Aşılama üç kez tutmazsa sıra tüp bebeğe geliyor
Abone olKısırlık sorunu yaşayan çiftlerin aklına gelen ilk tedavi seçeneği, aslında son çare olan tüp bebek. Aslında aşılama daha ucuz
Bebek sahibi olamayan kadınlarda önce yumurtalıklar
ilaçla uyarılıyor. Aşılamada ise 'seçilen' spermler rahim boşluğuna
aktarılıyor. Bu yöntem de birkaç kez denenmesine rağmen tutmamışsa
tüp bebek öneriliyor. Klasik tüp bebek mi yoksa mikroenjeksiyon
yöntemi mi uygulanacağını erkeğin sperm durumu
belirliyor
Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin aklına gelen ilk tedavi seçeneği,
aslında son çare olan tüp bebek. Oysa daha kolay ve ucuz bir işlem
olan aşılama yöntemi de uygun hastalarda başarılı sonuçlar veriyor.
Bu yöntemle gebelik şansı her denemede yüzde 20’ye yakın. Aşılama
üç kez başarılı olmazsa tüp bebeğe geçmek gerekiyor.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Baysal anlattı, çocuk
sahibi olamayan çiftler için seçenekleri anlattı.
Tüp bebek kısır çiftler için tek tedavi seçeneği mi?
Hayır. Yeni evlenmiş ve genç bir çift bize müracaat ettiğinde önce
daha basit, ucuz tedavileri deneriz. Örneğin basit bir ilaçla
kadının yumurtlamasını uyarırız. Böylece bir yerine iki yumurta
gelişir ya da daha kaliteli yumurtalar oluşur. Bu da gebelik
şansını yüzde 5 -6 oranında artırır.
Her çift bu yöntemden yararlanabilir mi?
Hayır. Öncelikle kadınının tüplerinin açık olması, yumurtlama
bozukluğunun olmaması gerekiyor. Ayrıca ciddi sperm problemleri
olan erkeklere yapılamıyor. Çiftin evlilik süresinin de uzun
olmaması lazım. Örneğin beş yıllık evli bir çiftin her ay başında
gebelik şansı yüzde 3 civarındadır. Bu kadar uzun evli bir çift
bize geldiğinde zaten yumurtalık uyarılması yöntemini çoktan
denemiş ve defalarca ilaç kullanmış oluyor. Hasta geldiğinde “Ben
en az altı kere uyarılma tedavisi yaptırdım” derse tekrar bu
tedavide ısrar etmek doğru değil. Bu durumda vakit kaybetmemek için
çifti tüp bebeğe ya da mikroenjeksiyona yönlendirmek gerekir.
Aşılama yöntemi nedir?
Aşılama yönteminde de şansı artırmak için yumurtalıkları uyarıcı
ilaçlar kullanılır. Yumurtlamanın olacağı gün eşten meni alınır.
Özel bir teknikle menideki spermler seçilir. Daha sonra bu spermler
çok ince bir boruyla rahim boşluğuna verilir. İşlem ağrısızdır.
Tüplerin açık olması ve spermlerin yeterli olması koşuluyla
yapılabilir. Her deneme 500 liradır.
Başarı şansı nedir?
Her denemede yüzde 20 civarında başarı şansı var.
Aşılamadan önce yapılması gereken tetkikler var mı?
Standart tetkikler yapılır. Kadının yumurtlaması düzenli mi,
tüpleri açık mı, bunlar değerlendirilir. Erkeğe de sperm testi
yapılır. Aşılamanın denenebilmesi için sperm sayısının 1 milyondan
fazla olması gerekiyor. Gebelik şansı 1 -5 milyon arasında sınırlı
ama 5 milyonun üzerinde çok iyi. 1 milyonun altında spermi olan
erkekler vakit kaybetmeden mikroenjeksiyon yöntemine
yönlendirilir.
Aşılama kaç kez denenmeli?
Üç kez denenmesine rağmen başarılı sonuç alınmazsa tüp bebek
yöntemine geçmek gerekir.
Tüp bebekle mikroenjeksiyon arasındaki fark nedir?
Klasik tüp bebek tekniğinde spermler ve yumurta küçük bir tüpte yan
yana konulur. Spermlerin yumurtayı kendiliğinden döllemesi
beklenir. Mikroenjeksiyonda ise sperm yumurtanın içine
yerleştirilir. Klasik tüp bebek yönteminde döllenmemiş yumurtalarla
karşılaşma riski daha yüksek. Bu nedenle pratikte birçok merkezde
mikroenjeksiyon bütün yumurtalara uygulanıyor. Mikroenjeksiyonda
yumurtaların döllenme oranı yüzde 80 -85’tir.
Tüp bebek için kimler başvurabilir?
Evli ve hamile kalmasında sakınca olmayan herkes tüp bebek için
başvurabilir. Tabii yaş sınırı da var. Kadının menopoza girmemiş
olması gerekiyor. 35 yaşından sonra tüp bebekte başarı şansı
düşüyor. Fakat yeni tekniklerle son yıllarda 40 yaşında bile
gebelik elde ediliyor.
Tedavide kullanılan ilaçlarda yenilik var mı?
Yıllar önce çok yüksek dozda ilaç kullanmak zorunda kalıyorduk.
Şimdi yumurtalar çok daha düşük dozlarla uyarılıyor. Hatta bazen
hiç uyarılmadan kadının yumurtalığında doğal şekilde üretilen bir
-iki yumurtayla gebelik elde ediliyor.
Tüp bebek merkezine gelen çiftlere ne tür tetkikler yapılıyor?
Öncelikle Hepatit B, C ve HIV gibi zorunlu testleri yaparız.
Kadının hormonal durumunun sağlıklı olup olmadığına bakarız.
Örneğin tiroid taraması yaparız. Ultrasonografiyle yumurtalık
rezervine bakarız. Böylece tedavi öncesinde kaç tane yumurta elde
edileceğini öngörebiliriz. Erkekte sperm hücresi var mı diye meni
değerlendirmesi yaparız. Spermin meni yoluyla mı yoksa testisten
operasyonla mı alınacağına karar veririz. Daha sonra hangi ay
uygulama yapılacaksa kadını hazırlarız.
Tedavi ne kadar sürüyor?
Kısa ve uzun protokol dediğimiz iki protokolden birini seçeriz.
Uzun protokol daha önce kullanıma girdi. Bir önceki adet döneminin
21’inci gününden itibaren uygulanır. Beyindeki hifopiz bezinden
yumurtalıkları uyaran hormonlar baskılanır. Böylece yumurtlama
kontrolünü tamamen biz ele alırız. Tedavi yaklaşık 40 -45 günde
tamamlanır. Kısa protokol ise adetin üçüncü günü başlar. 12
-13’üncü günlerde yumurtalar toplanır. üç gün sonra transfer işlemi
gerçekleştirilir. Tedavi iki hafta sonra tamamlanır. Kısa
protokolün avantajı daha kısa sürede biter. Bu nedenle daha çok
tercih edilir. Uzun protokolde ise gebelik şansı yüzde 2 -3 daha
fazla.
Kullanılan ilaçların yan etkileri farklı mı?
Hayır. Sadece ilaç kullanım süresi farklı. Uzun protokolde yaklaşık
20 gün kadar, kısa protokolde ise 8 -10 gün kadar ilaç kullanılır.
Bir de uzun protokolü polikistik over sendromu olan kadınlara
uygulayamıyoruz. Çünkü bu kadınlarda 40 -50 tane yumurtanın birden
gelişmesine yol açarak hayatı tehdit edebilen aşırı uyarılma
sendromuna sebep olabiliyor.
Yumurtalar ne zaman toplanıyor?
Yumurtaların içinde bulunduğu kesecik 17 milimetreye ulaştığı zaman
olgunlaşma iğnesi veriyoruz. 36 saat sonra yumurtaların hemen hemen
hepsinin olgunlaştığını görüp toplama işlemi yapıyoruz. Bu sırada
ilaçlarla hafif bir uyku hali yaratılıyor.
Transfer ne zaman yapılıyor?
Yumurtalar toplandıktan sonra iki -beş gün arasında yapılıyor.
Transferde döllenen yumurtalar çok ince bir boru aracılığıyla anne
adayının rahmine yerleştiriliyor. Kansız, ağrısız, streil bir
işlemdir. Yaklaşık 11 gün sonra kanda gebelik testi yapıyoruz.
Tüp bebek uygulamasının en önemli aşaması nedir?
Her aşaması önemli. Yumurtalıkların uyarılması da tecrübe, dikkat
istiyor. Detaylar çok önemli. Örneğin yumurtaların içinde bulunduğu
keseciklerin çok büyümesine izin verilmemeli ya da kesecikleri çok
küçükken toplamamak gerekiyor. Yumurta toplanması cerrahi bir
teknik, çok titizlikle yapılmalı. Çünkü hayat kaybıyla sonuçlanan
girişimler bile var. Laboratuvar koşulları, embriyoloğun yeteneği
çok önemli. Transfer işleminde kullanılan kataterin kalitesi bile
tüp bebek başarısında önemli.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların gebeliğe etkisi var
mı?
Hayır. İlaçların gebelik başarı oranına, anne adayının ya da
bebeğin sağlığına hiçbir olumsuz etkisi yok.
İlaçlar kilo aldırıyor mu?
Yumurtalıklar uyarıldığı için anne adayı tedavi ayında bir miktar
kilo alır ve daha sinirli olur. Şişkinlik de görülebilir. Ama
tedavi tamamlanır tamamlanmaz bu sorunlar ortadan kalkar. Zaten
ilaçlar 24 saat içinde vücuttan atılır.
Tüp bebek işleminin maliyeti nedir?
Tüp bebek yönteminin maliyeti 2 bin 300 dolar civarındadır. Buna
700 dolar da ilaç masrafı eklenir. Fazla kalan, sağlıklı
embriyoların dondurulması da bu ücretin içinde olur.
Tüp bebek yöntemiyle elde edilen gebelikte özel bir takip var
mı?
Hayır. Tüp bebekler diğer gebelikler gibi takip edilir. Sadece
çoğul gebelik oranlarının fazla olması özellik arz eder. Ama tüp
bebekle uğraşanların önemli bir kısmı da çoğul gebelik konusunda
deneyimlidir.
Laboratuvar ortamında sperm ve yumurtalar başkasının sperm ve
yumurtalarıyla karıştırılabilir mi?
Böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çünkü sperm ve yumurtalar,
üzerinde hastanın isminin olduğu özel labarotuvar malzemeleri
içinde saklanır. Ekip, hastaların ismini alarak tekrar tekrar
sağlama yapar.
Tüp bebek gebeliklerinin düşükle sonuçlanma riski daha mı
fazla?
Hayır. Doğal yolla oluşan gebelikler ne kadar düşük riski taşıyorsa
tüp bebek gebeliklerindeki risk de aynıdır.
Heyecanlandıran gelişmeler
Son yıllarda tüp bebek yönteminde sizi en çok heyecanlandıran
gelişme neydi?
10 yıldır tüp bebek üzerinde çalışıyorum. Teknik çok gelişti,
gebelik oranları anlamlı oranda arttı. İlaçların kullanımı çok
pratikleşti. Embriyonun anne rahminde yuvalanmasının desteklenmesi
için lazer tekniği devreye girdi. Genetik tanı yaygın bir şekilde
her laboratuvarda uygulamaya girdi. Gebelik oranı yüzde 20’lerden
yüzde 50’lere kadar yükseldi. Tüp bebek merkezlerinin sayısı arttı,
ilaçlar ve malzemeler ucuzladı. Maliyet ilk yıllara oranla dörtte
bire düştü. Bütün bunlar bir yana beni en çok heyecanlandıran
gelişme, hiç spermi olmayan erkeklere çocuk sahibi olma imkanın
sağlanması oldu. Bu durumdaki her dört erkekten biri artık baba
olabiliyor.
Diğer bebeklerden farkları yok
Tüp bebek yöntemiyle doğan bebekler sağlıklı mıdır?
Tüp bebek tedavisi ile doğan bebeklerin yapısal, doğumsal ve
genetik anormallikler açısından doğal yolla oluşan bebeklerden
önemli bir farklılık göstermediği biliniyor. Eğer tüp
bebek-mikroenjeksiyon tedavisi sperm sayısının ciddi derecede düşük
olması veya menide hiç sperm bulunmaması nedeniyle yapılıyorsa,
çiftin genetik danışmanlık almasında fayda var. Zira bu duruma
sahip erkeklerde bazı genetik problemlere rastlanabiliyor ve
bunların yeni jenerasyonlara aktarılma riski az da olsa var.
Tüp bebek merkezi seçiminde dikkat!
Tüp bebek merkezine karar vermeden önce mutlaka ekibin deneyimini,
başarı oranlarını öğrenin. Birkaç merkezle görüştükten sonra bütün
sorularınıza yanıt alabildiğiniz ve kendinizi en rahat
hissettiğiniz yeri seçin.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları
ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Çepni
sorularımızı yanıtladı.
Türkiye’de ruhsatlandırılmış kaç tüp bebek merkezi var?
Tüp bebek, mikroenjeksiyon ve bunların başarısını artırmaya yönelik
yardımcı tedaviler Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış
merkezlerde yapılıyor. Ülkemizde 120’den fazla, İstanbul’da ise 45
ruhsatlı merkez var. Bunların bazıları sadece tüp bebek merkezi,
bir kısmı ise hastaneler içinde yer alıyor. Üniversite hastaneleri,
devlet hastaneleri ve özel hastaneler bünyesinde yer alanları
mevcut. Bu kadar çok merkez olması çocuk sahibi olmak isteyen
çiftler için hem şans hem de zorluk anlamına geliyor. Çünkü
‘Hangisini seçmeliyim?’ sorusu çiftlerin kafasını karıştırıyor.
Tüp bebek merkezi seçerken çiftlerin nelere dikkat etmesi
gerekir?
Aşağıdaki sorulara verilen yanıtlar iyi bir tüp bebek merkezi
seçerken bilinçli karar vermenizi sağlar:
* Merkeze kolay ulaşılıyor mu?
* Merkez bir hastane içinde mi?
* Merkezin destek hizmetleri nelerdir?
* Ekibin deneyimi, merkezin ekipmanı ve merkezde yapılabilenler
nedir?
* Tedavi edilen hastaların özellikleri nelerdir?
* Maliyet ne kadardır?
* Çalışan personele ulaşabilmek ve bilgi alabilmek kolay mı?
* Sözlü ya da yazılı olarak ayrıntılı bilgi alınabiliyor mu?
* Bütün sorularına yeterli yanıt verilebildi mi?
* Ekip ve merkez bu alanda geçmişi ve uygulamalarıyla marka mı?
* Merkezdeki doktorla iletişim kolay mı?
* Kendi özelliğindeki çiftlerde gebelik oranları ve ikiz-üçüz
gebelik rakamları nedir?
Merkezin başarı oranı kalite göstergesi mi?
Elbette. Bu konuda iki farklı araştırma var. İlk araştırmada
çiftlerin en önem verdikleri özelliğin merkezin başarı oranları
olduğu görülmüş. Çiftlerin merkez seçmesinde diğer kriterler
sırasıyla doktorunun önerisi, ücretler, arkadaşlarının önerisi ve
ulaşım olarak gösterilmiş. İkinci araştırmada da yine en
belirleyici unsur başarı oranları. Daha sonra hizmetlerin kalitesi,
doktorlarının tavsiyesi, ücretler, ulaşım, tanıdık önerisi ve
kliniğin reklamları merkez seçiminde önemli olmuş. Bu açıdan
çiftler karar vermeden önce birkaç merkezle görüşmeli, doktora soru
sormalı. İlk izlenimlerin önemini de dikkate almaları iyi olur.
Çiftlerin kendilerini rahat hissetmesi de önemli mi?
Kesinlikle. Önemli olduklarını da hissetmeliler. Doktor, çifte en
uygun olan yöntemi önermeli, her basamak için çifti
bilgilendirmeli, başarı şansı ve yan etkiler hakkında ayrıntılar
sunmalı. Fabrika mantığıyla her hastaya aynı kalıp tedavi
uygulanması doğru değil. Bu tedaviler kişiye özgüdür. Onun için
çiftin tedavisini baştan sona konuda deneyimli bir hekim götürmeli,
her basamakta bilgi paylaşılmalı, karar çiftle konuşularak
verilmeli. Tek hekimin baştan sona ilgilenmesi o çifti daha iyi
tanıma avantajı getirir. Samimi ama laubali olmayan düzeyde bir
iletişimle çiftin rahatlaması, hekimine güveni sağlanır ve başarı
artar. Bazen hekimin bir jest ya da mimiği, gülümsemesi, omuz
sıvazlaması başarıya tıbbi tedaviden de önemli katkı yapar. Tıbbi
kararlar alırken bilgisi hastanın güvenini artırır. Çift ‘Bizim
için gerekli olan her şey bu merkezde en iyi şekilde yapılacak.
Personeli ve hekimi cana yakın. Her şey ayrıntılı olarak anlatıldı.
Bundan sonra aklımıza gelebilecek soruları hiç çekinmeden
sorabiliriz. Kendimizi çok rahat hissediyoruz. Bize müşteri gibi
değil hasta ve insan gibi davranıyorlar. Buradaki ekibin
samimiyetine inanıyoruz. En iyi merkezdeyiz’ diye düşünüyorsa doğru
yerde demektirler.
YARIN: Bazı ameliyatlar başarıyı artırıyor
Dizi kategorisindeki tüm haberler »
Bu habere henüz yorum yazılmamış. Yorum yazmak için
tıklayınız...
ADnet
Online Para Kazanın
24/5 İstediğiniz Zaman
Herkes Kullanabilir
www.4xp.com
Forexte Ticarete Başlayın
24 Saat Forex İşlemi, Komisyonsuz.
AB Denetimli, 100$'la Başla
www.GFCMarkets.com
Yeni insanlar, yeni hayat
Yeni başlangıçlara merhaba
Beklediğiniz yeni insanlar burada
www.ikincitango.com
Büyük Beden Erkek Giyim
Kaban mont jean gömlek
Tüm Türkiye'ye ücretsiz kargo
www.buyuksunabi.com
Siz de reklam verin
En Çok Okunan Dizi Haberleri
İki yıllık kavganın kod adı: AĞA-01
Fırat'ın öte yakasında 'faili meçhul'lerin izini sürdü
Köylülere 'PKK'ya pil verdikleri' iddiasıyla müebbet hapis
istedi
'Fethullah Gülen Cemaati'yle Senegal'de sohbet...
'Dursun Çiçek ile buluştun mu?'
Dakar ve İstanbul arasında birçok ortak nokta var