Annesinin liginde bile oynayamaz
Abone olKoyu Cim-Bom'lu olan Sabah yazarı Hıncal Uluç bugünkü yazısında Galatasaray’a fena yüklendi.
Uluç, yazısında Sarı-kırmızılı takımı yerden yere vururken, “Bu
Galatasaray annesinin liginde bile oynayamaz” dedi... İşte Hıncal
Uluç’un yazısı Zamanı tersine kullanan takım Alp Turnuvası'nda
izlediğim Galatasaray beni dehşete düşürdü. Bu takım zamanı
kullanmayı bilmiyor.. Daha doğrusu tersine kullanıyor. Futbol, en
başta bir "Zamanlama" oyunudur. Gerek bireysel, gerek takım olarak
zamanı en iyi şekilde kullanmanız gerekir. Başarının yolu budur.
Galatasaray'a iki maçta da dikkatle baktım. Bireysel de felaketler,
takım olarak da.. Çünkü zamanı kötüye kullanıyorlar. Oyunu
geciktirmek, öndeysen ve vakit geçirmek niyetindeysen geçerli bir
yöntemdir. Bir de kendinden çok güçlü bir takımla oynuyor ve topa
mümkün olduğu kadar fazla sahip olarak, rakibe daha az hücum şansı
vermek istiyorsan.. Hannover 96, Nürnberg gibi Avrupa'da adı dahi
geçmeyen iki rakiple oynarken oyunu geciktirmenin mantığı yoktur.
Galatasaray iki maçı da böyle oynadı.. 10-15 pası kendi sahalarında
yapıp santrayı geçemediklerine şahit oldum. Rahatça ileriye top
atabilecekken geriye dönüp kendi kalecilerine gittiklerine şahit
oldum.. Yan pas, geriye pas.. Yan pas, geriye pas.. Bu kadar yavaş
futbolla kontratağı geçtik, normal atak yapamazsın. Nitekim
yapamadılar. Rakip üç pasla tüm sahayı aşıp Galatasaray kalecisi
ile karşı karşıya kalıyor, Galatasaray tonla pas yapıp, kendi
sahasından çıkamıyor, sonunda kaptırıp, yakın mesafeden kontratak
yiyor. Bu oyun düşüncesini Fatih Terim öğretti ise, şaşarım.
Öğretmedi de, ısrarla böyle oynayan futbolcularını seyretmekle
yetiniyorsa, gene şaşarım.. Şaştım zaten.. Bu takım oyunu anlayışı
ile Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'ni geçin, annesinin liginde maç
alamaz. Bireysel oyunda durum daha feci.. Evvelden bir Tugay vardı,
kızardık, topu alınca ille de etrafında bir tur atarak oyunu
geciktiriyor diye.. Şimdi başta Volkan herkes Tugay.. Ayhan Tugay,
Hasan Tugay, Revivo Tugay.. Berkant Tugay.. Orta sahada herkes
Tugay.. Oysa Tugay şimdi değişmiş, en modern futbolu oynuyor.
Bunlar kötüsünü taklit ediyorlar. Volkan bir havalara girmiş
sormayın. Kendini Hagi falan sanıyor.. Topu ayağından çıkarmamaya
kararlı. Kaptırana dek uğraşıyor.. Ötekiler de öyle.. Hepsi top
ezme uzmanı.. İki maçta orta sahadan çıkan doğru dürüst top toplamı
bir elin parmaklarını geçmez. O zaman nasıl oyun kuracak, nasıl
pozisyona girecek bu takım?. Takım zamanı tersine kullanıyor.
Hücumu geciktirip rakip takıma savunmaya yerleşme fırsatını bol bol
veriyor. Futbolcu zamanı tersine kullanıyor. Topu ayağından mümkün
olduğunca geç çıkarıp rakip takıma savunmaya yerleşme fırsatını bol
bol veriyor. Bireysel oyun taktiğin rakibe çalışıyor. Takım oyunu
taktiğin rakibe çalışıyor. Bu nasıl futbol?.. Her iki maçta,
Galatasaray'ın ileriye oynadığı hemen her top ya doğrudan, ya da
taca ve avuta atılarak dolaylı hep rakibe gitti. Takım ileriye
oynamayı unutmuş. Top birinde iken kimse kendini gösterip pas
istemiyor. Gösterene de topu ayağında tutan zamanında top atmıyor.
Galatasaray futbol oynamıyor, acizleri, korkakları oynuyor.
Galatasaray formasını giyenler, "Zamanın değeri"ni öğrenmedikçe, bu
takımın futbol oynaması mümkün değildir. Fatih Hoca.. Zamanın
değerini, zamanı doğru kullanmayı öğretmek için fazla zamanın
yok!.. De Boer, Abdullah!.. Frank de Boer doğru transfer.
Galatasaray'ın Popescu'dan bu yana oyunu geriden kuran futbolcusu
yoktu. De Boer bu türden.. Büyük eksiklik giderir. Abdullah nerden
bakarsanız yanlış. Galatasaray taraftarı büyük tepki gösteriyor.
Fener'den geldiği için değil. Galatasaray tarihinde Fener'den
nerdeyse kovulup gelen ve Milli Takım'ın yıldızı olan yığınla
futbolcu var.. Naci Erdem'den başlayarak. Raşit Çetiner, İlyas
Tüfekçi, Erhan Önal.. Abdullah'a tepki, oynadığı futbolun
çirkinliğinden. Bu tip birini istemiyorlar, bir... İkincisi
psikolojik hata.. Bu transfer yüzünden Galatasaray alay konusu
oldu. Fener camiası, biraz da haklı olarak her gün yüzlerce espri
icat ediyor. Galatasaraylılar yanıt veremiyorlar. Üçüncüsü.. Hakan
var, Ergün var.. Genç İlker geleceğin Roberto Carlos'u olmak için
forma bekliyor ve Galatasaray Fener'den "Sebebini açıklarsak
sokakta dolaşamaz" diye kovulmuş jübilelik Abdullah'ı transfer
ediyor. Kendinizi İlker'in yerine koyun, ne hissedersiniz?.
Kendinize ve hocanıza güveniniz kalır mı?.. Parasızlık insanlara ne
korkunç hatalar yaptırıyor!.. Fener satışları.. Coşkun Kılınç
yazmış soruyor "Frank de Boer, futbol kariyeri ile Van Hojdonk'u
katlar. De Boer'e medyanın gösterdiği ilgi ötekinin beşte biri
değil. Fener, 1020 Van Hooijdonk forması satmış, manşet haberi.
Galatasaray 24 bin kombine bilet satmış, 'Kimse gitmez' denen
Olimpiyat Stadı'na, tek sütun, niye?.." Fener yazdın mı satıyormuş
gazeteler, öyle diyorlar dostum.. Gazete satamayınca Fener
satıyoruz.. Sabah