Anlatılan hangi Mevlana?
Abone olPaulo Coelho'nun "Simyacı"sından 10 yıl sonra, Türk romancıların Mevlana'yı keşfi
Popüler Türk romancılarından Ahmet Ümit ve Elif Şafak'ın son
romanlarının Mevlana ve Şems'i konu aldığı, ancak Paulo Coelho'nun
Mevlana'nın bir hikayesinden yola çıkarak kaleme aldığı adlı
eserinin 1988 yılında yazıldığı ifade edildi. Selçuk Üniversitesi
Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezi (SÜMAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr.
Nuri Şimşekler, UNESCO'nun 2007'yi Mevlana Yılı ilan ettiğini ve
2007 yılında başta Konya olmak üzere dünyanın pek çok yerinde
Mevlana etkinlikleri düzenlendiğini belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Şimşekler, daha önce Mevlana'ya ilgi duyanların ya da
bu konuda akademik çalışma yapanların gündeminde olan Mevlana'nın,
2007 yılı boyunca yoğun şekilde kamuoyunun gündeminde olduğunu
belirtti. Çeşitli görsel yayınlarda, fotoğrafçıların Mevlana ve
semazenlerle ilgili çektiği eserlerin yer bulduğunu dile getiren
Yrd. Doç. Dr. Şimşekler, pek çok köşe yazarının da bu dönemde
sütunlarına Mevlana'nın beyitlerini ve Konya'yı taşıdıklarını
vurguladı.
2007 ve sonrasında Mevlana'ya artan ilginin bu konuyu popüler hale
getirdiğini anlatan Şimşekler, böylece Mevlana'nın Türk
romancılarının da gündemine geldiğini söyledi.
Tarihi romanların son dönemde Türkiye'de yoğun ilgi gördüğünü dile
getiren Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, şunları kaydetti: ''En çok
okunan popüler Türk romancılarından Ahmet Ümit ve
Elif Şafak'ın son romanları, Mevlana ve Şems'i
konu alıyor. Ahmet Ümit Bab-ı Esrar, Elif Şafak ise Aşk adlı
eserlerinde, Mevlana ile Mevlana'yı Mevlana yapan Şems-i
Tebrizi'nin dostluklarına dikkat çekmeyi tercih ettiler. Oysa,
'Simyacı' isimli eseri 30 milyon satan Paulo
Coelho, bu ünlü eserini Mevlana'nın bir hikayesinden yola çıkarak
1988 yılında yazmıştır.
Simyacı Mevlana'dan esinlenerek
yazılmıştır.
Coelho, ilk yıllarda bu eserinde hiç kimseden etkilenmediğini
söylese de yakın tarihte İran'da katıldığı bir konferansta,
Simyacı'yı Mevlana'nın Mesnevi'sinde geçen bir hikayeden yola
çıkarak kaleme aldığını itiraf etmiştir. Zaten Simyacı adlı eserde
anlatılanlar, Mesnevi'nin 6. cildindeki, 'Bağdat'ta yaşayan bir
kişinin gördüğü rüya sonucu Mısır'da bir adrese gitmesini' konu
alan hikayeyle neredeyse birebir aynı.''
Türk romancılardan önce batılı yazarlar
keşfetti
Bu bilgiler ışığında, Türk romancılarının Mevlana'yı batılı
yazarlardan sonra keşfettiğinin söylenebileceğini ifade eden Yrd.
Doç. Dr. Şimşekler, ''Bu durum, Türk romancıların son dönemde
yazdıkları eserlerin değerini azaltmaz. Zaten ve romanları,
romancılık açısından okuyucuya istenileni verecek düzeydedir''
dedi. Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, bu romanlarda anlatılan
konuların roman kurgusuyla kaleme alındığını, bu nedenle roman gibi
okunması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu romanların bazı bölümleri kurgulanmış
''Bu romanlarda Mevlana ve Şems ile ilgili anlatılanların bir
bölümü gerçek olduğu gibi, bazı bölümleri kurgulanmış. Yani bu
romanlarda anlatılanların tamamı gerçek bir hikaye gibi
algılanmamalıdır. Ayrıca bu romanları okuyanlar, Mevlana ve Şems
ile ilgili yazılmış diğer eserleri de okumaya yönleniyor. Bu ilgi
gören romanların turizme de katkısı olacaktır. Bu romanlarda
olayların geçtiği mekanları görmek isteyenler Konya'ya
geleceklerdir. Bu açıdan Konya'ya gelecek ziyaretçi sayısının
artmasında bu romanların da küçümsenemeyecek katkısı
görülebilir.''
Yrd. Doç. Dr. Şimşekler, Mevlana'nın Mesnevi'sinin romancılar
için çok değerli bir kaynak olduğunu, Mesnevi'de geçen 200'e yakın
hikayenin her birinin ayrı bir roman konusu olabileceğini sözlerine
ekledi.