Askeri hakime komutanlardan baskı
Abone ol28 Şubat sürecinin sembol olaylarından biri Genelkurmay bünyesinde illegal faaliyette bulunan BÇG'yi deşifre eden 'Sarmusak' davasıydı.
28 Şubat sürecinde, BÇG'ye ait gizli belgeleri çalmakla suçlanan
dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu ve
Onbaşı Kadir Sarmusak hakkında beraat kararı veren davanın askerî
hakimi emekli Albay Mesut Kurşun, Zaman'a konuştu.
O dönem Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Erdal Şenel'in
kendisine yaptığı baskıyı ayrıntılarıyla anlatan Kurşun,
"BÇG legal bir yapılanma değildi. Savcı çağırırsa gider
bildiklerimi anlatırım." dedi.
Kamuoyu, milyonlarca vatandaşı fişleyen birimden dönemin Emniyet
İstihbarat Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu ve vatani görevini
yapan Onbaşı Kadir Sarmusak'ın sayesinde öğrendi. Gizli yapıyı
ortaya çıkaran Orakoğlu ve Sarmusak, askerin baskıları sonucu
askerî mahkemede yargılandı. Davaya bakan askerî hakim emekli Albay
Mesut Kurşun'un dava sürecine ilişkin anlattıkları o dönemde
yargıya yapılan müdahaleyi gözler önüne seriyor.
TAHLİYE ETTİ ASKERDEN TALİMAT GELDİ
Albay Kurşun, 11 Eylül 1997'de başlayan davanın ikinci günü Bülent Orakoğlu'nu tahliye etmelerinin Genelkurmay Adli Müşaviri Şenel'i rahatsız ettiğini belirtiyor. Şenel'in, ertesi gün Deniz Kuvvetleri Adli Müşaviri Ramazan Şafak'la "Duruşmaları gizli yapsınlar" talimatı gönderdiğini aktaran Kurşun, ancak bunun mümkün olmadığını söyleyerek reddettiğini vurguluyor. Bunun üzerine kendisini makamına çağırdığını ve şu tepkiyi gösterdiğini aktarıyor:
"Sen ne yapıyorsun, neden kurcalıyorsun, neden deşiyorsun? Bırakın Sarmusak'ı, benim için Orakoğlu önemli. Davayı ben açtırdım. Orakoğlu'nun görevden alınmasını istedik. Fakat mükafat olarak onu ABD'ye gönderdiler. Siz mi öyle yaparsınız, ben de açtırdım soruşturmayı."
BÇG'ye ait gizli belgeleri çalmakla suçlanan Emniyet İstihbarat
Daire Başkan Vekili Bülent Orakoğlu ve Onbaşı Kadir Sarmusak
hakkında askerî hâkimler önce tutuklama, daha sonra ise beraat
kararı verdi. Ancak bu tutum hâkimlere pahalıya mal oldu. Kimi
emekli edilirken, bazıları ise sürgün cezasına çarptırıldı. O
dönemde binbaşı olan davanın hakimlerinden emekli Albay Mesut
Kurşun da verdiği beraat kararının hemen ardından Malatya Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ne üye olarak tayin edildi. 28 Şubat sürecinde
yaşanan hukuksuzlukları Zaman'a anlatan Kurşun, BÇG'nin yasal bir
yapılanma olmadığının altını çiziyor.
Emekli askerî hakim, Sarmusak davasında esas yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığına dikkat çekerken, yargılama sırasında çalındığı iddia edilen BÇG belgelerinin asıllarını Genelkurmay'dan istediklerini, ancak Çevik Bir'in belgeleri mahkemeye vermekten kaçındığını söylüyor. Genelkurmay Adli Müşaviri Erdal Şenel'in kendisine "Çevik Bir emir subayına bütün çekmece ve dolapları arattırdı. Belgeleri bulamadı." cevabını verdiğini kaydediyor.
MAZLUMUN AHI YERDE KALMAZ
Askerî Hakim Albay Kurşun, postmodern darbeyle ilgili soruşturmayla
'MGK devlettir' anlayışının kırıldığını, yerini demokrasiye
bıraktığını dile getiriyor. Savcıların kendisini çağırması halinde
bildiklerini anlatacağını kaydediyor ve ekliyor: "Artık
devir değişti. Söz, siyasi otoritenin. 28 Şubat soruşturması halkın
iradesinin gerçek sahibinin seçimliler olduğunu ortaya koydu.
Mazlumun ahı yerde kalmaz. İlahi adalet var. Tüm illegal
yapılanmalar ortaya çıkarılsın."