Aselsan ölümlerinde şoke eden gelişme
Abone olBaşbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporundan çarpıcı ayrıntılar çıktı. Bir mühendisin ölüme gittiği görüntüleri jandarma almış, ama o da sır olmuş.
Kamuoyunda Aselsan intiharları olarak
bilinen ölümlerle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun hazırladığı
raporda çarpıcı bulgular ortaya çıktı.
Türkiye gazetesinden Melik Duvaklı'nın haberine göre, mühendislerden Hüseyin Başbilen, Halim Ünsem Ünal, Evrim Yançeken, Burhanettin Volkan ve Zafer Oluk'un şüpheli ölümlerini araştıran müfettişler bazı mühendislerle ilgili intihar olasılığının yanı sıra cinayet şüphesine de dikkat çekti.
Rapordaki en dikkat çekici tespitlerden biri de ölümleri en çok tartışılan Hüseyin Başbilen ve Halim Ünsem Ünal'ın dosyalarındaki kayıp deliller oldu. Ünsem Ünal'ın ölü bulunduğu yere giderken gösteren kamera kayıtları ile Başbilen'e ait olduğu iddia edilen intihar mektubunun yer aldığı flaş bellek kayıp.
Delillerin olay yeri soruşturmasını yapan Jandarma'ya teslim edildikten sonra kaybolduğuna dikkat çekilen raporda her iki mühendis için de “olay yerine giderken beraberinde başka birinin olup olmadığı ve olay sırasında yalnız olup olmadığı belirlenemediğinden öldürülmüş olma ihtimalinin gözden uzak tutulmamasının uygun olacağı düşünülmektedir” ifadesi kullanıldı. Raporda, mühendislerin zihin kontrolü sonucu yaşamına son vermiş olabileceği iddiasına da dikkat çekildi.
MİLLİ TANK VE İHA PROJELERİ
SONRASI...
2004 yılında Türk Savunma Sanaayiinin millileştirilmesi kararı alındı. Hemen ardından da milli tank, uçak, gemi, füze, helikopter, insansız hava aracı projeleri teker teker hayata geçirildi. Milli projelere start verilmesinden sonra 2006-2008 yıllarında savunma alanında faaliyet gösteren kurumlarda çalışan bazı mühendisler şüpheli şekilde hayatını kaybetti.
2006 yılında Hüseyin Başbilen aracında Ankara yakınlarında aracının içinde boğazı ve bilekleri kesilmiş halde bulundu. 6 ay sonra Halim Ünsem Ünal yine arazide başından silahla vurulmuş halde bulundu. Bir hafta sonra Evrim Yançeken'in oturduğu apartmanın 7. Katından atlayarak intihar ettiği haberi düştü ajanslara. Bu ölümleri Burhanettin Volkan'ın askerdeki intiharı ve Zafer Oluk'un yine askerliği sırasında elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetmesi takip etti. Zafer Oluk dışındakiler kayıtlara intihar olarak geçti ve dosyaları kapatıldı. Ergenekon, Balyoz ve Casusluk soruşturması kapsamında elde edilen bazı delillerin ardından bu ölümlere ilişkin dosya Ankara Cumhuriyet Savcılığınca yeniden raftan indirildi. Ailelerin başvurusu üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiği Başbakanlık Teftiş Kurulu da gerekli incelemeleri yaparak bir rapor hazırladı. 22 sayfa özet, 180 sayfa ana metin ve eklerden oluşan raporda söz konusu ölümler detaylıca işlendi. Ancak raporda bu ölümlerin ne intihar ne de cinayet olduğu konusunda kesin bir hükme varılmadı.
KAMERA KAYITLARI
KAYIP
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda kayıtlara intihar olarak geçen
ölümlerin cinayet olabileceği şüphesi üzerinde de duruldu.
Özellikle arazide ölü bulunan Hüseyin Başbilen ve Halim Ünsem
Ünal'ın olay yerine giderken ki kamera kayıtlarına ulaşılamamasına
dikkat çekildi. Ünsem Ünal'a ait kamera kayıtlarının kayboluşu
raporda şöyle anlatılıyor: “Eymir Gölünde ölü olarak
bulunan Ünsem Ünal'ın 06 AE 3712 plakalı aracıyla giriş yaptığı
Gölbaşı giriş kapısı güvenlik kamerası kayıtlarının ODTÜ Jandarma
Karakol Komutanlığına CD'de teslim edildiği ve kopyasının
alınmadığı anlaşılmış, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığının
20/12/2012 tarihli cevabı yazısında ilgili dosyanın incelenmesinde
söz konusu CD'ye rastlanmadığı Ankara İl Jandarma Alay
Komutanlığı'nın 24/12/2012 tarihli cevabında Eymir Gölü Gölbaşı
giriş kapısı güvenlik kamera kayıtlarına ait CD'nin kayıtlarında ve
arşivde olmadığı bildirilmiştir.”
KAYIP FLAŞ BELLEK
Raporda yer verilen bir diğer önemli bulgu da Hüseyin Başbilen'le
igili. Başbilen'in vefatının ardından “Elveda”
başlıklı bir yazı bulunmuştu. Yazıcıdan çıktısı alınan söz konusu
mektubun Başbilen'e ait flaş bellekte kayıtlı olduğu iddia
edilmişti. İntihar konusundaki bu önemli delil de kayıp. Soruşturma
evrakına göre ASELSAN yetkilileri mektubun yer aldığı flaş belleği
ilk soruşturmayı yürüten Jandarma görevlilerine teslim ettiklerini
belirtti. Ancak bu bilgi her nasılsa ilk tutanağa yazılmamış. Olay
yeri incelemesini yapan Astsubay Başçavuş Şükrü Karakuş ifadesinde
flaş diski Altındağ İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Erkan Şakir'e
teslim ettiğini iddia etti. Şakir ise ifadesinde flaş diski
almadığını öne sürdü. Bu önemli delil de tıpkı Ünsem Ünal'ın
görüntüleri gibi kayıp. Boğazı ve bilekleri kesilmiş halde bulunan
Hüseyin Başbilen'in arabasında bulunda maket bıçağının üzerinde
herhangi bir kan dokusuna rastlanmadığı da belirlendi.
TEZ ENGELİ YOKTU
Şüpheli şekilde ölen bir diğer ASELSAN mühendisi Evrim Yançeken'in
intiharına gerekçe olarak yüksek lisans tezini hazırlarken
karşılaştığı sıkıntılar gösterilmişti. Raporda bu konuda da şu
ifadeler kullanılıyor: “Yançeken'in 2003 yılında başladığı
lisansın ilk dönem çalışmalarında başarılı olmadığı, ikinci dönem
çalışmalarında başarılı olduğu, Prof. Dr. Hasan Güran ile 2005
yılında farklı bir tez konusunda yüksek lisans çalışması yapmaya
başladığı, adı geçen öğretim üyesinin beyanı ve kayıtlarına göre
Evrim Yançeken'in tezi bitirmesine engel bir durumun olmadığı
anlaşılmaktadır.”
Yançeken'in ASELSAN'daki çalışmalarında da oldukça başarılı
olduğuna dikkat çekilirken, “değerlendirmelerde yönetim
kademelerine atanabilecek nitelik ve yetenekte olduğu
belirtilmektedir.” ifadelerine yer veriliyor.