Anne terliği müdahale eder devlete ne oluyor?

Kimilerine göre özel hayata müdahale... Başbakan'ın açıklamalarına bakılırsa Muhafazakar Demokrat hükümetin önlem alması gereken bir mevzu... İçişleri Bakanı Muammer Güler'e bakarsak güvenlik eksenli bir konu. Öğrenci evleri meselesi Türkiye'nin gündemindeki yerini ve tartışmalardaki ağırlığını koruyor.

Tabi medyadaki yerini de. Başbakan'ın sözleri ile başlayan tartışmaya bir yorum da Habertürk si yazarı Nihal Bengisu Karaca'dan geldi. Karaca, Başbakan'ın Finlandiya gezisi öncesi bir gazeteciyle girdiği diyalog ve gerekli yasal düzenlemenin yapılabileceği vurgusundan yola çıkarak şunları yazdı:

BU TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ YAPMAK DEMEKTİR

"Yasaları toplumu şekillendirmek için kullanmak, hiç de makbul çağrışımları olmayan "toplum mühendisliği" tabirini hak etmeye gönüllü olmak demek. Oysa devletin yasa yaparken referans alacağı dinamik, toplumu şekillendirme ve yasayı kendi anlayışını dikte edeceği bir araç olarak kullanmak değil, toplumun ihtiyacına cevap vermek olmalı.

Peki böyle bir ihtiyaç var mı?
(...)

FUHUŞ TANIMINI MI DEĞİŞTİRECEKSİNİZ?

18 yaş civan üniversite öğrencileri yasalarımıza göre reşit. Geçtiğimiz yıl 18 yaşındaki gençlere seçilme hakkı verilmesi konuşuluyordu. Şimdi "kızlı erkekli evlerde oturmamaları" için mevcut "genç" tanımı yıkılıp yeniden mi tasarlanacak?

Dahası yasalar aynı evde yaşamayı fuhuş olarak tanımlamıyor. Özel konuta bu gerekçeyle müdahale etmek yasal değil. Ne yapılacak? "Fuhuş" tanımı değiştirilip, birlikte yaşama tüm reşit kişiler için suç haline mi getirilecek? O ihtimalde aralarında dini nikâhlı çiftler dahil yüz binlerce "birlikte yaşayan" ve kendisini hiç de ahlaksız hissetmeyen çiftle karşılaşılacak. Yasalarla bir lahzada "ahlaksız" haline getirilmiş yüz binlerce insanın devletle sağlıklı bir ilişki kurması beklenebilir mi? Devlet neden olduğu atmosferin yarattığı gammazcı ruh haliyle nasıl baş eder?

İSLAM DİNİ DE EV'E KARIŞMAZ

Sağlıklı ve ahlaklı bir gençlik yetiştirmek isteyebilirsiniz. Ancak bunun yolu sosyal projelerdir. Kendi kültürüne yabancılaşmamış bir toplumun yolu, dini kültürün ve adabın gençlerin diliyle kurgulanmasından, kendi sanat dilini oluşturabilmekten, uygun argümanı geliştirebilmekten geçer ve bunlarla da sınırlıdır.

Kaldı ki, İslam dini de "ev"e karışmaz. "Ev" İslam şeriatına göre dahi dokunulmazdır, mahrem alandır.

TEPKİYİ OĞLUMA BEN VERİRİM DEVLETE NE OLUYOR

Şahsen oğlum, "Kız arkadaşımla aynı eve çıkıyorum" gibi bir beyanla karşıma çıktığında bir ebeveyn olarak tepkim şiddetli olur. Ancak benim vermem gereken tepkiyi devletin üstlenmesi de en son arzu edeceğim şeydir. Devletin evladımın kaderini ispiyoncu komşuların, fırsatçı mülk sahiplerinin inisiyatif ve şantajlarına terk etmesini kabul edilebilir görmem.

MÜDAHALENİN YOLU ANNE TERLİĞİDİR

Öğrenci evlerinde nahoş şeyler oluyorsa bunlarla baş etmenin yolu polis baskını, devlet müdahalesi değil "anne terliği"dir. Devlete düşen ise o terliğin menzilinde durmamak...