Arınç'tan Demirtaş'a çok sert sözler
Abone olHükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Demirtaş'ın kendisiyle ilgili sözlerine cevap verdi. Arınç, 20 günlük gecikmenin sırrını sordu, Demirtaş'ı suçladı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, HDP Eş Başkanı
Selahattin Demirtaş'a çok sert sözlerle yüklendi. Demirtaş'ın
birilerinin yeni projesi olduğunu ifade eden Arınç, iyi bir
siyasetçi olacağını düşündüğü HDP liderinin en büyük sorunun da
egosu olduğunu söyledi.
METİN YÜZDE 60 DEĞİŞTİRİLDİ
4 Şubat’ta açıklanması gereken 10 maddenin 24 gün sonra
açıklanabildiğine işaret eden Arınç, “Metin bize farklı şekilde
ulaştırılmıştı. İçinde kabul edemeyeceğimiz şeyler vardı. İtiraz
edildi. Aklı selim galip geldi. Elbirliğiyle metin yüzde 60
değiştirilerek bu noktaya geldi” dedi.
Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası gazetecilerin sorularını
cevapladı. Orhan Kemal ve Necmettin Erbakan için taziyelerini
ileten Arınç, Avusturya'daki İslam Yasası'yla ilgili olarak
Türkiye'nin gerekli çalışmaları yürüteceğini, gerekirse konuyu
AHİM'e taşıyacaklarını söyledi.
Bakanlar Kurul Toplantısı'nda AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan
Bozkır'ın Avrupa Birliği konusundaki gelişmeleri aktardığını
anlatan Arınç, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın gelecek
dönem için yargı reformu strateji taslağı konusunda sunum yaptığını
söyledi. Bozdağ'ın seçim yasakları nedeniyle istifa
edeceğini ve bu reformu gelecek ismin takip edeceğini ifade eden
Arınç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın da
iki konuda sunum yaptığını söyledi. Arınç, "Türkiye Uzay
Ajansı kurulmak suretiyle ismini 'TUA' olarak belirledik" dedi.
İşte Arınç'ın açıklamalarından bazı başlıklar;
Tabii 2013'teki bu noktadan, şimdi iki yıl sonra böyle bir noktaya
gelinmiş bulunuluyor. Bir defa iki yıllık bir gecikme var
denebilir. Çünkü bu iki yıl içerisinde geri çekilme, silah bırakma
ve diğer gelişmeler olmadı. Maalesef silahları ellerinden
bırakmadılar, sembolik biraz dışarıya çıkmanın ötesinde de buna
itiraz ettiler, 'Silah bizim için güçtür, bunu da
bırakmayacağız' dediler. Çok büyük terör olayları
yaşanmadı, kan dökülmedi, karakol baskınları olmadı, mayınlar
patlamadı. Biz bunları hep olumlu olarak gördük ama bunun yanında
kamu güvenliğini bozan başka olaylar yaşanmaya başladı ve sonunda
6-7 ay kadar önce, artık kısmen Kobani olaylarını bahane ederek,
kısmen başka sebeplerle mahalleleri kurtarılmış bölge haline
getirmek, insanları öldürmek, insanların evlerine tecavüz etmek...
Çocukların ve kadınların zarar gördüğü birtakım artık sosyal
patlama veya olay da diyemeyeceğimiz, toplumsal olay da
diyemeyeceğimiz doğrudan terör olayları az da olsa kendini
göstermeye başladı."
"DEMİRTAŞ İYİ NİYETLİ DEĞİL"
"EN BÜYÜK ENGEL DEMİRTAŞ'TIR"
Şunu bilsinler: Demirtaş ve arkadaşları da bu Çözüm Süreci'nin
çok olumlu ve önemli destekçileri aslında dışarıdaki bazı
isimlerdir. Onlara da teşekkür borcumuz var, Hatip Diclelere, Leyla
Zanalara, Ahmet Türklere, Sırrı Sakıklara, Selim Sadaklara... Çünkü
onlar acı çeken insanlar olarak, geldiğimiz noktayı Türkiye için
çok önemli görüyorlar.
GEÇİKMENİN NEDENİ NE?
Benim eleştirilerim sadece Demirtaş'ın şahsında olmuşsa bunun sebepleri vardır. Artık bu tartışmayı derinleştirmenin hiçbir faydası yok. Geldiğimiz noktadan ileriye artık engel çıkarılmazsa yeni şiddet olayları meydana gelmezse 'vazgeçtik' denilmezse, bu sürecin önünde o kadar gizli ve açık düşmanlar var ki yeni bazı olaylarla süreç inkıtaya uğratılmazsa sonuca yaklaştığımızın farkındayım. İnşallah geldiğimiz nokta böyle bir noktadır. Sadece şunu bilsinler: 4 Şubat'ta açıklanması gereken bu 10 madde, neden 24 gün sonra açıklanabilmiştir? Benim sözlerimin sırrı bu 24 günün içerisinde. Çünkü bu farklı bir şekilde bize ulaştırılmıştı. İçinde kabul edemeyeceğimiz şeyler vardı. Biz oradan gelen her şeyi kabul edemeyiz, biz hükümetiz. Biz devleti temsil ediyoruz. 'Evet, ortak bir noktada, insan hakları bağlamında, kardeşlik noktasında yapacağımız çok şey var ama öyle kelimeleri kullanmanız uygun olmayabilir, yapacağınız şeylerdeki öncelik sırası böyle olmayabilir. Buna hükümet karar verecektir'. İtiraz ettik.
KABUL ETMEMİZ İSTENEN METİN OKUNAN METİN DEĞİLDİR
Bu itirazlar üzerine maşallah turizm gelişti. Bir kısmı apar topar İmralı'ya bir kısım apar topar Kandil'e. Oradan gelen bu tarafa, burdan gelen o tarafa. 24 gün böyle geçti. Şimdi Bülent Arınç'ı eleştirmek için sizin hiçbir hakkınız yok. Benim söylediğim tek şey şudur: Bizim önümüze getirilen metin ve kabul etmemiz istenen metin, okunan metin değildir. O yüzden ben, 'Buna razı değiliz' noktasında ve bunu engellemeye çalışanların kimler olduğu noktasında açıklamada bulundum. Gelinen nokta beni teyit ediyor. Eğer 4'ünde elimize getirilen noktayı kabul etmiş olsaydık ben bunların hiçbirisini söylememiş olurdum. Çok şükür aklıselim galip geldi. Çözüm Süreci'ni isteyenler müşterek bir iradede birleşti, yapmamız gerekenler konusunda da el birliğiyle metin hemen hemen yüzde 60 değiştirilerek bu noktaya geldi. İyi de oldu.
BULDAN'A SICAK MESAJ
iyi niyetli çaba gösteren bir hanımefendidir (Pervin Buldan), acı çekenlerden birisidir, Çözüm Süreci'nin samimi destekçisidir ve bu işlerin buraya gelmesinde de çok olumlu katkısı olmuştur. Eğer benim söylediğim konu, 4 Şubat'taki metin üzerine tasarlanmışsa yani Sayın Buldan o tarihte hükümet ile HDP heyeti yan yana açıklama yapacak demişse ben de bunu inkar etmişsem o zaman mesele yok. Benim söylediğim ve eleştirdiğim konu, cumartesi günü okunan konu değildir."