Ankara'da şah damarı kesilen işçi yüzde bir ihtimalle hayata tutundu
Abone olANKARA'da taş ocağında çalışırken balyozla parçaladığı taştan sıçrayan demir parçası boynundaki şah damarını kesen Gökhan Toz (20) doktorların yüzde 1 yaşama şansı vermesine rağmen 3 saat süren ameliyatla hayata tutundu.
Osmaniye'den Ankara'ya çalışmak için gelen Gökhan Toz, Gölbaşı
ilçesindeki taş ocağında işbaşı yaptı. Gökhan Toz'un 1
Temmuz'da balyozla parçaladığı taştan fırlayan demir parçası
boynuna isabet etti. Kanlar içinde kalan Toz, iş arkadaşları
tarafından Gölbaşı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı ve burada
yapılan ilk müdahalesinin ardından Gazi Üniversitesi Hastanesi
Kalp-Damar Hastanesi’ne sevk edildi.
Yapılan tetkiklerde 1 santimlik demir parçasının Toz'un şah damarını kestiği belirlendi. Doktorların yaşama şansını az bulduğu Toz, ameliyata alındı. Gökhan Toz, 3 saat süren ameliyatla hayata tutundu.
"Doktorlar yüzde 1 yaşar demiş"
Gökhan
Toz, boynuna parça girdiğini hissettiğini o an nefesinin
kesildiğini belirterek, "Soluksuz kaldım. Ölüm korkusu o an kan
fışkırdığını gördüğüm için tabii ki de aklıma geldi. Çünkü ucu
karanlık bir yol. Hastanede ameliyata alınacağım söylendiğinde
hocamıza 'Yapacak bir şey yok, ne gerekiyorsa yapalım. Ya öleceğiz
ya çıkacağız' dediğimi hatırlıyorum. Yoğun bakımdan çıktıktan
sonra babamla ilk konuşmamızda bana büyük bir şey atlattığımı
söyledi. Doktorlar babama çok riskli bir ameliyata alındığımı ve
'Yüzde 1 ihtimal var, yaşarsa mucize olur, genel
itibarıyla kurtulma ihtimali yok' demişler. Ama
doktorumuz ameliyattan çıktıktan hemen sonra babam kapıda 'Hocam
oğluma ne oldu' diye sorduğunda o da 'Mucize oldu, yüzde 1
ihtimal gerçekleşti' diye cevap vermiş" dedi.
"Damardan fışkıran kan öyle sertlik yapmıştı
ki..."
Toz'un doktoru Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Doç. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, ameliyatın 3 saat sürdüğüne dikkat
çekerek, "Ameliyatın en kritik anlarından biri soluk borusuna tüp
yerleştirme kısmında yaşandı. Çünkü boyundaki pıhtı, yoğun kan
akışı, damardan fışkıran kan boyunda öyle bir sertlik ve
sıkıştırma yapmıştı ki soluk borusunun girişi tamamen kapanmış
gibiydi."
"Bronkoskopi eşliğinde çok zor tüp yerleştirdikten sonra ancak hastayı uyutabildik. Boyun bölgesi hem beynini besleyen şah damarı hem de çok önemli sinirlerin geçtiği bir bölgedir. Hele de böyle ciddi bir yaralanmada siz daha hastanın cildine bistüri değdirdiğinizde bile yoğun bir kanama ile karşılaşırsınız."
"Göz gözü görmüyor' deyimi vücut buldu
"'Göz gözü görmüyor' dediğiniz bir ortamda bu yapılara zarar
vermeden bir yandan kan pıhtılarının içinde çamur gibi bir
oluşumla dokuların ne olduğunu anlamaya çalışacaksınız, bir yandan
da çok yoğun kan akışını durdurup ve bu zamanda da beynin kan
akışını kestiğiniz için dakikalar içinde damarı tamir edip işinizi
bitireceksiniz."
"Yoksa 'kanamayı durdurduk; ama beyin öldü' dersiniz; işte bu işin en zor kısmı budur. Çok şükür Gökhan kardeşimizde böyle bir şey olmadı. Başarı tüm ekip arkadaşlarımızın ortak çalışmasının sonucudur" diye konuştu.