Askere kritik 10 suikast sorusu
Abone olGenelkurmay'ın Arınç açıklaması tatmin etmedi. Üstelik kafalar daha da karıştı. Sorular yine cevapsız kaldı..
Genelkurmay'ın "Arınç'ı değil bilgi sızdıran askeri personeli
takip ediyorduk" açıklaması tatmin etmedi.
Askerin suikastle ilgili açıklaması kafalarda yeni soru işaretleri
doğurdu. Günler geçtikten sonra yapılan açıklama zihinleri
netleştirmek yerine iyice bulandırdı..
Bugü gazetesi açıklamadaki boşlukları yakaladı ve kritik soruları
sıraladı..
İşte kamuoyunun cevap aradığı o sorular:
1- Arınç'ın adresi iki subayda ne arıyordu? Polisler
kendilerini yakaladığında subaylardan birisi adresin bulunduğu
krokiyi neden yutmaya çalıştı?
2- Genelkurmay'ın açıklamasına göre 2 subay
Arınç'ı izlemiyordu. O halde neden subayların üzerinden
'izledikleri' varsayılan subaya dair hiçbir belge ele geçirilmedi
de 'İzlemiyoruz" dedikleri Arınç'ın adresi çıktı? TBMM Başkanı
Şahin'in evinin krokisinin ajandada bulunmasının nedeni neydi?
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'a ait bilgilerin bu iki
subayda olmasının izahı nedir? O askere ait belge nerede?
3- Genelkurmay Başkanlığı'na göre, bilgi
sızdırdığından şüphelenilen subay, Arınç'ın evinin yakınında
oturuyor. Subaylardan biri yutmaya çalışırken son anda kurtarılan
kağıtta "1424 Cadde F... " yazıyordu. Yani Arınç'ın oturduğu
apartmanın adresi... İki subayda takip edildiği açıklanan askere
ilişkin neden hiçbir belge bulunamadı?
4- Askeri personel, rütbesi ne olursa olsun izleme
faaliyeti yapacaksa mahkeme kararı alınması gerekiyor. Mart
2009’dan buyana takip edildiği ortaya çıkan Arınç için böyle bir
mahkeme kararı var mı? Eğer alınmışsa bu karar nerede?
5- Genelkurmay açıklamasında, Arınç'ın evini
izlediği iddia edilen Albay Erkan Y. B. ve Binbaşı İbrahim G'nin,
'bilgi sızdırdığından şüphelenilen başka bir subayı takip için
orada bulunduğu' öne sürüldü. TSK’nın iç işleyişine göre 'bilgi
sızdırma' faaliyetlerine bakması gereken birim Genelkurmay
İstihbarata Karşı Koyma ve Güvenlik Dairesi Başkanlığı. Oysa
yakalanan Topçu Albay Erkan Y. B. ile İstihkam Binbaşı İbrahim G.
istihbaratçı değil Özel Harpçi. Subayların üzerinde çıkan resmi
kimliklerde "Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı"
yazıyor. Yasal dayanağı bulunmayan ve emirle faaliyet gösteren bu
teşkilat istihbari çalışma yapamıyor. Bu durumda görevi istihbarat
veya istihbarata karşı koyma olmadığı belgelenen subaylar, neyin
istihbaratını yapıyordu? Kroki suç unsuru değil mi?
6- Ordudan bilgi sızdıran askerin takibinde devlet
aracı kullanılması gerekirken neden 47 günde 25 araç kiralandı?
Üstelik neden kiralanan araçlar GPRS cihazı olmayanlardan
seçildi?
7- Tutanakta, "Gerek personel gerekse de araçlarda
herhangi bir silaha, mühimmata, ses kayıt cihazına, teknik takip
teçhizatına ve diğer herhangi bir suç unsuruna rastlanmamıştır"
deniliyor. O zaman bu albay ve binbaşı şüpheli şahsı hangi takip
cihazıyla izliyordu?
8- TSK açıklamasında "Bu aramalarda da gözle
tespit edilen herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı" deniliyor.
Gözle tespit edilen suç unsuru ne demek ? Ajandadan çıkan krokiler,
fişleme bilgileri ne tür bir suç unsuru sayılır? Sivil yargıdan
kaçırılıyor mu?
9- Genelkurmay açıklamasında ‘askeri şahıs takip
ediliyordu’ denilerek konunun askeri yargıya taşınması ve sivil
soruşturmanın önlenmesi hedefleniyor iddiası doğru mu?
10- Özel Harpçi askerler normal şartlarda
istihbarat faaliyetinde bulunmuyor. İstisnai bir durumda bile albay
seviyesinde bir asker sahaya çıkmıyor. Albay seviyesinde saha
çalışması yapılmasını gerektiren o askerin rütbesi general
midir?