Arınç 'açlık grevleri' için umutlu!
Abone olBülent Arınç, açlık grevlerinin bitirilebileceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, açlık grevleriyle
ilgili konuştu, grevlerin bitirilebileceğini söyledi. Yapılan
temaslardan olumlu sonuç elde etmeyi umduklarını söyleyen Arınç,
kesin konuşmadı ancak eylemlerin bitirilebileceğinin ilk
sinyallerini verdi. Arınç, açlık grevleriyle ilgili Erdoğan'ın
sözleriyle kendi açıklamalarının neden farklı olduğu sorusuna da
açıklık getirdi.
Bursa AS TV'de Ankara'dan canlı yayınlanan “Objektif” adlı programa konuk olan Arınç, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Arınç, İsrail'in Gazze'ye olan saldırısının, günün en üzüntü verici konusu olduğunu ifade ederek, geçtiğimiz yıllarda da yine bombalamaların yapıldığını, masum insanların öldüğünü, 3-4 yıllık bir sükunet döneminin ardından, birkaç günden bu yana İsrail'in önce Hamas'ın önde gelen liderlerinden birisini uçaktan atılan bombayla imha ettiğini, bunun çok kötü bir suikast olduğunu, arkadan da belli hedefleri bombalayarak sivil insanların hayatına son verdiğini anlattı.
Bursa AS TV'de Ankara'dan canlı yayınlanan “Objektif” adlı programa konuk olan Arınç, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Arınç, İsrail'in Gazze'ye olan saldırısının, günün en üzüntü verici konusu olduğunu ifade ederek, geçtiğimiz yıllarda da yine bombalamaların yapıldığını, masum insanların öldüğünü, 3-4 yıllık bir sükunet döneminin ardından, birkaç günden bu yana İsrail'in önce Hamas'ın önde gelen liderlerinden birisini uçaktan atılan bombayla imha ettiğini, bunun çok kötü bir suikast olduğunu, arkadan da belli hedefleri bombalayarak sivil insanların hayatına son verdiğini anlattı.
"GÜNLÜK HAYATA DEVAM ETMEKTE
ZORLANIYORLAR"
Arınç, İsrail'in “Mavi Marmara” diye bilinen,
herkesin çok yakından takip ettiği, dünyanın pek çok ülkesinden
aktivistlerin bir araya gelerek insani yardım götürdüğü bir gemiye
açık sularda baskın düzenlediğini ve 9 yurttaşımızın hayatına son
verdiğini hatırlatarak, bununla ilgili de Türkiye'de bir yargı
sürecinin başladığını belirtti.
İsrail'in saldırısının çok üzüntü verici bir olay olduğunu
dile getiren Arınç, şöyle konuştu: “Bu bir saldırganlıktır, bu bir
vahşettir, bu bir faciadır. Dışişleri Bakanımız, Başbakanımız,
Cumhurbaşkanımız bu konu üzerinde hissiyatlarını ifade ettiler. Dün
de ben akşam bir resepsiyondaydım, orada gazeteciler sorunca, yine
bunun insanlık dışı bir olay olduğunu ve saldırıların mutlaka
durması, kesilmesi gerektiğini söyledim. Sanıyorum bazı
girişimler var. Esasen yarın Mısır gezisi başlıyor sayın
Başbakanımızın, iki gün devam edecek ve 10 bakan arkadaşımızın
katılacağı bir toplantı olacak."
“TALİMATLA BU İŞE BAŞLADILAR”
Cezaevlerindeki açlık grevlerine de değinen Arınç, açlık
grevlerine katılanların sayısının yeteri kadar arttığını, Adalet
Bakanlığı'nın şu andaki gerçek sayıyı mutlaka bildiğini, ancak
başladığı güne göre biraz daha arttığını kendisinin de bildiğini
söyledi. Arınç, bunun çok üzüntü verici bir hadise olduğunu, çünkü
bir insanın hayatının söz konusu olduğunu vurgulayarak, yaşam
hakkının kutsal olduğunu, yaşam hakkına herkesin saygı duyması
gerektiğini ve hiçbir şeyin yaşam hakkına son vermek için geçerli
olamayacağını belirtti.
“BİTİRİLDİĞİNİ DUYABİYECEK NOKTADAYIZ”
Geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı konuşmanın, cezaevlerinde de
açlık grevine girenlerin yakınları tarafından da takip edildiğini,
bunun arkasından “sanki bir yumuşama olacak ve bu geriye
çekilecek, açlık grevleri bitecek” gibi geldiğini anlatan
Arınç, fakat yine belli bir merkezin bunu hala canlı tutmak
istediğini söyledi.
Arınç, BDP'li milletvekillerinin kendisine de geldiğini,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile de konuştuklarını belirterek,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
“(Onlar bizim talimatımızla greve başlamadılar, biz de bundan şikayetçiyiz ve bunun sona erdirilmesi için çalışmak istiyoruz) dediler, 'çalışın' dedik. Yani biz ancak memnun oluruz. Onlar da işte bazı konularda bu isteklerin karşılanması gerektiğini söyledi. Esasen o gün de söylemiştim ki; mesela yargılanmakta olan insanların, savunmalarını istedikleri dilde yapma konusu, gerçekleşecek. Bu bizim ta belki bir yıl önce konuştuğumuz bir konu ve hemen gecikmeksizin de onu meclise gönderdik. İnsan Hakları Komisyonu'ndan da geçti.
Ama Abdullah Öcalan ile ilgili tecrit konusu ve ana
dilde eğitim konusu, bugün için karşılanacak konular
olmayabilir. Ancak zaman içinde Adalet Bakanlığımız,
avukatlarıyla görüşmesini, makul ve haklı bulduğu ölçüde mutlaka
karşılar. Biz bugün seçmeli Kürtçe dersini koymakla esasen her şeyi
yapmış oluyoruz.
“BAŞBAKAN NİYE ÖYLE KONUŞUYOR”
Bütün dileklerinin, bu açlık grevlerinin bitirilmesi olduğunu
vurgulayan Arınç, “Peki 'ben böyle konuşuyorum da sayın
Başbakan niye öyle konuşuyor?' diyenlere, onu da
geçtiğimiz günlerde açıkladım. Sayın Başbakanımız kendisine hedef
olarak BDP'nin siyasetini ve BDP'li milletvekillerini koyuyor,
onları samimi bulmuyor. Onların yaptıklarının, Türkiye'deki bu hem
terör eylemlerinin bitirilmesi konusunda hem de grevde olanların,
grevden vazgeçmeleri konusunda, samimi davranmadıklarını söylüyor,
yoksa içeride grev yapanlara veya 'açlık grevini sürdürüyorum'
diyenlere, 'ne haliniz varsa görün mesajı vermiyor. Onun da
amacı grevlerden bir an önce vazgeçilmesi”
değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, Abdullah Öcalan'ın ağabeyinin, “bir yıl sonra
Abdullah Öcalan Serbest kalacak” şeklindeki açıklamasının
hatırlatılması üzerine, “Bu onun ağabeyinin öngörüsü değil ki Oktay
Vural'a da sorarsanız, o da aynı şeyi söylüyor. Bunlar siyasi
tartışma veya olayları tırmandırma, alevlendirme işidir. Mesela
bunun bir örneğini Selahattin Demirtaş daha dün yaptı,
'Öcalan'ın heykelini dikeceğiz' dedi. Ondan sonra
da 'kızdığım için böyle söyledim, yoksa biz heykel meraklısı
değiliz' dedi. Bir, üç, beş sene sonrası için bunların konuşulması
saçmalık başka bir şey değil” dedi.