Arınç: Irak’ta bölünme istemiyoruz
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti’nin yarın açıklayacağı Cumhurbaşkanı adayına ilişkin, “Cumhurbaşkanı adaylığının tespit edilmesi ...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti’nin yarın
açıklayacağı Cumhurbaşkanı adayına ilişkin, “Cumhurbaşkanı
adaylığının tespit edilmesi konusunda tüm istişareler başarıyla ve
samimiyetle yürütüldü. Bir karar verildi. O kararın ilanı yarın bu
saatlerde bütün dünyanın bildiği bir isim olacaktır” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlenen
Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından gazetecilere açıklamalarda
bulundu. TBMM çalışmaları hakkında Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay’ın sunum yaptığını kaydeden Arınç, Meclis’te görüşmesi devam
eden kanun tasarıları olduğunu, bu nedenle Meclis tatili tarihinin
değişebileceğini söyledi. Arınç, “AK Parti Grubu olarak tüm bu
kanunların çıkmasına takiben Meclis’in tatile girmesini arzu
ediyoruz” dedi.
Arınç, AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun AB sürecinde
gelinen noktayla ilgili bir sunum yaptığını, Orman ve Su İşleri
Bakanı Veysel Eroğlu’nun da hidroelektrik santralleriyle ilgili
kapsamlı bir sunum yaptığı ifade etti. Başbakan Yardımcısı Arınç,
Irak ve Suriye’deki son gelişmelerin de masaya yatırıldığını
kaydetti.
MUSUL’DA ALIKONULAN VATANDAŞLARIN DURUMU
Arınç, bir gazetecinin Musul’da alıkonulan vatandaşların durumu
sorması üzerine, “Henüz olumlu bir gelişme yok. Ancak durumları
hakkında bilgi sahibiyiz. Sağlıklarının yerinde olduğunu,
ihtiyaçlarının karşılandığını ve henüz onların kucaklaşma saatinin
gelmediği söyleyebilirim. Bu yurttaşlarımızla ve şoförlerimizle
ilgili çalışmalarımız çok kapsamlı bir şekilde devam ediyor. Bir an
salıverilmeleri konusunda elimizdeki bütün imkanları kullanıyoruz.
Yine ümit ediyorum ki ramazan içerisinde yurttaşlarımıza
kavuşacağız” dedi.
“IRAK’TA BÖLÜNME İSTEMİYORUZ”
“Bağımsız Kürdistan’a Ankara nasıl bakar?” sorusuna da Arınç,
“Irak’ta maalesef istenmeyen, beklenmeyen, arzu edilmeyen
gelişmeler oldu. Hemen hemen her bölgesinde bir çatışma var.
Türkiye de hem oradaki soydaşlarımızın menfaatleri ve çıkarları
doğrultusunda hem de Irak’ın bölünmemesi, Irak’ın toprak
bütünlüğünün devam etmesi, siyasi egemenlik noktasında da Irak’ta
yaşayan çok dinli, çok mezhepli bugünkü toplumu teşkil eden bütün
fertlerin ve toplulukların kendilerini temsil edebilecekleri bir
demokratik ortam içerisinde yaşamalarını arzu ediyoruz. Fiili durum
bundan farklı olabilir ve bu fiili durum gerçekte belki bir başka
şekle dönüşecek olabilir. Ama resmi görüşümüzü bütün dünya biliyor.
Irak’ta bölünme istemiyoruz. Dış mihraklar Irak’tan elini çeksin”
yanıtını verdi.
NETANYAHU’NUN AÇIKLAMALARI
Arınç, Netanyahu’nun “Kürdistan’ı destekleriz ve tanırız” şeklinde
açıklamalarıyla ilgili
“İsrail çevresindeki devletler ne kadar küçük olursa İsrail
kendisini o kadar güvende hissedecektir. Ancak bu İsrail’in
tamamının görüşü değildir. Ayrıca onun böyle söylemiş olması bunun
gerçekleşeceği anlamına gelmez. Irak’ta bir devlet var. Bu federal
yapı içerisinde belli bölgelerde kümelenmiş kendi meclislerini,
kendi valiliklerini temsil eden unsurlar da var. Bizim sadece
Kerkük ile ilgili değil sıkıntılarımız. Kerkük’te Irak’ı temsil
eden bütün unsurlar yaşamaktadır. Kerkük’te Türkmen de vardır,
Kürtler de vardır, Şii olsun, Sünni olsun inanç mezhebi olarak
kendilerini ortaya koyanlar da vardır. Biz Kerkük’ün bu statüsünün
aynı şekilde devam etmesini geleceği bakımından çok daha iyi
görüyoruz. Ancak Kerkük konusunda da Barzani olsun, bir başkası
olsun farklı söylemlerde bulunabiliyor. Neçirvan Barzani Türkiye’ye
geldiğinde Türkiye tezini onlara iletmiş, onlar da buna sadık
kalınacağını ifade etmişlerdir. Bugünlerde herkes bir şeyler
söylüyor olabilir. Bize düşen hükümet olarak onların her birinin
değerlendirmesini yapmak, Türkiye’nin çıkarlarına uygun olan
sonuçları elde etmek için çalışmak” şeklinde konuştu.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Bir gazetecinin Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı
ile ilgili bir soru üzerine Arınç, “Adaylığı beklenen bir şeydi.
CHP ve MHP’nin adayından sonra HDP’nin de kendi adayını açıklayacak
ve bunun büyük ölçüde Selahattin Demirtaş olacağı biliniyordu. Şu
anda cumhurbaşkanlığı adaylığı için 2 kişi bulunuyor. Yarın da AK
Parti’nin adayı açıklanacak. Başka adaylar da çıkabilir. CHP’de 21
milletvekili imza atmamıştı. Onlar ‘bir aday çıkarır mı?’
deniliyordu. Ancak o 21’in kafasından geçenler farklı olunca
herhalde bir aday üzerinde anlaşamadılar. Bu bakımdan 3 adaylı bir
cumhurbaşkanlığı seçimine doğru gideceğimizi düşünüyorum. Ülkemiz
için hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bir gazetecinin “Çözüm sürecine yönelik yasal süreçle ile ilgili
ipucu verebilir misiniz?” şeklindeki sorusu üzerine Arınç, şunları
kaydetti:
“İpucu vermeye gerek var mı? Çünkü tasarı meclise sevk edildi.
Gazetelerimizde televizyonlarımızda herkes bilgi sahibi oldu. Hatta
tartışmalar yapıldı herkes düşüncelerini ifade etti. Eleştiriler
olacaktır. CHP açısından bir eleştiri olmamasını temenni ederim.
Çünkü geçtiğimiz günlerde bir televizyon programına çıkmıştım. Ben
de CHP’nin destek olabileceğini düşündüğümü söyledim. Onun da
kaynağı sayın Kılıçdaroğlu’ydu. Bilindiği gibi bu tasarı daha
görüşülmemiş Meclis’e sevk edilmemişken Diyarbakır’da katıldığı bir
çalıştayda ‘Artık bu çözüm sürecinin yasal bir zemine oturması
gerekir’ diye ifade etti. Bu çok cesaret verici bir şey ve doğru
bir şey. Ama Diyarbakır’da söylediğini Ankara’da inkar edecekse
geçmişte bazı uygulamalarını bildiğimiz için diyecek bir şeyimiz
yok. Ama koskoca bir genel başkan anamuhalefet lideri Diyarbakır’da
bunu söylüyorken Ankara’da da arkasında durması gerekir diye
söyledim. İşin yasal zemini bu. Yasal zemin TBMM’de ve onun
görüşünde de mutlaka bu seçim döneminde yapılması gerekiyor. Yasal
zemin gördüğünüz gibi bir, iki, üç hatta dördüncü maddeler Bakanlar
Kurulu terörün sonlandırılması için neler yapacak? Hangi tedbirleri
alacak? Adeta bir yol haritası çiziyor. Yoksa bu genel anlamın
içerisinde şunu şu gün, bunu bu saatte yapacak diye bir kayıt yok.
Bakanlar Kurulu bu kanunla bir çerçeve kanun getirerek kendi
üzerine bir görev yükleniyor ve yetki istiyor. Bu konudaki
sekretaryayı işini Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı
yapacaktır. Bu konuda karar almaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bakanlar Kurulu kişilere kurumlara yetki verdiğinde onlar bu
görevleri yapacaklardır. Bu görevlerini yaparken de kendileri de
hiçbir adli idari ve yargısal sorumluluk altında olmayacaklardır
diyor. Çok açık ifadelerle 5 - 6 alt madde halinde yani dağa
çıkışların önlenmesi dönenlerin rehabilitasyonu Türkiye’de barışın
huzurun güvenliğin tekrar yerli yerine oturabilmesi için hangi
tedbirler alınacak. Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı bunun
için kurulmuştu. Bunlar yasal zeminin üzerinde birer birer somut
hale gelecek. Tasarıyı sevk etmekle iş bitmiyor. Önce komisyonda
sonra genel kurulda iktidarın muhalefetin milletvekilleri
görüşlerini açıklayacaklar. Bunun sonunda da genel kurul kabul
ederse yasalaşmış olacak. Komisyonda da genel kurulda da bazı
maddelerin çıkarılması değiştirilmesi hatta yeni maddeler eklenmesi
mümkündür. Bugünkü eleştiriler yarın da yapılmış olacaktır ama
yetki Genel Kurulda’dır. İnanıyoruz ki genel kurul bu kanunu
mükemmel bir şekilde çıkarmış olacaktır. Artık bundan sonra yasal
çerçevenin de belli olmasında Türkiye için büyük bir zaruret
bulunmaktadır. MHP’nin alışagelmiş her zaman söyledikleri dışında
iyi bir eleştiri getirdiğini görmüyorum çok da ciddiye alacak
şekilde. CHP’ye de bakacağız göreceğiz belki katkı sağlayabiliriz
şeklinde düşünceler var. HDP’nin de olumlu baktığını görmekteyiz.
Genel kurulda büyük bir uzlaşı ile bu kanun çıkmış olacaktır.
Dağdan inişler, inişten sonra gelişler, bu kişilerin suça karışıp
karışmadıkları, topluma nasıl entegre olacakları, silahların
bırakılıp bırakılmaması bütün bu konular bu çerçeve yasa
içerisindeki ayrıntılardır ve yol haritasıdır. Onu birlikte
göreceğiz.”
AK PARTİ’NİN CUMHURBAŞKANI ADAYI
Bir basın mensubunun “AK Partinin cumhurbaşkanı adayı yarın
açıklanıyor. Adayın belirlenmesi noktasında geniş kapsamlı bir
istişare yürütüldü. 2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde
partinizin adayının belirlenmesi sürecinde Sayın Gül ve Sayın
Erdoğan ile birlikte sizin katıldığınız üçlü istişareler yansımıştı
kamuoyuna. Adayın da bu istişareler sonunda belirlendiği dile
getirilmişti. Geçtiğimiz haftalarda sorulduğunda henüz yapmadık
demiştiniz, o zamandan bu yana üçlü bir zirve yaptınız mı? Veya
sayın Erdoğan’ın muhtemel adaylığı ve Köşke çıkması neticesinde
partinin başkanı ve başbakan kimin olacağına dair bir üçlü zirve
yapmayı düşünüyor musunuz ilerde?” şeklindeki soru üzerine Başbakan
Yardımcısı Arınç, “Evet desem bir türlü hayır desem bir türlü. Öyle
bir soru soruyorsun ki. Daha önceki görüşmelerimizdeki sorularınıza
cevaplarımdan farklı bir şey söylemeyeyim. Ama cumhurbaşkanı
adaylığının tespit edilmesi konusunda tüm istişareler başarıyla ve
samimiyetle yürütüldü. Bir karar verildi. O kararın ilanı yarın bu
saatlerde bütün dünyanın bildiği bir isim olacaktır. Bundan sonraki
gelişmeler zaman içerisinde önümüze gelecek. Yine bu konudaki
çalışmalar istişareler devam edecek. Önümüzde nereden baksanız 2
aya yakın bir zaman var. Sayın Başbakanımız da Başbakanlık veya
partinin geleceği konusunda cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra
duracağız şeklinde konuştular. Bizce de doğru olan budur. İnşallah
o gün rahatlıkla suhuletle hepimiz bekleyeceğiz. Bizim
görüşmelerimize gelince. Ben ikili görüşmeler yaptığımızı ifade
etmiştim. Üçüncü bir görüşme yapılıp yapılmadığı konusunda üzülerek
sorunuza cevap veremeyeceğim. Çünkü altından başka alt sualler
çıkacaktır tartışmalar başlayacaktır. Buna gerek yok. Yarın
inşallah en büyük kısmını hep beraber dinlemiş ve görmüş olacağız”
şeklinde konuştu.
(İHA)