Arınç hesap vermek istiyor
Abone olMeclis Başkanı Bülent Arınç, 4. Yasama Yılı'na girilmesi nedeniyle basını ve kamuoyunu bilgilendirme toplantısı düzenledi. Arınç başkanlığını denetime açıyor.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, "gerektiğinde milletvekillerinin
güvensizlik oyu verebileceği bir Meclis Başkanı" olmak istediğini
söyleyerek, "Dokunulmayan kurumlar ve onların yöneticileri
bulunuyor; ama bu kişiler ve kurumlar ilk fırsatta siyasilerin
dokunulmazlıklarını gündeme getirip eleştiride bulunabiliyor. Şimdi
ben kendi payıma düşeni yerine getirip, başkanlığımı denetime
açıyor, hem de görevden alınmamı sağlayacak bir düzenleme
getiriyorum" dedi. Meclis Başkanı Bülent Arınç, 4. Yasama Yılı'na
girilmesi nedeniyle basını ve kamuoyunu bilgilendirme toplantısı
düzenledi. TBMM tören salonunda gerçekleştirilen basın
toplantısında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Arınç, öncelikle
3 Ekim sürecini değerlendirdi. "Avrupa aldığı kararla sadece
birliğin değil, tüm Ortadoğu ve Avrasya'nın kaderini etkileyecek
yeni bir rota çizmiş oldu. Son derece isabetli, geleceği gören ve
birliğin gücünü artıracak bu karardan dolayı, Avrupalı
meslektaşlarımı kutlarım" diyen Arınç, müzakere sürecinin 'düz ve
engelsiz bir asfalt yol olmadığını' kaydetti. Arınç, "Biz bugüne
kadar yaptığımız tüm reformları ve yenilikleri kendimiz için
yaptık. Bu değişimden kendimiz kazançlı çıktı, halkımız mutlu oldu.
Bundan sonra da aynı şekilde ne yapacaksak ülkemiz ve halkımız için
yapacağız. Bu çalışmalar zorla birilerinin dikte ettirdiği
reformlar değildir. Bunlar ülkemizin gelişmesi, büyümesi için zaten
çok önceden yapmamız gereken reformlardı. Şimdi AB üyeliği
çerçevesinde bunu yapıyor olmamız bir baskıyı değil, gönüllü bir
isteği gösterir" dedi. AB ile tam üyelik müzakerelerine
başlanmasının Türkiye'de güçlü bir sinerji oluşturduğunu kaydeden
Başkan Arınç, gelecek nesillerinin bugünü iyilikle anmaları için
herkese önemli görevler düştüğünü ifade etti. Başkan Arınç,
"Ülkelerin tarihlerinde bu denli güçlü rüzgarlar çok az çıkar. Bu
fırsatı kaçırmamalıyız. Yelkenlerimizi rüzgarla doldurup hızla
gemimizi hedefimize doğru yönlendirmeliyiz. Bu yüzden hepimizin
üzerinde bulunduğumuz gemiyi yüzdürerek daha hızlı bir şekilde
hedefe ulaştırma görevi bulunuyor" diye konuştu. Türkiye'nin
dünyada Çin ile birlikte büyüme rekorları kıran tek ülke olduğunun
altını çizen Arınç, "Türkiye, genç nüfusu, değişim isteği, dinamik
kurumları ve hırslı yapısıyla dünyanın çekim merkezi olmak üzere"
ifadelerine yer verdi. Tam üyeliğe giden yolda yürütülecek müzakere
sürecinin toplumsal değişimi de birlikte getireceğine vurgu yapan
Arınç, Türk toplumunun aile yapısının, dayanışma duygusunun,
yardımlaşma ruhunun, milli şuur ve kültürünün değişim sürecinden
zarar görmemesi gerektiğine dikkat çekti. "MECLİS, DAHA AKTİF BİR
MİSYON ÜSTLENECEK" Sosyal dokunun tahrip olmaması için yeni dönemde
TBMM'nin daha aktif misyon üstleneceğini ifade eden Başkan Arınç,
yürütülecek sosyal projelerle ilgili "Meclisimiz 4 bakanlıkla
birlikte, okullardaki zararlı madde kullanımına son vermek ve
çocuklarımızı bu büyük beladan kurtarmak için bir kampanya
başlatacaktır. Bu kampanyamız Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Aileden Sorumlu Devlet
Bakanlığımızla ortaklaşa yapılacaktır. Yaz döneminde başkanlığımız
ve bakanlıklardaki uzmanlardan oluşan bir ekip, taslak bir proje
hazırladı. Taslağa son halini bakanlarla yapacağımız bir toplantıda
vereceğiz. Amacımız okullardaki tehlikeli boyutlara ulaşan zararlı
madde kullanımını engellemek, bağımlı çocuklarımızı bu beladan
kurtarmak ve okullarımızı tamamen bu sorundan izole etmektir" diye
konuştu. Anne ve bebek ölümlerini azaltmayı amaçlayan ikinci bir
projeye de TBMM olarak öncülük edeceklerini belirten Başkan Arınç,
"Milletvekillerimizden oluşan Nüfus Kalkınma Grubu tarafından
geliştirilen bu proje, AB tarafından da desteklenmektedir. Projeyle
birlikte en çok anne ve bebek ölümlerinin yaşandığı illerimizde
büyük bir seferberlik başlatarak, dünyanın en çok anne ve bebek
ölen ülkelerinden biri olmaktan kurtulacağımızı umuyorum"
ifadelerini kullandı. BM'de yapılan Parlamento Başkanları
Toplantısı'nda TBMM'nin Okul Meclisleri Projesi ile dünyaya örnek
gösterildiğini hatırlatan Başkan Arınç, anne ve bebek ölümlerinin
azaltılmasına ilişkin projenin de uluslararası yankı bulacağını
düşündüğünü kaydetti. TBMM'de yürütülen teknik projelere ilişkin
bilgiler de veren Başkan Bülent Arınç, yangın ve içme suyu hattı
yapımı, milletvekili ofislerinin parke ile kaplanması ve hijyenik
yer döşemesi, park bahçelerin otomatik olarak sulanmasıyla
aydınlatma sisteminin yeniletilmesi çalışmalarının devam ettiğini
söyledi. 500 dönümlük TBMM yerleşkesine iki yeni bina yaparak
milletvekillerinin ve çalışanların yerleşim sorununu çözmeyi
amaçladıklarını kaydeden Başkan Arınç, "Biri, dağınık haldeki tüm
çalışanlarımızı biraraya getirecek yeni personel binasıdır. Bu bina
aynı zamanda TBMM yasama arşivi, sağlık ünitesi, sağlıklı yaşam
merkezi, matbaa ve otopark gibi birimleri de içerecek. Yeni bina
sayesinde, dağınık haldeki ve artık tamamen ekonomik ömrünü
tamamlamış binalar yıkılacak" dedi. Yapılacak ikinci binanın
kütüphane binası olacağını açıklayan Başkan Arınç, "Bu bina,
Türkiye'nin en önemli kitap koleksiyonuna ve tarihi arşivine sahip
meclisimize yakışır özellikte olacaktır. Ayrıca binada yeni
kurduğumuz Araştırma Merkezi de yer alacak" dedi. Personel binasını
2006, kütüphane binasını da 2007'de tamamlamayı amaçladıklarını
anlatan Başkan Arınç, her iki binanın inşası kararını Başkanlık
Divanı'nın oybirliğiyle aldıklarını açıkladı. "MECLİS İÇ TÜZÜĞÜ
DEĞİŞECEK" TBMM'nin kuruluşunun 85. yılı nedeniyle düzenlenen Milli
Egemenlik Yılı etkinlikleri kapsamında 2005 yılı boyunca yoğun bir
faaliyet yürüttüklerine dikkat çeken Meclis Başkanı, 2006 yılının
da Dolmabahçe Sarayı'nın açılışının 150. yılı olduğunu söyledi.
Dolmabahçe Sarayı'nın 150. yılı sebebiyle geniş bir uluslararası
tanıtım kampanyası yürütüleceğini belirten Başkan Arınç, Aralık
ayında da TBMM'nin Üstün Hizmet Madalyası vereceği kişilerin
açıklanacağını ifade etti. TBMM'de yürütülecek sosyal projelere ve
teknik çalışmaların arkasından siyasi çalışmalara da değinen Başkan
Arınç, yapmak istediği ilk işin iç tüzük değişikliğini
gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Meclisin çalışma şeklini
belirleyen TBMM İç Tüzüğü'nün 1973'te hazırlandığını ve günümüze
kadar çeşitli değişikliklere uğradığını kaydeden Başkan Arınç,
"Değişen Türkiye'nin hızına ayak uyduracak bir Meclis İç Tüzüğü,
katılımcı, verimli ve hızlı çalışma açısından ideal düzeyde
olmalıdır diye düşündük" dedi. Meclis İç Tüzüğü hazırlanırken,
değişik ülke parlamentolarının iç tüzüklerinin tarandığını, yasama
faaliyetlerinin incelendiğini, iç tüzük değişikliğine ilişkin
bugüne kadar gelen değişiklik tekliflerinin gözden geçirildiğini
belirten Başkan Arınç, hazırlattığı taslağa ilişkin şu bilgileri
verdi: "Bu taslağa göre, iç tüzüğün 93 maddesinin değiştirilmesi,
artık fonksiyonu olmayan 20 maddenin yürürlükten kaldırılması ve 5
yeni madde eklenmesi öngörülüyor. 186 maddelik İç Tüzüğü 171
maddeye indirecek bu teklifimizi Meclis'te temsil edilen tüm
partilerin yetkili organlarına ve komisyon başkanlarına
göndereceğiz." "MECLİS BAŞKANLIĞI DENETİME AÇILACAK" TBMM Başkanı
Bülent Arınç, çok sayıda basın mensubunun katıldığı toplantının son
bölümünde demokratik kuralların yerleşmesi ve demokratik kurumların
kökleşmesini geliştirecek bir adıma da öncülük edeceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı makamından sonra TBMM Başkanlığı'nın da denetime
tabi olmayan bir makam olduğunu dile getiren Başkan Arınç, Meclis
Başkanlığı'nın çalışmalarını denetime açmak istediğini açıkladı.
Başkan Arınç şunları söyledi: "Meclis Başkanı bir suç işlese,
makamını kötüye kullansa, ülkesini, meclisini temsil ederken büyük
hatalar yapsa, meclisi yönetirken tarafsızlığını kaybetse, iç
tüzüğü çiğnese böyle bir Meclis başkanından hesap soracak bir
mekanizma şu anda bulunmuyor. Ne Anayasa'da ne de İç Tüzük'te bu
saydığım durumlar vuku bulduğunda ne yapılması gerektiğini anlatan
bir hüküm yer almıyor. Yani hem Anayasa'da hem de iç tp küzüğümüzde
bir boşluk var. Biz de bu boşluğu doldurmak için iç tüzükte bir
değişiklik yapmak istedik." Başkan Arınç, iç tüzüğe eklenecek
maddelerin neler olacağını ilişkin ise şöyle dedi: "Beşte bir
milletvekilinin teklifiyle adına 'Güvensizlik Önergesi' dediğimiz
bir önergeyle Meclis Başkanlığı'nın görevinden düşürülmesi Genel
Kurul gündemine taşınabilecek. Başkanın görevden düşürülmesi,
güvensizlik önergesinin, üye tam sayısının salt çoğunluğunun gizli
oyunun kabulüyle mümkün olacaktır." Meclis başkanının cezai
müeyyide gerektiren davranışlarına ilişkin düzenleme yapmak için
Anayasa'da değişiklik yapmak gerektiğinin hatırlatan Arınç, "Ama İç
Tüzük'te yapılacak bu değişiklikle, bugüne kadar hiç olmamış bir
uygulamayı başlatarak siyasi sorumluluğumu üstlenip, başkanlığımı
Yüce Meclis'in denetimine açmak istiyorum. Bu konudaki teklifi de
aynı şekilde Meclis'te bulunan siyasi parti temsilcilerine
ileteceğim" dedi. Halka hesap verme sorumluluğunda bulunmayan
kurumlar, makamlar ve bürokratik mekanizmalar olduğunun altını
çizen ve "Bu adil bir sistem değildir" diyen Arınç, bu durumun
tartışılması gerektiğini söyledi. "ADİL OLMAYAN BU SİSTEME YENİ BİR
DÜZENLEME GETİRİYORUM" Dokunulmazlık konusunun sadece siyasileri
ilgilendiren bir konu olmadığına dikkat çeken Arınç, "Bu sistemin
adil olmadığını düşünüyorum; ama yapabileceğim tek şey kendi
başkanlığımla ilgili bir düzenlemedir. Şimdi ben kendi payıma
düşeni yerine getirip, başkanlığımı denetime açıyorum ve hem de
görevden alınmamı sağlayacak bir düzenleme getiriyorum"
açıklamasını yaptı. Basın mensuplarının sorularını cevaplandıran
Arınç, 'dokunulmayan kurum ve onların yöneticileri' ile ilgili bir
soruyu bunlara neden dokunulmadığının basın tarafından
araştırılması gerektiğini, bunların sanatçı Hülya Avşar'ın boşanma
haberlerinden daha ilginç olduğunu söyledi. Arınç, içtüzük
değişikliğinde seçilenlerin denetlenmesi konusunda daha önce SEDE
adlı bir proje yürüttüğünü hatırlatarak, seçilenlerin mutlaka
denetlenmesi gerektiğine işaret etti. Arınç, bunlarla daha güçlü
bir meclisin olabileceğine dikkat çekti. Meclis Başkanı, kendisine
yönelik bir güvensizlik oylamasında, 'güven' oylarının
'güvensizlik' oylarından daha çok çıkması durumunda meclis
başkanının da güçleneceğini belirtti. Arınç, TBMM'de TBMM
kütüphanesi ve Genel Sekreterlik binasının ne kadara mal olacağı
yönündeki bir soruya ise, "25-30 trilyon. 2006 yatırım yılı"
karşılığını verdi. Bülent Arınç, 3 Kasım seçimlerinde TBMM'ye 2
parti girdiği; ancak bugün yeni bir partinin grup kurma aşamasında
olduğu, şu anda Meclis'te 6 parti bulunduğunun hatırlatılması ve
seçimlerde bir irade sorunu yaşanıp yaşanmadığının sorulması
üzerine de, "Her dönemde siyasi dalgalanmalar olur" dedi. Partili
olan bir milletvekilinin bağımsız kalabileceği gibi, bağımsız olan
bir milletvekilinin bir partiye geçebileceğini dile getiren Arınç,
bunların gayet normal durumlar olduğunu söyledi. Ancak "temsilde
adalet" konusunda sorun yaşandığına dikkat çeken Arınç, "Bugüne
kadar bu konuda çok önemli çalışmalar yaptırdkım. Milletvekillerine
bu konuları sordum; ancak cevap alamadım. Ben söyledim yine ben
dinledim" dedi. Arınç, "dokunulmazlıklar" konusundaki bir soruya
yönelik olarak da, CHP'nin üye vermemesi nedeniyle partiler arası
uyum komisyonunun çalışamadığını ve komisyonun çalışması durumunda
Anayasa değişiklikleri ve dokunulmazlıklar gibi konuların tek tek
ele alınabileceğini kaydetti.