Arama kazasında skandal
Abone olHelikopter kazası aramalarında skandal gelişme. Devletin resmi kurumunun basın bülteni her şeyi açıklıyor.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kazadan yaklaşık
bir saat sonra ilgili birimlere enkazın nokta tespitini rapor
etmiş. Buna rağmen enkaz farklı noktalarda arandı.
Helikopterin düştüğü alanın çok geniş olduğu ve nokta tespiti
yapılamadığı söylendi. Oysa üzerinde basın bülteni yazan ancak
basınla ve kamuoyuyla paylaşılmayan bir bilgi notu gerçeklerin hiç
de öyle olmadığını gösterdi.
ATV Haber'in ele geçirdiği bu belge TC Bilgi Teknolojileri ve
İletişim Kurumu'na ait. Kamuoyuyla paylaşılmayan ve o karmaşa
içinde gözden kaçırılan bir bülten..
Helikopter saat 15.30 sularında düşüyor. Haberin duyulması 16.30'u
buluyor. İşte bu sırada TC Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
cep telefonu sinyalleriyle nokta yer tespiti yapmaya çalışıyor.
Bu çalışmalar kazanın ilk dakikalarında sonuç veriyor. 3 farklı GSM
operatöründen alınan sinyallerle belirlenen koordinatlar 16.25'ten
itibaren ilgili birimlere gönderiliyor.
Sinyal istasyonundan alınan baz istasyonu ise Çardak tepesindeki
Tüllüce tepesinde bulunan baz istasyonu. Enkazın bulunduğu yerle
iletişim kurumunun 16.25'te verdiği koordinatlar örtüşüyor.
Kurumun verdiği yazılı belgede "Helikopterin bulunduğu bildiriler
yer kaza meydana geldikten sonra 25.03.2009 tarihinde saat 16.25'te
kurumumuzca yapılan yer tespiti sonucunda ilgili mercilere
bildiriler yer tespitiyle örtüşmektedir" ifadesi yer alıyor.
Peki ülkenin resmi kurumu bu bilgi notunu ilgili birimlere
iletilmiş. Başbakanlık Kriz Merkezi'ne, Jandarma Genel
Komutanlığı'na ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne koordinatlar
bildirilmiş.
Resmi kurumlar başka bir resmi kurumdan gelen ciddi uyarıyı dikkate
almadı mı? Aramalar neden bu bölgede yapılmadı? Yetkili kurumların
ve aramaları yapan kurumun bir açıklama yapması gerekiyor.
İsmail Güneş o saatlerde yaşıyordu. Eğer bu bilgi doğrultusunda
hareket edilseydi Güneş kurtulabilir miydi?