Ne kötü değil mi?
Ne gazete okumak istiyoruz, ne televizyonda haber programlarını
izlemek.
Çünkü iyi şeyler okumuyor ve görmüyoruz.
Artık her şey çok kötü ve her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Azıcık vicdan muhasebesi yapabilen herkes belli ki böyle
görüyor.
Ve ne yazık ki bu konu da yapacak hiçbir şeyimiz yok.
Ortalık ya aşırı magazin, ya da aşırı kan emicilerin
özgürlüklerini özgürce göstermelerinden geçilmiyor.
Malum kan emicileri hepimiz biliyoruz. Eskiden bir avuçlardı
şimdi ülkeyi istila ettiler.
Neredeyse bizi kendi kan dolu bataklıklarına sokacaklar.
Arkalarında malum ağabeyleri…
Kaç kaçabilirsen…
Kaçamıyorsunuz ki nereye kaçacaksınız ki.
Nereye elinizi atsanız mideniz bulanıyor.
Tabi biraz mideniz varsa, biraz insansanız…
Düşünsenize; en saf olması gereken sevdalar bile
sahteleşmiş.
İçine sevgi süsleri olan sahte duygular doldurulmuş.
Zamanla sınırlandırılmış aşklar.
Yataktan yatağa dolaşan namuslu bedenler…
En güvendiğiniz en güvenilmeziniz olmak için sizin en zayıf
anınızı bekler olmuş.
Ve sonrası hiç yok.
Eski aşklar masal gibi anlatılırken, yenileri yatakta skor ve
fantezi peşinde koşar olmuş.
Aşk; yalanla yoldaş olmuş yani…
Tıpkı sonsuz güven duyarak sırtınızı dayadıklarınız gibi yalanla
teslim almışlar hepimizi…
Kalleşçe…
Kendinden başka hiçbir canlıyı canlı gibi görmeyenler sarmış her
tarafı.
Bencillikte dünyayı sallamışız o yüzden.
Dünyanın yaşanılır bir yer olduğunu unutarak…
Dünyayı yaşanmaz hale getirerek…
Diğer yazı ve şiirlerimi takip etmek isteyenler için Facebook
sayfam;
Eklemek isteyenler için Twitter adresim;
Instagram adresim;
msincedemir