Askeri soruşturma hala can yakıyor

Evrim Cindemir adlı öğrencinin öğrenimini tamamlamasına üç ay kala Jandarma Astsubay Hazırlık Okulu'ndan atılması TBMM gündemine taşındı. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, "Maalesef mevzuat böyle" diyor. Cindemir, Beytepe Jandarma Okulu'ndaki eğitiminin sekizinci ayında hakkındaki güvenlik soruşturmasının olumsuz gelmesi üzerine okuldan çıkarıldı. Eğitimin bitimine üç ay kalmasına rağmen büyük hayallerle girdiği askeri okulla ilişiği kesilen Cindemir'e sakıncası konusunda ikna edici bilgi de verilmedi. Komutanlıktan bazı yetkililerin Evrim'in atılma nedeni olan sakıncanın, aile yakınlarından (halen hayatta olmayan sabıkasız eski Töb-Der'li baba ile Eğitim-Sen'li ağabey Devrim Cindemir) kaynaklandığını hissettirmesi ise mevzuatı ve uygulamayı tartışma konusu haline getirdi. Ailesi yüzünden Denizli-Çivril ilçesinde yaşayan Cindemir'in durumunu CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı Jandarma Teşkilat Yasası'nın görüşüldüğü 3 Nisan'da TBMM gündemine taşıdı. Gazalcı, Radikal'e şunları söyledi: "Konuyu İçişleri Bakanı'ndan sordum. Bakanın bana yanıtı 'Maalesef mevzuat böyle' şeklinde oldu. Konuyu sordurduğum komutanlık çevrelerinden dolaylı olarak 'Kendisinin bir şeyi yokmuş, ama ailesinden herhalde' yolunda bir şey hissetirildi." Gazalcı şöyle devam etti: "Bu çocuk iki yıllık yüksekokulu bitirmiş, savcılıktan sabıkasızlık kâğıdı almış, okula girmiş, üç ay sonra okulu bitirebilecekken atılıyor. Babası bir öğretmendi; Hasan Cindemir, çok yakın arkadaşımdı. Töb-Der üyesiydi o kadar. 12 Eylül döneminde insanlar çok acılar çekti, işinden ekmeğinden oldu, özellikle de güvenlik soruşturmalarından. Bu dönem kapatılmalı. 'Hukuk devletinde olmaz' 1994 yılında çıkarılan yasayla yargı kararı olmadan insanların güvenlik soruşturmalarıyla mağdur edilmesi önlenmek istendi, bu doğru idi. Bir karakol komutanı ya da muhtarın dediğiyle insanlar işinden olmayacaktı, ancak yasaya bir madde eklendi ve bu hükümlerin TSK ve Emniyet'te çalışanlara uygulanmayacağı belirlendi. Bu yüzden bu teşkilatlarda o mevzuat acımasızca uygulanıyor. Askerin, polisin birinci derecedeki güvenlik soruşturması belki haklı bulunabilir, ama akrabası sakıncalıdır diye kişiye de sakıncalı muamelesi yapılması hukuk devletinde kabul edilemez. Kaldı ki bu olayda ikinci derecedekilerin de faaliyetleri yasal." 8 aylık öğrenim süresi askerliğine de sayılmayacak olan Evrim'deki sakıncanın yanıtı yok. Ancak Gazalcı'nın da ulaştığı sonuçlar baba, en çok da öğretmen ağabey Devrim Cindemir'i akla getiriyor. Devrim öğretmenin şu açıklamaları çarpıcı: "Ben Eğitim-Sen'in aktif üyesiyim, o kadar. Babam da yasal öğretmen derneği üyesiydi. Ne babam ne de ben yargılandık, mahkûm edilmedik, bir soruşturma da geçirmedik. Ailemizde bizim bildiğimiz bir sakınca yok, aile olarak belli bir görüşümüzün olması, yasal hakkımızı kullanmamız nasıl sakınca kabul edilebilir. Biz de sakıncamızı merak ediyoruz." Yargı süreci başlıyor Olayı yargıya taşımaya hazırlanan Evrim Cindemir, gerekçenin bildirilmesi için komutanlığa bir dilekçe verdi. Yasal süre içerisinde 'sakınca'ya ilişkin dilekçeye doyurucu yanıt verilmezse konu Askeri İdare Mahkemesi'ne taşınabilecek. RADİKAL