Artık güvercinleri de vuruyorlar!
Abone olTek güvencem demişti Hrant Dink; Bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Ama öyle olmadı...
Tek güvencem demişti Hrant Dink; Bu ülkede insanlar
güvercinlere dokunmaz.
Ama güveni boşa çıktı... Güvercinler de vurulur oldu...
Bugün Hrant Dink'e veda günü...
Bir cinayete
kurban giden ilk güvercini "son olması dileğiyle"
uğurluyoruz...
Ama artık biliyoruz ki güvercinleri de vuruyorlar...
"Son pişmanlık" fayda etmiyor şimdi... Keşke 301. maddeyi
kaldırsaydık demek ya da şu verdiğimiz haberlerde biraz
daha duyarlı olsaydık diye söylenmek...
"Türklüğü aşılamak" sıfatına uygun görülmek ağır gelmişti...
Alıp başını gitmeyi düşünmüştü vatanından...
Ermenistan mı yoksa Avrupa mı diye sordu kendince...
Ermenistan içine sinmedi, Avrupa ise hiç kendine yakın gelmedi.
Her yurt dışı gezisinde "bitse de dönsem" diye
sıkıntıdan kıvrandığı o yaban ellerde ne yapardı...
Gitmedi, gidemedi...
"Dilerim" diyordu Hrant Dink, "böylesi bir
terk edilişi hiç ama hiç yaşamak mecburiyetinde
kalmayız..."
Bunu yaşamayacağına da canı gönülden inanıyordu.
"Şu gerçeği tek güvencem sayacağım" diyordu Dink,
"Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim,
ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere
dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan
kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da
özgürce."
O büyük güven boşa çıktı... Güvercinlere de kıyılır oldu... Güle
güle Hrant Dink, güle güle güvercin...