Aşure vitamin deposu
Abone olTürk mutfağının geleneksel tatlısı aşure, kuru meyve katıldığı için vitamin; baklagil ve tahıllar bir arada kullanıldığı için de protein deposu haline geliyor.
İçine en az 7 farklı madde konulan aşurenin en az 7 kişiye
dağıtılması gerektiğine inanılır. İçinde sadece bitkisel yağlar
olduğu için kolesterol oranı sıfırdır. Enerji deposudur. B2, B1, C,
A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir, çinko, fosfor, kalsiyum
ve sodyum içerir. Selçuk Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi
Beslenme Bölümü Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nermin
Işık, her yıl Muharrem Ayı'nın 10. günü pişirilmeye başlanan
aşurenin, Türk mutfağının en eski ve geleneksel tatlısı olduğunu
söyledi. Halk arasında Kurban Bayramı'ndan sonraki ayın aşure ayı
olarak bilindiğini belirten Işık, "Bu ayda her mutfakta aşure
pişer. Hatta bir inanışa göre çok yoksul olan vatandaşların
mutfağında bile en az bir cezve aşure pişirilmesi gerektiğine
inanılır" dedi. Günümüzde de bu geleneğin sürdüğünü ifade eden
Işık, içine en az 7 farklı madde konulan aşurenin en az 7 kişiye
dağıtılması gerektiği inanışının yaygın olduğunu dile getirdi.
İçine konulan yiyeceklerin yöreden yöreye değiştiğini belirten
Işık, şöyle devam etti: "Bazı yörelerde, kurban kesen her ailenin
aşure pişirmesi gerektiği düşünülür. Zonguldak, Artvin ve Aydın
gibi yörelerde kurban etinden ya da kurbanın eritilen kuyruk
yağından küçük bir parça aşureye mutlaka katılır. Erzincan'da 12
çeşit kuru meyvenin aşureye katılması gerektiğine inanılır.
Denizli'de de tatlısının yanında tuzlusu da yapılan aşureye keşkek
adı verilir." Bazı yerlerde bu ay dışında da aşurenin pişirildiği
dönemler olduğunu belirten Işık, Bayburt'ta evlenecek çocuğu olan
kişinin evinde mutlaka aşure pişirerek tüm komşularına dağıttığını,
Trakya'da ise gerdek gecesinin ertesinde erkek evine gelenlere
aşure verildiğini dile getirdi. Uşak'ta da "3 tencere" adı verilen
davet yapıldığında çorba, pilav ve etin ardından mutlaka aşure
ikram edildiğini, bazı yörelerde ise eve bereket getirmesi için,
aşure pişirilen evde her misafirin, kendi evinden getirdiği kaşıkla
bu tatlıyı yediğini ifade etti. Günümüzde aşureye en az 15 farklı
yiyecek maddesi konulduğuna dikkati çeken Nermin Işık, temel
malzemesi buğday yarması olan bu tatlıya, kuru fasulye, börülce,
bakla, nohut gibi baklagiller, incir, üzüm, kayısı ve kuş üzümü
gibi kuru meyveler, elma, portakal gibi yaş meyveler, fındık,
fıstık, badem, ceviz gibi sert kabuklu yiyecekler atıldığını,
üzerinin ise yine yöreden yöreye değişiklik göstermekle birlikte
haşhaş, susam, nar, kenevir, çörek otu gibi malzemelerle
süslenebildiğini anlattı. Bu tatlıya şeker yerine tatlandırmak için
pekmez de konulabildiğini ifade eden Işık, şunları kaydetti:
"Malzemesi her ilde değişir. Gülsuyu ve damla sakızı da lezzet
katmak için bazı yerlerde kullanılabilir. Ancak içine kaç çeşit
malzeme katılırsa katılsın, Türk mutfağının en besleyici tatlısı
aşuredir. Tahıl ve kuru baklagiller birlikte kullanıldığı için
protein, kuru meyveler kullanıldığı için de vitamin deposudur.
Vitamin, protein ve mineral içeriği çok dengelidir. İçinde sadece
bitkisel yağlar olduğu için kolesterol oranı sıfırdır. Enerji
deposudur. B2, B1, C, A vitamininin yanı sıra bol miktarda demir,
çinko, fosfor, kalsiyum ve sodyum içerir. Hazır gıdalar yerine
çocuklara doğal olan bu tatlı bol bol yedirilmelidir."