Anne Avşar neden kanser oldu?

Abone ol

Akciğer kanseri olan Hülya Avşar’ın annesi Emral Avşar, çarpıcı açıklamalar yaptı.

Akciğer kanseri olan Hülya Avşar’ın annesi Emral Avşar: Kaya yüzünden dert sahibi oldum. Allah ona nur topu gibi bir çocuk verdi. Az çok güzel de bir karın var. Kazanan bir karın var. Bir yuvan var. Ne işin var kardeşim başka kadınlarla, ne işin var? Sebep nedir ya!

Kızımda hiç suç yok. Kaya her hafta gözümüzün önünde yakalanıyordu. Kızım hep bunları yutuyordu. Hangi kadın tahammül ederdi bu kadar rezilliğe? Ne mankeni kaldı, ne Q kızı kaldı, ne dansözü kaldı, yalan mı?

4 ay önce, yaz aylarını geçirdiği Ayvalık’ta nefes darlığı çekmeye başlıyor Emral Avşar... Sigaraya bağlıyor önce... Ama maalesef basit bir nefes darlığı değil onunkisi... Akciğer kanseri olduğunu öğrenen kızları perişan oluyor. Hastalığını annelerinden saklamaya çalışıyorlar önce... Emral Hanım doktorundan öğreniyor olup biteni... Ne mutlu ki, “Üzülme” diyor doktoru... “Henüz çok başındasın. Kurtaracağız...”

Zor bir süreç geçirdiniz. Kanserle nasıl yüzleştiniz?
Kızlarım “Çok başlangıç. Bunu atlatacağız” dediler. Ama Hülya söyleyemedi. İçi el vermedi. Şimdi ışın tedavisi oluyorum. Çok zor... Yuvarlak bir masaya yatırıyorlar. En kötüsü de buz gibi bir yer. Koca makine üstüne geliyor ve göğüslerinin ucundan sanki dumanlar çıkıyor. Allah’tan 5 dakika... Yandım yandım diyorum bitiyor. Bir de maddi olanağın olması gerekiyor. Allah kızıma uzun ömürler versin. Olmasaydı kurtulamazdım.

Tedavi sonrası yaşananlardan biri de saç dökülmesi... Bu görüntünüzün medyaya yansımasından çok rahatsız olduğunuzu öğrendim.
Çok üzüldüm. Helin “Anne ne gereği var” dedi. Hülya öyle şeylere karışmaz. Helin çok üzülüyor. Bir de onda şey var biliyorsunuz. Acayip ağlamaları var. Torunum da beni öyle görmemişti. Onu kandırdık, yanlış çekmişler dedik. Antalya’ya gittiği için kaynadı. Ama dönüşte ne olacak hiç bilmiyorum. Aradı “Anneanneciğim bayramın kutlu olsun. Saçlarına ne oldu?” dedi. Ne olacak duruyor dedim. Neyseki peruğum var. Gelince perukla gezeceğim.

Sohbetimizde ‘Bu hastalığa üzüntü neden oluyor’ dediniz. Hangi yaşananlar sizi bu kadar üzdü?
Boşanma aşamasında çok üzüldüm. Kızım için değil, Zehra için üzüldüm. Bir de Gülben Ergen çıkmıştı Hülya’nın yerine... (Antalya’daki golf turnuvasından bahsediyor) Zehra da oradaydı. Gülben Feraye’yle, Kaya’yla, Kaya’nın annesiyle sarmaş dolaş, öpüşüp gülüşüyorlardı. Zehra da bir köşede mahsun mahsun duruyordu. Ama o resmi görmek lazım, görmek... Zehra’yı doğduğundan beri hiç öyle görmedim. O resim beni hasta etti hasta... O gece sabaha kadar ağladım yatakta... İnanır mısın çarşafları yırttım. Zehra’nın o hali beni yıktı yıktı. Mahvetti beni. (Gözleri doluyor) Ertesi günü hastalandım zaten...

Rahatsızlığınızı öğrenince Kaya Bey aradı mı sizi?
Hastaneye yatar yatmaz gözümü açtığımda karşımdaydı. Ama beni hasta eden görüntü onunla ilgili. Benim torunumun o şekilde olmasının yüzde yüz sebebi o...

KIZIMDA HİÇ SUÇ YOK

Kızınızda da hata var mıydı?
Hayır.. Benim kızımda hiç suç yok. Kaya her hafta bir kadınla gözümüzün önünde yakalanıyordu. Benim kızım hep bunları yutuyordu. Sırf Zehra üzülmesin, diye tahammül ediyordu. Hangi kadın tahammül ederdi bu kadar rezilliğe? Ne mankeni kaldı, ne Q kızı kaldı, ne dansözü kaldı, yalan mı? Bana öyle bir torun verdiği için onu seviyorum ama Zehra üzüldüğü zaman onu bir kaşık suda boğmak geliyor içimden. Hastalıklarımın hepsi torunum için.

Torunum için hasta oldum derken biraz da Kaya Bey beni hasta etti diyormuş gibisiniz?
Evet... Kaya Bey yüzünden dert sahibi oldum. Allah ona nur topu gibi bir çocuk verdi. Az çok çirkin değil güzel de bir karın var. Kazanan bir karın var. Bir yuvan var. Ne işin var kardeşim başka kadınlarla, ne işin var? Sebep nedir ya! Ha yapıyor musun, gizli yap bari hiç duyurma. Kimse duymasın görmesin. Benim kızımın mutlu olmaya hakkı yok mu?

Müstakbel damadınız Sadettin Saran’ı seviyor musunuz?
Onu gördüm, çok beğendim. Çok efendi... Bir kere çok iyi bir baba. Kendi kızına olan babalığını beğendim. Mesela bayramda almış kızını birlikte Karadeniz tarafını geziyorlar. Baba işte, gerçek bir baba.

Kaya Bey de bunu yapmaz mıydı?
Yapar mıydı? Hayır yapmazdı. Sadettin Bey çok iyi bir baba.

Hülya Hanım şimdi mutlu mu bir değişiklik hissediyor musunuz?
Kızım onu çok seviyor. Gözlerinin içi gülüyor. gözlerinin içi ışıl ışıl.

Ya Zehra?
Onu bilemem ki nasıl. Nasıl olacak, mutlu olacak mı? Bilemiyorum..

FERAYE’Yİ SEVMİYORUM

Hastalığınızı öğrenince Feraye Hanım aradımı sizi?
Yok canım ne diye arayacak. İstemem ben.

Ama bebeğini seviyordunuz.
Buralarda dolaştırıyorlar. Ama o bebek. Suçu yok ki... Onu seviyorum.

Peki Feraye Hanım’ı?
Sevmiyorum! Bu duruma düşürdü torunumu. Yani kötü duruma düşmez de torunum. Çünkü kapı gibi annesi var arkasında. Ama sen de biliyorsun ki o durum bizi çok üzüyor. Bana ne hastalıklar çıkarttı.

Karşılaşıyor musunuz?
Hiç karşılaşmadım. Hülya karşılaşmıştı bir kere “merhaba” demiş. Hülya’nın umrunda değil ki... Buraya geliyor, “Çocuğu getirin, seveyim” diyor.

Eski eşinin çocuğunu çok sevmesi normal geliyor mu size?
Yanaklarında öpülmedik yer kalmıyor çocuğun. Ben olsam sevmem ama ne yapayım, Hülya buraya getirince seviyorum ben de... Sapsarı saçları var.

GÜLBEN ERGEN NANKÖR

Gülben Ergen’le konuşuyor musunuz?
Gülben’i affetmedim. Gülben’e bir zamanlar annelik yaptım. Yanımda yatırdım onu Bursa da... Ona çok faydam oldu. Onları hep unuttu. Feraye senin arkadaşın olabilir. Tamam hadi o gece sahneye çıktın. Ama o samimiyetini sahnede göstermek zorunda değilsin. Sahnede şarkını söyledin, in aşağıya. Yani ne gereği vardı? Nankörlük yaptı.

Zehra ünlü olsun ister misiniz?
Kesinlikle hayır. Herkes birbirinin dedikodusunu yapıyor. Mustafa Topaloğlu çıkmış Hülya Avşar’ın aleyhinde attı attı. Sapık. Bir zamanlar Adana’ya altına çağırdı Hülya Avşar. İşe gidemiyordun, seni alt kadrosuna alıyordu. Şimdi sen ona atıyorsun.

TATLISES’E KÜSTÜM

İbrahim Tatlıses aradı mı sizi?
İbrahim Tatlıses’i çok severdim ama artık hiç sevmiyorum. Bana bir geçmiş olsun bile demedi. Küstüm ona. Çünkü o benim her şeyimdi. Çok severdim onu.

KANSER DERTTEN OLUYOR

Hülya, Hülya olarak olsaydı Ankara’daki kızım gibi olacaktı. Onun bana hiç derdi sıkıntısı yok. Biraz maddi yönden sıkıntısı olacaktı. Köşkte oturmazdı da dairede otururdu. O olurdu en fazla.

Ama kanser tedavisi çok pahalı demiştiniz. Galiba hepsi bir arada olmuyor.
Kanser olmazdım ki o zaman. Kanser üzüntüden, dertten oluyor. Sıkıntıdan oluyor. Doktor kanserin başlangıcı olarak sigarayı değil stresi söyledi. Çok sigara içiyorum ama üzüldüğümden arka arkaya içiyorum.

Hülya söz dinlerdi Helin dinlemiyor

Helin’in haberleri de bana çok üzüntü oldu. Kendisini aklaması için tuvalet davasını mahkemeye vereceksin dedim.

Yunanistan’daki görüntülerini izlediniz mi?
O öpüşme görüntülerini izledim. “Bana yaptırdılar” diyor. Ben de ‘Kızım niye yapıyorsun’ dedim. ‘Mizansen’ diyor.

Sözünüzü dinler mi?
Benden korkmaz. Ablası Hülya’dan çok korkar.

Tedaviniz bitince ilk olarak ne yapacaksınız?
Bütün canlı yayınlara çıkacağım. Helin çok kızıyor. Bana “Semra Hanım gibi olacaksın” diyor. Hiçbir şeye üzülmeyeceğim. Her şeyimi torunuma vereceğim.

Günün Önemli Haberleri