Arınç İKÖ zirvesinde konuştu
Abone olTBMM Başkanı Bülent Arınç, İslam medeniyetinin yeniden parıltılı günlerine kavuşması için herkesin gayret göstermesi gerektiğini belirtti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, İslam medeniyetinin yeniden parıltılı
günlerine kavuşması için gayret göstermeleri gerektiğini
belirterek, ''Artık ayrılıklarımızı değil, geleceğimizi
konuşmalıyız''dedi. Mekke'de düzenlenen İslam Konferansı Örgütü
(İKÖ) 3. olağanüstü zirvesinde konuşan Arınç, farklı kültürler
arasında diyalog ve anlayış eksikliğinden kaynaklanan sorunların,
uluslararası toplumun gündeminde önemli yer tutmaya devam etmekte
olduğunu belirtti. ''Geçtiğimiz dönemde yaşanan bazı sarsıcı
olaylar, anlamlı ve sonuç veren bir diyalog başlatılması ihtiyacını
acı bir şekilde de olsa göstermiştir'' diyen Arınç, ''Bizim
anlayışımıza göre, kültürler ve dinler arasında hiyerarşi yoktur;
dünyanın neresinde ve hangi dine ve kültüre mensup olursa olsun
bütün toplumlar, insanlığın ortak evrensel değerleriyle birbirine
bağlıdır'' diye konuştu. ''Medeniyetler İttifakı'' fikrinin de bu
anlayışla bütün kültür ve dinlerde ortak değerleri ön plana
çıkararak uyum ve diyalogu kolaylaştırmaya yönelik bir girişim
olduğunu belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti: ''Çağlar
boyunca gelip geçen birçok medeniyetin buluşma noktasındaki
konumuyla kültürler, dinler ve toplumlararası etkileşim ve uyumun
tarihsel merkezlerinden biri olan Türkiye, medeniyetler arası
diyalog açısından özel konuma sahiptir. Bu konum ülkemize müstesna
imkanlar sunmaktadır. Türkiye bu imkanları uluslararası toplumun
hizmetine sunmayı bir görev bilmekte ve bu bilinçle Doğu-Batı veya
dinler arası diyalogun geliştirilmesinde elinden gelen çabayı
göstermektedir. Bu çerçevede, farklı kültürler arasında etkileşimi
artıracak her tür proje ve girişime etkin destek vermeyi bir
insanlık görevi ve tarihsel mirasımızın gereği sayıyoruz.''
Yaklaşık 1400 yıl önce önce bu kutsal şehirde doğan bir dinin
sahibi olduklarını ifade eden Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu din, asırlardır insanlığın mutluluğu için ışıklar saçıyor.
Doğudan batıya, kuzeyden güneye her bireye erdemli olmayı, iyilikte
bulunmayı ve insanlığa yararlı işler yapmayı emreden bu ulvi dinin,
nasıl olur da bugün terörizmle yan yana anıldığını vurgulamalıyız.
Öte yandan, dünya tarihinin en güçlü medeniyetlerinden birinin
temsilcileri olarak artık üzerimizdeki kara bulutları, ölü
toprağını dağıtıp bir şeyler yapma vaktinin geldiğini de
anlamalıyız. Dünyanın dört bir yanına kardeşlerimiz savaşlardan,
işgallerden ve fakirlikten ölüyorlar. Acı içinde binlerce, on
binlerce Müslüman hayata tutunmaya çalışıyor. Burada hepimizin;
birer devlet adamı, birer yönetici olarak, en azından bir Müslüman
olarak sorumluluğumuz var. Yanı başımızdaki Kabe'nin sahibi Yüce
Allah bize, sorumsuz ve duyarsız olmayı değil, bilakis erdemli ve
bilinçli olmayı emretmiştir. Bu nedenledir ki, bir taraftan
terörizm, İslam karşıtlığı ve diğer sorunlarla mücadele ederken,
diğer taraftan yeni vizyon çerçevesinde bir araya gelerek, İslam
dünyasının uluslararası alanda hak ettiği konuma yerleşmesine ne
gibi somut katkılar sağlayabileceğimizi konuşmalıyız.'' -''YENİ
VİZYON''- Arınç, bu yeni ''vizyonun'' 2 ayağı olduğunu belirterek,
bunlardan birincisinin, üye ülkelerin kendi sistemlerinde ihtiyaç
duydukları reformları kendi iç dinamiklerini harekete geçirerek
hızlandırmaları olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın ikinci ayağının ise
İKÖ ve sekreteryasının günün ihtiyaçlarına cevap verebilen, şeffaf,
katılımcı, üyeleri ve uluslararası toplum nezdinde saygın bir örgüt
olarak yeniden yapılandırılması olduğunu belirten Arınç, bu 2 ayağı
bir bütünün iki tamamlayıcısı olarak gördüklerini ifade etti.
Arınç, ''Artık ayrılıklarımızı değil, geleceği konuşmalıyız. Artık
büyük İslam medeniyetini yeniden parıltılı günlerine kavuşması için
gayret göstermeliyiz. Müslüman kelimesi, İslam kelimesi bundan
birkaç yüzyıl önce olduğu gibi bilimin, keşfin, felsefenin ve
erdemin sembolü olarak gösterilmelidir. Bunları gerçekleştirmemiz
için sadece tarihimize bir bakmamız ve çok çalışmamız gerekiyor''
dedi. TBMM Başkanı, bu toplantının ve bu örgütün, ''yeniden doğuş
ve yeniden ayağa kalkmak'' için fırsat olduğu düşüncesini dile
getirerek, ''Eğer yeni bir tarihin başlangıcına ihtiyacımız varsa,
o tarih bugünlerde başlamalıdır. Zira medeniyetimiz ve tarihimiz
hiç bu denli acılı günler yaşamamıştı. Yeni bir tarih
başlatmalıyız, çünkü kardeşlerimiz hiç bu denli göz yaşı
dökmemişti, bu denli dışlanmamıştı, bu denli geri kalmamıştı''
dedi. İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İKÖ bünyesinde
ve üye ülkelerde reforma ilişkin ciddi projesi ve açılımını önemli
bir fırsat olarak gördüklerini ve bu çabaları Türkiye olarak
takdirle karşıladıklarını kaydeden Arınç, İKÖ'nün 2003 Kuala Lumpur
zirvesinde alınan kararla oluşturulan Akil Adamlar heyetinin
hazırladığı raporun içerdiği unsurların hayata geçirilmesinin,
İKÖ'nün hak ettiği etkinliği kazanmasına katkıda bulunacağını ifade
etti. ''İKÖ 10 Yıllık Eylem Programı'' başlıklı belgenin, bu yönde
atılmış önemli bir belge olduğunu söyleyen Arınç, belgeye
gösterilen ilginin, üye ülkelerin gelişme ve reform yönünde ortak
adımlar atmaya kararlı olduklarını da gösterdiğini belirtti.
-''TÜRKİYE, REFORM KONUSUNDA HER ADIMI DESTEKLEYECEK''- Arınç,
Genel Sekreter İhsanoğlu ve ekibini, yaptıkları anlamlı
çalışmalardan ötürü kutlayarak, Türkiye'nin, reform konusunda
atılacak her ileri adımı destekleyeceğini vurguladı. TBMM Başkanı,
İKÖ'nün yeni vizyon çerçevesinde İslam dünyasının karşı karşıya
bulunduğu sorunlar hakkında doğru, samimi tespitler yapmasını,
akılcı, gerçekçi çözümler üretmesini diliyorum'' diye konuştu.
Bugün uluslararası alanda karşı karşıya kalınan sorunların önemli
bir kısmının İslam dünyasının yer aldığı coğrafyada bulunduğuna
dikkati çeken Arınç, asırlarca barışın, düzenin ve refahın egemen
olduğu bu coğrafyanın tekrar istikrar alanı haline dönüşmesi için
ortak çaba içinde olmaları gerektiğini söyledi. Arınç, ''Filistin
halkının meşru haklarının elde edilmesi, Kudüs'ün İslami kimliğinin
korunması, Iraklı kardeşlerimizin acılarının dinmesi, Karabağ ve
Keşmir'de işgalin son bulması, Kıbrıs Türk halkının insan haklarına
aykırı izolasyonlardan kurtulması ve adada siyasi eşitliğe dayalı
çözüm sağlanması, değişik bölge ve ülkelere yayılmış Müslüman
azınlıkların haklarının korunması, ancak ve ancak bütün İslam
ülkelerinin aktif olarak katıldığı böylesine bir ortak çabanın
ürünü olabilir'' diye konuştu. İKÖ'nün Afrika'ya ve kıtadaki
sorunlara yönelik daha aktif ve uygulanabilir politikalar
geliştirmesini desteklediklerini kaydeden Arınç, Türkiye'nin bu
kıtayla geleneksel iyi ilişkilerine değindi. Arınç, Türkiye'nin
Nisan ayında İKÖ PAB (Parlamentolar Arası Birlik) toplantısına ev
sahipliği yapacağını hatırlatarak, TBMM'nin, bütün İslam aleminin
parlamento başkanları ve temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan
büyük memnuniyet duyacağını belirtti. TBMM Başkanı, ''İKÖ'nün yeni
bir vizyon çerçevesinde İslam dünyasının karşı karşıya bulunduğu
sorunlar hakkında doğru, samimi tespitler yapmasını, akılcı,
gerçekçi çözümler üretmesini diliyorum'' dedi. Bülent Arınç,
Pakistan'daki deprem felaketi dolayısıyla bir kez daha başsağlığı
dileyerek, bu ülkenin acılarının sarılması için destek ve
yardımların sürdürülmesinin öncelikle İKÖ üyelerinin sorumluluğu
olduğunu vurguladı.