Arınç'tan Öcalan ve HDP'ye kritik mesajlar!
Abone olHükümet sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının sonuçlarını paylaştı...
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç,
Silopi'de PKK'nın kaçırdığı 400 kilo patlayıcıyla ilgili
çalışmaların sürdüğünü söyledi. Patlayıcıların Cudi Dağı
istikametine götürüldüğünün tespit edildiğini anlatan Arınç,
PKK'lıların Cudi'ye varmadan yakalanacaklarını ifade etti. Çözüm
süreciyle ilgili de konuşan Arınç, Öcalan ve HDP'den en az
kendileri kadar dikkatli olmalarını istedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Bülent Arınç,
Bakanlar Kurulu toplantısından sonra açıklama yaptı. Arınç,
Silopi'de PKK'nın gasp ettiği 400 kilo patlayıcıyı Cudi Dağı
istikametine götürdüğünün tespit edildiğini ve PKK'lıları Cudi
Dağı'na varmadan yakalayacaklarını söyledi. Çözüm süreciyle ilgili
değerlendirmelerde bulunan Arınç, çözüm sürecinde tüm tarafların
dikkatli olmaları gerektiği kosunda uyardı.
İşte Arınç'ın konuşmasından önemli
satırbaşları;
“Başbakanlık Acil Durum Koordinasyon Merkezi oluşturulması
kararlaştırıldı. Başbakanlık Müsteşarı veya görevlendireceği bir
yetkili bu koordinasyon merkezinden sorumlu olacaktır. Kamu kurum
ve kuruluşları tarafından gerekli bilgi ve belge akışı merkeze
sağlanacaktır. Bu merkez yarından itibaren görevlendirilmiş olacak.
Her haliyle bu koordinasyon çalışmasının çok faydalı olacağını
düşünüyoruz.”
PKK'NIN GASP ETTİĞİ PATLAYICI
“Son haftalarda şiddet olaylarının artış istidadı gösterdiğini
biliyoruz. Bütün bu olaylarla ilgili anlık müdahaleler yapılmıştır.
Fail ve failler yakalanmıştır ya da yakalanmak üzeredir. Bundan
sonra alınması gereken ek tedbirler ilgili bakanlarımız tarafından
bir kez daha gözden geçirilmiştir. Dış olaylarla ilgili de
hepimizin günlerdir takip ettiği konularla ilgili arkadaşlarımızın
sorularına cevaplar verildi. Silopi İlçesi Aksu Köyü mevkiinde PKK
tarafından gasp edilen patlayıcı madde olayı var. 3 araçtan bir
tanesine terör örgütü mensupları tarafından el konulmuş ve Cudi
Dağı istikametine götürülmüştür. Olayın öğrenilmesinin ardından
bölgeye insansız hava aracı davet edilmiş ve taarruz helikopterleri
sevk edilmiştir. Bu madenin güvenliğinin yetersiz olduğu ortaya
çıkmıştır. Bu kadar kapsamlı bir arama tarama ile Cudi Dağı’na
varmadan yakalanacaklarını tahmin ediyoruz. Patlayıcı madde miktarı
400 kg civarında. Esasen nakledilen patlayıcı madde miktarı bunun 3
katıdır. Eğer bölgede güvenlik güçlerimiz bulunsaydı, böyle bir
sevkiyatın özel güvenlikle olmayacağı biliniyor olsaydı bu durumla
karşılaşılmayacaktı.”
ÇÖZÜM SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİDİR AMA
“Sayın Başbakanımızın bugün itibariyle neredeyse iki ayı doldu. İki
aydan bu yana Sayın Başbakanımız çözüm süreci ile kamu güvenliğinin
birbirinin alternatifi olmadığını izah ediyor. Kamu düzeninin
mutlak anlamda sağlanması ayrı bir konu. 6-7 Ekim olaylarında
rastladığımız gibi cana ve mala kast eden olaylar terör olaylarıdır
ve bunun azına da çoğuna da tahammülümüz yoktur. Başbakanımız bunu
iki aydan bu yana her defasında söylüyor. Çözüm süreci var diye
bunları makul göstermeye çalışan hiç kimseyi dinlemeyiz. Türkiye’de
can ve mal emniyeti olmayacaksa, ister çözüm süreci olsun ister
başka bir şey olsun, hiçbir şeyi tartışmayız. Çözüm süreci çok
önemlidir ama bu hiçbir zaman insanımızın sokağa çıkarken korku
duyması için sebep değildir.
KOBANİ'DE YAŞANAN OLAYLAR
“Şüphesiz Kobani’de yaşanan olaylara kayıtsız kalamayız. Türkiye
buradan kaçan 200 bin insana kucak açmıştır. Bizim Kobani’ye
müdahale konusunda söylediğimiz bir şey var. Suriye’deki muhalif
unsurlar bu konuda bu çalışma yapabilir ama PYD’nin başındakiler
buna da mesafeli yaklaşıyorlar.”
ÇÖZÜM SÜRECİ
“Çözüm Süreci devam ediyor ama birileri Çözüm Süreci devam ediyor
diye bizden yumuşak davranmamızı beklemesin. Birileri milletin
acısını duymazdan geliyorlar. Hala bir başsağlığı, geçmiş olsun
dileğinde bulunduklarını duymadık. Bu olaylar yaşanmamış gibi
sekretarya kurulacak, içinde ben de olacağım... Bu olayların
yaşandığı bir dönemde, polisimizin, askerimizin kanı yerdeyken biri
bize bunları derse onun yüzüne bile bakmayız. Siz yerdeki kana
bakmayın, yol kesmeye bakmayın, patlayıcı çalmaya bakmayın... Biz
nerenin hükümetiyiz? Biz aldığımız kararlar ve Meclis’in bize
verdiği yetkiyle Temmuz ayında çıkardığımız kanuna harfiyen
uyacağız. Bunun yapılmasının karşılığının olduğunu da herkesin
bilmesi lazım. Kim ne adım atacaksa onun atılması gerekir. Biz
hükümetiz, öyle aba altından sopa göstermeyi sevmeyiz. Kimse süreç
gitti mi endişesine kapılmasın. Bu işin biteceği zaman da
milletimize söyleriz.”
“Çözüm Süreci’ni bu aralar ağzımıza hiç almamak gibi bir
ihtiyatımız olabilir. Çözüm Süreci’ne biz mecbur ve mahkum değiliz.
Çözüm Süreci bizim için çok önemlidir ama bu sadece bizim için
böyle değil ki. Çözüm Süreci’ni sanki sadece biz istiyormuşuz gibi
herkes her istediğini yapar ve istediğini söylerse... Çözüm Süreci
başarısız olursa herkes bunun altında kalır. Adadaki şahıs da dahil
siyasi uzantıları da... Bizim gösterdiğimiz itina kadar ben de bu
işte söz sahibiyim diyenlerin de dikkatli olması lazım. Onlar her
istediğini söyleyecek biz de Çözüm Süreci’ne sahip çıkacağız; bu iş
komediye dönüşür. Evet, Çözüm Süreci’nde ısrarlı olmaya devam
edeceğiz, bitiren taraf biz olmayacağız.”
TÜRKİYE KENDİLİĞİNDEN BU İŞE GİREMEZ
“Başta ABD olmak üzere IŞİD’e karşı koalisyona katılan ülkelerin
kapsamlı bir görüşmeye ihtiyacı olduğunu belirtmiştik. Türkiye
kendiğilinden her şeyini feda ederek bu işin içine giremez.
Koalisyonun çıkarları ile Türkiye’nin çıkarları ne kadar örtüşürse
bu işe öyle gireriz. Öyle aslansınız kaplansınız diye olmaz.
Türkiye’nin istekleri ve talepleri var. Türkiye bir macera
heveslisi değildir.”