Atalay Filiz o cinayeti anlattı! Fatma ablayı bavula koyup...
Abone olAtalay Filiz'in ifadesi kan dondurdu Fatma öğretmen cinayetini saniye saniye anlattı. Katlettiği tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'dan 'Fatma Abla' diye bahseden Atalay Filiz, olay anını ve sonrasında yaşadıklarını böyle anlattı.
Atalay Filiz'in ifadesi duyanların kanını dondurdu,
Fatma öğretmen cinayetini saniye saniye anlattı. 2 çocuk annesi
Tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'dan 'Fatma Abla' diye bahseden seri
katil Atalay Filiz, cinayet anını soğuk kanlılıkla anlattı. İşte
Atalay Filiz'in ifadesi ve kan donduran cinayetlerinin
itirafı...
Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu tamamlanan ve adliyeye sevk
edilen Filiz, Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı
Radchikova'yı öldürdüğünü de kabul etti.
Polisteki ifadesinde tarih öğretmeni Fatma Kayıkci'yi kimliğini
deşifre ettiğini tahmin ettiği için öldürdüğünü söyleyen Atalay
Filiz "Başlarda bir sorun yoktu. Kimse benim
kimliğimden şüphelenmemişti. Ancak cinayetten bir kaç gün önce
Fatma Kayıkci bana arkadan 'Atalay' diye seslendi. Bunu duyunca şok
oldum. Ancak o an bozuntuya vermedim. Durumu geçiştirdim. Daha
sonra oturduğumuz boş daireye bazen eşya koymak için girdiğinde
eşyalarımı karıştırarak kimliğimi öğrenmiş olma ihtimali aklıma
geldi. Beni yakalatmaması için onu ortadan kaldırmaya karar
verdim" dediği öğrenildi.
CİNAYETİN AYRINTILARINI ANLATTI
Atalay Filiz cinayetin ayrıntılarını da anlattı. Habertürk'ten
Müslüm Sarıyar ve Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre Fatma
Kayıkçı'yı kafasını duvara vurarak öldürdüğünü belirten
Filiz,cinayet anını şöyle anlattı...
"Fatma Kayıkçı Ankara'daki cinayetlerden arandığımı anlamıştı. Beni polise yakalatarak yakacaktı. Paniklemiştim. Benim gerçek kimliğimi polise bildirmemesi için cinayeti işledim. Önce kafasını duvara çarptım, sonra bıçakladım. Onu öldürdükten sonra apartmanın girişindeki ve evin içindeki kanları sildim. Cesedi ormanlık alana attım. Sonra minibüsün geçtiği yere kadar yürüdüm, minibüse bindim. Oradan Gebze'ye, ardından Adapazarı'na gittim. Adapazarı'nda bir gün kalıp İzmir'e geçtim" dedeği öğrenildi.
"KATLAYIP BAVULA KOYDUM FATMA ABLAYI"
Tarih Öğretmeni Fatma Kayıkçı'ya tuzak kurduğunu anlatan Atalay Filiz cinayetin kan donduran ayrıntılarını ise şöyle anlattı:
"İnternette Tuzla'da çay bahçesine garson alındığını öğrendim ve işe başladım. Biz evde yokken Fatma ablada anahtar vardı, çünkü odanın biri kilerdi onlara aitti. Sürekli eve girerdi bizim kaldığımız eve. Eve çıkıp girmesinden huylanmaya başladım. Tuzaklama yaptım eve. Mesela bir şey koyuyorum masaya ama yerinin değiştiğini görüyorum. İyice şüphelenmeye başladım. Aşağı iniyordu.
'NABER ATALAY GÜNAYDIN' DEYİNCE...
Naber Atalay günaydın deyince içeri çekip bıçaklamaya devam ettim. Sonra katlayıp bavula koydum Fatma ablayı. Evin arka kapısından çıkıp gittim. Olay yerinde de cesedi atıp önce Kaynarca sonra Gebze sonra da Adapazı'na gittim. Otele gidip sahte kimlik verdim. Bir gün kaldıktan sonra İzmir'e gittim. İzmir'de de internet kafeden öğrenci evi baktım. Cinayetten 4 gün sonra televizyonda izledim ve arandığımı fark ettim. 'Hemen çıkmam lazım buradan' diyereke oradan da çıktım sonra yanımda bulunan kitapçıktan bakarak kamp yeri buldum ve gölette kaldım. Gömüldür Özdere mevkiinde. Her yerimi böcekler ısırmış. 10 gün burada kaldım. 'Canımdan bezdim' diyerek Menderes'e gidiyordum. Pansiyonda kalmak için"
ARACINA GİZLİCE YERLEŞTİRMİŞ!
Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Radchikova'yı öldürdüğünü kabul
ettiği iddia edilen Filiz'in, "Göktuğ ve Elena, Olga'nın
kaybolmasından sürekli beni sorumlu tuttular. 'Kızı öldürdün mü
yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Ben de daha fazla
dayanamayarak bu cinayetleri işledim." dediği kaydedildi.
Atalay Filiz Ankara'daki cinayetlerle ilgili şöyle konuştu:
"Olga'nın kayıp olması ile ilgili sürekli beni
sıkıştırıyorlardı. İyice ayar oluyordum. 2 telefon aldım. Birini
Göktuğ'un arabasına monte ettim. Buradan konum
uygulamasından takip ediyordum. Antalya'ya tatile gideceklerdi. Ben
de otele gidip yan odada kalıp odalarına kamera koymayı
planladım.
VİDEOLARINI ÇEKECEKTİM
Videolarını çekip yayınlayıp onlara zarar verecektim. Bununla
ilgili hazırlık yaparken konum Ankara'da sürekli bir yerden
geliyordu. Gidip baktığımda otomobilleriyle gitmediklerini anladım.
Av tezkeresi ve pompalı tüfek aldım. Nasıl
kullanıldığını internetten öğrendim. Olay günü de buluşmuştuk. Yine
üzerime geliyorlardı. 43 plakalı Murat 131 araba almıştım. Tüfek
bagajdaydı aldım ve ateşledim. Araba 43 plakalı olduğu için
Kütahya'ya kaçtım. Burada farkedilmem diye düşündüm. 2 gün burada
arabada kaldım. Daha sonra arabayı orada bırakarak İstanbul'a
geldim. Sonra geri döndüm araba yerinde yoktu"
dedi.