların Leyla Zana'ya verdiği desteği Orhan Miroğlu da
verdi. Bir yandan PKK şiddetini sert bir şekilde eleştirmek,
dağdaki çocukların inmesini teşvik etmek. Bir yandan da şiddeti çok
konuşamamak. Dağdan inişi teşvik ederken şiddeti teşvik edenlerin
de kahraman gibi görünmesi. Sizce ne yapılması gerekiyor da
yapılmıyor. Gerek karşı taraftan gerek hükümet tarafından...
Bu konu görüldüğünden ve sanıldığından daha karmaşık. Bu tür
konularda mesafe almak zaman istiyor. Sadece devlet tarafına
bakmamak gerekiyor. Karşı taraf çok karmaşık. Orada aydınlar var,
siyasi parti var, terör kesimiyle irtibat içinde gibi görünüyor.
Bir yandan Avrupa'dakiler var, bir yandan İmralı var bir yandan
Kuzey Irak'taki terör kesimi var. İyi analiz etmeye çalıştık.
Stratejinin temeli iyi anlamaktır. Anlamada ve analiz etmekte
zorlandığımız olmuştur. Kendi içinde çelişen şeyler var. Bir yandan
belki dış ülkelerin irtibatları olabilir. Olumlu bir şey oldu mu
hemen şiddet ortaya çıkıyor ve herşeyi berhava ediyor. Şu anda
Türkiye'de büyük bir değişim oldu. Halkla konuşuyoruz bunu. Biz
vatandaşlarla daha rahat anlaşıyoruz. Bugün gelinen noktayı onlarla
paylaşıyoruz. Bir yandan devlet yanlış politikalar izlemiş o
vatandaşın güvenini kaybetmiş. Biz parti ve hükümet olarak samimi
şekilde ırkçılığı reddeden bir bakış içerisindeyiz. Demokratikleşme
adımlarımızda daima mağdur olanlar gözönüne alınmıştır. Terör
olmasın, dursun herşey çok konuşulur ve yapılabilecekler daha iyi
yapılır.
Size ne mani oldu daha süratli gitmek için?
Pek çok şey. Neticede bu konuda 30 yılın birikimi var. Statükodan
faydalananlar var. Her türlü statükonun menfaatçileri var.
Statükoun değişiminden rahatsız olanlar var. İçeride de dışarıda da
zihniyet değişimi kolay değil. Bazen daha farklı bakanlar da
oluyor. Özellikle terör tarafında bunu kınamayan bir siyaset var.
Bunun ikisi o zaman birlikte oluyor. Ben kimseyi burada isim olarak
anmak istemiyorum. Bu süreç içinde çok fazla görüşmeler, konuşmalar
yaptık. Bölgede, siyasetin içinde, her kesimde. Orada büyük
tutarsızlıklar gördük. Silah bırakılmadan sağlıklı konuşulamaz.
Terör ve şiddet oldukça hiçbir konuyu sağlıklı olarak
değerlendiremezsiniz. Hem bu işin o tarafındaki konuşanlar da
siyaset kesimi daha rahatlık duyacaktır.
Dengir Mir Fırat 6 madde sıraladı. Anadilde eğitim, Anayasada Kürt
etnisitesine daha fazla vurgu olması dedi. Ademi merkeziyetçilikten
bahsetti. Katılır mısınız?
Vatandaşlarımızın gerçekten ihtiyacı olan hak ve hukuku
çerçevesinde değerlendirerek pek çok adım attık.
En önemlileri nedir?
Mesela okullarda dilin öğrenilmesi. Bu dil konuşulamıyordu. Müzik
kasetleri gizliydi. Önce kurslar denildi, ama fonksiyonel olmadı.
Bu görüşmelerden makul, aklı başında insanlar şunu söylediler.
İnsanlar ana dilini ya evde öğreniyor ya da özel bir şeyle o da
yeterli olmuyor. Devlet bizzat anadilini öğretiyor şimdi. Bu çok
ileri bir adım.
Size göre sıralamada mühim olanlar?
Vatandaşlarımızın mahrumiyet duyduğu her şey. O haklarının
hukuklarının devlet tarafından garantiye alınması. Ben Yaşar
Kemal'i ziyaret etmiştim. Bana 'Beşir Hoca, Kürt sorununun yüzde
90'ı dildir' demişti. Bu alanlarda hiçbir engel kalmadı. Bunun
dışında kimlik olarak Türkiye zengin bir ülke olsun, çoğulcu bir
yapı olsun diye pekçok adım atıldı. Daha atacağımız çok adım var.
Yeni sivil anayasa inşallah gerçekleşir. Bu vesile ile son yasama
yılının son ayında demokratikleşme adımları atıldı. Orada 4 tane
önemli yasa çıkarıldı. İnsan hakları kurumu kuruldu. Şimdi bağımsız
çalışacak insan hakları kurumu kurduk.
Başımıza ne gelirse oraya başvuracağız?
Buranın 11 tane kurul üyesi olacak. Türkiye'de insan haklarıyla
ilgilenen kişilerden oluşacak. Sivil toplum kuruluşlarından,
akademisyenlerden ve hukukçulardan olabilir. Başvuruları
bekliyoruz. Her konuda başvurulabilecek. Yargıda sıkıntı, kamu
konularında ilgili olabilir, özel şirketlerde olabilir. Hayatın her
alanında olabilir. İnsanlar yargıya gidebilir bir de böyle yerlere
başvurabilirler. Özellikle de uluslararası standartlarda çalışmalar
yapılacak, teklifler geliştirilecek bir kurum olacak. Yargı bu
kurumun görüşlerine çok itibar edecek. Meclis İnsan Hakları
Kurumu'yla irtibatlı olacak. Ülkenin yıllak insan hakları raporunu
hazırlayacak. İyi bir kurum olacak. Bu konuya kafa yoran insanların
başvurmasını istiyoruz. Başkalarını da teklif edebilirler.
Cumhuriyet'in başında beri Türkiye'nin sıkıntı yaşadığı Kürt
meselesi ve İslam-laiklik meselesi. Bu konuda herkes sıkıntı
yaşadı. Yasalardan ziyade zihniyetle ilgili bir sorun yaşadık.
Devir değişti, zihniyet değişti metodoloji aynı kalmış gibi. 3.
Yargı Paketi'yle de teyid ediliyor gibi düşünüyorum. Katılır
mısınız?
Herşeyin normalleşmesi en demokratik süreçtir. Yargıda da
ayrıcalıkların olmaması, normal bildiğimiz yargının işlemesidir
önemli olan. Bizde DGM olmuş, ondan önce İstiklal Mahkemeleri
olmuş. Daha sonra özel yetkililer oldu. Şu süreçte orada da bir
değişim oldu.
ÖYM'lerin uygulamadaki en önemli zaafı neydi?
Soruşturma kısmını daha normalleştirdik. Dava açılana olan kısmı şu
anda normal mahkemelerde olduğu gibi. Gözaltı, tutuklama meselesi
biraz daha zorlaştırıldı. Esas şikayetler de bu safhasıyla
ilgiliydi. Dolayısıyla bu yeni yapılanmada özel yetkili mahkemeler
ismi kalktı.
Paket özgürlüğe vurgu yapmış gözüküyor. Mesela ağır müebbet hapis
cezasıyla yargılanan birisinin sarıverilmesi sözkonusu. Yasalar ne
kadar değişirse değişsin zihniyet aynı kaldığında bunun cevabı
çıkmıyor. Bu sorunu nasıl halletmek lazım?
Demokrasilerde üç erkten bahsedilir. Yasama, Yürütme ve yargı.
Birbirinden bağımsız üç alan. Olması gereken üçünün de millete
hesap vermesi lazım. Yargı erki Türkiye'de millete, vatandaşa hesap
verir bir konumda değil. Bu tartışıldı. Türkiye eninde sonunda
yargıyı da millete hesap verir hale getirmek durumda. Bu hükümet
özel yetkili mahkemeleri kurdu. Sonra orada sakıncalar gördü.
Türkiye'de yapılan güven araştırmalarında bir zamanlar siyasete
güven yoktu, şu anda iyi durumda. Şimdi de yargıya güven düşük. Bu
büyük bir sorundur. Herkesin sığınabileceği yer yargıdır. Yeni
anayasada eminim bunlar değerlendirecektir.
Yeni nesil AK Parti nasıl olacak?
AK Parti'nin bu stratejiyi çalışması gerekiyor. Genç
arkadaşlarımızın devrede daha fazla olacağı bir dönem başlayacak.
Bizler o partiden ayrılacak değiliz. Kimi arkadaşlar parti
yönetiminde görev alır, bir şekilde yerel yönetimlerde görev
alabilirler. AK Parti'nin Türkiye'de daha aktif olarak 10 yılı
olabilecek bir parti. Belki bir dönem ara verme gündeme gelebilir.
Bunlar kongrede alınacak kararlar.
HAS Parti'ye davet aynı paralelde mi?
Başbakanımız bir görüşme yaptı. Burada o tür partilerin, ekiplerin
katılımı bizim partimizi güçlendirecektir. Olumlu bir durumdur.
CHP'nin bugün kurultayı vardı. Değişime vurgu yapıyorlar. Siz
CHP'de değişim olduğuna katılıyor musunuz?
İnşallah iyi bir ana muhalefet partisi olur. Şu ana kadar iyi bir
katkısını görmedik. Ben sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığı
tamam da liderliğini göremiyorum. Ana muhalefet partisinin büyük
bakması gerekiyor, iktidara yardımcı olması gerekiyor. Orada çok
farklı şeyler var. Doğrusu demokratik ülkelerdeki iktidar, ana
muhalefet partisi dayanışmasını göremiyoruz.