Andy-Ar seçim anketinde bomba sonuçlar
Abone olAndy-ar araştırmanın sahibi Faruk Acar son seçim anketini internethaber.com'a açıkladı. MHP , AK Parti ve HDP cephesinde bomba sonuçlar var.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Andy-ar araştırmanın son yaptığı araştırmalara
göre oy oranlarında çok fazla bir değişiklik yok ama önümzüde hala
35 gün var diyen Faruk Acar, bu seçimin diğer seçimlerden farklı
olduğunu söyledi.
"Bu seçim roller değişti" diyen
Acar, HDP'nin "barajın sınırındayız" taktiğinin
önemli olduğunu, Ak Parti'nin ise iktidar olma yolunda kritik bir
alanda bulunduğunu söyledi.
Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerinin
ekonomi üzerinde yoğunlaşmasının başarılı bir karar olduğunu
vurgulayan Acar, bu vaatlerin belki bu seçim oy olarak partilere
yansımayabileceğini ama önümüzdeki seçimler için umut vaat ettiğini
belirtti.
-Bütün partiler seçim
beyannamelerini hazırladılar, vaatler üzerinden tartışmalar da
başladı, nasıl yansıoyacak bu durum oy oranlarına?
ASLINDA ROLLER DEĞİŞTİ
Aslında roller değişti diyebiliriz. Çünkü AK Parti'nin daha önceki
katılmış olduğu seçimlerdeki büyük projeleri ve önümüzdeki döneme
ilişkin "kazanırsam" şeklinde, süreçle yönettiği,
kendinden emin söylemleri, oyların konsalide olmasını sağlayan,
stratejik bir hamlesini bekliyoruz. AK Parti'nin yapacağı
projelerle ilgili ya da öngörüleriyle ilgili bir söylem
geliştirdiğinde muhalefet partilerinin "bunu neyle
yapacaksın" şeklindeki eleştirileriyle karşılaşıyordu,
bugün itibariyle muhalefet partilerinin bu pozisyonunu iktidar
partisi almış durumda. Hem CHP'nin, hem MHP'nin, hem de HDP'nin
beyannameleri genel itibariyle bu düzeyde karşılık buldu, bu kez
"neyle yapacaksınız" diye AK Parti soruyor.
MUHALEFET PARTİLERİNDEN BAŞARILI
KARAR
Muhalefet partileri geçmiş seçimlerde Erdoğan karşıtlığı üzerine
bir kazanım elde edemedikleri sonucuyla karşılaştılar, aslında AK
Partiyi eleştirel bir bakış açısıyla ülke menfaatleri ve çıkarları
üzerinden eleştirmek gerektiği noktasında bir misyon üstlendiler.
Bunun nedeni de mevcut ekonomik şartlar ve daha önceki seçimlerde
konsolide olan oyların her ne olursa olsun AK Parti'ye yaradığını
görmeleri. Dolayısıyla bu durum biraz yoğurdu üfleyerek yeme
noktasına geldiklerini gösteriyor. Ben şahsi olarak, bunun başarılı
bir karar olduğunu söyleyebilirim.
BU SEÇİMDE SANDIĞA
YANSIMAYABİLİR
Belki bu seçimde bu kararın oy üzerindeki etkisini çok fazla
görmeyeceğiz. CHP'nin emeklilerle ilgili, dini bayramlarda
vereceğini söylediği bir maaş ikramiye vaadi bizim yaptığımız
araştırmalarda her ne kadar inandırıcı bulunmasa da destekleniyor.
Yaptığımız araştırmalarda CHP'nin bu vaadine inananların oranı
yüzde 25 iken, destekleyenlerin oranı ise yüzde 70'lere ulaştı. AK
Parti CHP'nin bu vaadine hemen "kaynağı nereden
bulacaksın" diye sormasına rağmen emeklilere bir zam
vaadinde bulundu. Dolayısıyla CHP yoğun olarak emekliler nezdinde
şöyle bir etki bıraktı; "evet yapıcı bir muhalefetin
katkısı oldu, Türkiye'de bu tür muhalefet tarzının uygulabilirliği
mümkün ve olumlu yansıyor." Buna benzer muhalefet
söylemleri seçmen nezdinde kırılmalar yaşanmasına sebep olabilir.
Bugün itibariyle AK Parti üzerinde daha zorlayıcı bir muhalefet
algısının oluştuğundan söz edebiliriz.
CHP İLE İLGİLİ BİR TABU
VAR
Bu vaatlerin oya dönüşmesi çok mümkün değil. Çünkü, CHP ile
ilgili bir tabudan söz etmek mümkün. CHP için, seçmenleri nezdinde
ancak yüzde 30'lara çıkabilmek mümkün olabiliyor ama tek başına
iktidarı yakalayabilecek oranı ifade etmek hayalci bir yaklaşım
olur. Bu vaatler CHP'nin belki bu seçim için değil ama önümüzdeki
seçim için önünü açmasına yardımcı olabilir. Bu durum, CHP'nin
vitrinine muhafazakar adaylar getirmesinin tabanda karşılık
bulmadığını da göstermiş oldu. Bu muhalefet tarzı bence daha
yerinde alınan bir karardır diye düşünüyorum, bu seçim için değil
ama önümüzdeki seçimler için kendine bir havuz yarattığını
söyleyebilirim.
-Peki HDP, biz barajı geçip geçmeyeceğini tartışırken HDP,
iktidar hedefleyen bir parti gibi beyanname hazırladı, bu nasıl
yansır sandığa?
HDP, BEKLENENİN TESİNDE ALGI
YARATTI
HDP'nin parti olarak seçime girmesiyle birlikte iktidar oranını
yakalaması çok mümkün değil, zaten kendileri de buna inanarak ifade
etmiyorlar. Buna rağmen özellikle HDP'nin iktidar partisi olacakmış
gibi beyanname hazırlamış olması Türkiye partisi olma yolunda bir
adım attığına dair bir fotoğraf veriyor, bu HDP için çok önemli.
Aslında seçmenler nezdinde şu an itibariyle en şanslı parti
konumuna sahip parti HDP. Çünkü HDP'den beklenenin ötesinde bir
algı yaratmış durumda.
İKİ PARTİ TREND, İKİ PARTİ KAN
KAYBEDİYOR
Aslında havuzu en geniş olan parti MHP. Çünkü hem AK Parti
seçmeninin, hem CHP seçmeninin ikinci tercihi olan parti konumuna
sahip. Dolayısıyla MHP ve HDP yükselişini belki biraz bununla da
yorumlamak mümkündür. Çünkü HDP'nin yükselişi doğal bir süreçle
MHP'yi de yükselişe geçirecektir ki zaten yaptığımız araştırmalarda
da bunu matematiksel olarak görüyoruz. Trend olan iki parti
var, MHP ve HDP, AK Parti ve CHP ise kan kaybına devam
ediyor, önümüzdeki süreçte bu partilerin alacağı oy
oranları ve çıkaracağı milletvekili sayıları Ana muhalefet ve AK
Partinin pozisyonunu daha keskin hatlarla belirleyeceği bir seçime
gidiliyor. HDP barajı geçerse tüm dengelerin değişeceğini ifade
edebiliriz.
-Son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm sürecine
ilişkin sert sözler söylemesi, Kandil ve İmralı heyetinin yaptığı
açıklamalar, sürecin rafa kaldırılması, tüm bunlar AK Parti ve
HDP'nin oyuna yansıyor mu?
ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK 70'LERDEN 45'LERE
DÜŞTÜ
Çözüm sürecine olan destek yüzde 70'lere varan bir oranla
karşılık bulmuştu. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemleri ve
bugün itibariyle gelinen noktada Erdoğan'ın HDP'yi suçlar poziyona
gelmiş olması doğal olarak çözüm sürecine olan desteği de AK Parti
seçmeni ve diğer partilerin seçmenleri nezdinde düşmesine sebep
oldu, Bu destek oranı bugün itibariyle yüzde 45'lere düşmüş
vaziyette.
MİLLİYETÇİ OYLAR YENİDEN MHP'YE
GİDEBİLİR
HDP'nin aktörülerden biri olarak masadan kalkan taraf
olmayacağını ifade etmiş olması da HDP'ye bir fayda sağladı
diyebiliriz. Erdoğan'ın "Kürt sorunu yoktur"
dedikten sonra MHP'ye gidebilecek oyları engellemek için daha sonra
"Kürt kardeşlerimin sorunu yoktur" dedi. Aslında
bu sözlerle hem milliyetçi tabana hem HDP tabanına AK Parti'den
kayıp olmaması adına bir söylem geliştirdi ama bu söylem çözüm
sürecine olan destek ve heyecanın düşmesine sebep oldu. Bundan da
en fazla faydalanan partinin MHP olduğunu gördük. Çünkü MHP, çözüm
sürecinin başından beri sürece karşı duran tavrını hiç bozmadı. AK
Parti'nin ise dün desteklediği ama bugün
eleştirdiği bu süreç ise bir algı değişikliğine yol açtı.
Halk, çözüm sürecini destekleyip desteklememekte kararsız kaldı.
2010 Eylül referandurumunda AK Parti'ye giden
milliyetçi oyların tekrar MHP'ye dönmesiyle sonuçlanabilir.
Ama HDP de barajı geçebilmek için doğru bir noktada yer aldı ve
seçim sonuçlarında da göreceğiz ki süreçten fayda kazanan ikinci
parti.
-HDP'nin baraşın birkaç puan üstünde olduğu ama taktiksel
bir hamleyle sınırda olduğunu söylediği konuşuluyor. Doğru mu bu,
HDP barajı aşıyor mu?
HDP'NİN TAKTİK UYGULAMASI
BAŞARILI
HDP'nin çıkabileceği maksimum oy oranını HDP'liler çok iyi
biliyorlar, bunun hesabını çok önceden yaptılar. "Biz
Türkiye partisi olma yolunda ilerliyoruz" dediler. Türkiye
partisi olmak için Batı'da özellikle CHP'li seçmenden oy almaları
gerektiğini biliyorlar. Bu seçimde emanet oy kullanacak
seçmenin çoğunluğu İstanbul'da diyebiliriz. Biz yaptığımız son
araştırmalarda HDP'yi barajın üstünde buluyoruz, şu an oy oranı
10-11 bandında. HDP'nin, özellikle Eş Başkan Selahattin Demirtaş'ın
"Barajı henüz geçtik diyemeyiz" söylemi çok doğru
bir söylem. Çünkü, çok kritik bir konumda olan HDP eğer
"barajı geçtik" derse emanet oyların gelmesini
engelleyebilir, çünkü HDP barajı geçerse Türkiye'deki tüm dengeler
değişecek, belki iktidar değişecek. Bununla birlikte "baraj
problemimiz kalktı" derse güçlenmesi noktasında ona barajı
geçme alanını yaratan CHP seçmeni tekrar gidip kendi partisine oy
verecektir. O nedenle "şu an çok kritik bir
alandayız" diyerek çok doğru bir iş yapıyorlar,
başarılı bir taktik uygulaması.
SON ANKETTEKİ ORANLAR
ŞÖYLE
Açıklanan seçim beyannamelerin oy oranlarına etkisi
birkaç puan olacaktır. Şu an itibariyle, son yaptığımız araştırmada
partilerin oy oranları şöyle:
AK Parti; yüzde
42-43
CHP yüzde
24-25
MHP yüzde
17-18
HDP yüzde 10-11
Ama burada henüz, milli ittifak denilen, Saadet partisi ve BBP
birlikteliğinin sonucunu henüz alamadık, çünkü henüz ses getiren
bir pozisyona yerleştiklerini söyleyemeyiz. Önümüzdeki günlerde
yapacağımız çalışmalarda MHP'den gidebilecek oyları da mümkün
olabilir. Bu anlamda AK Parti açıkçası iktidar olmak için önemli
bir kazanım elde edebilir.
-Koalisyon ihtimali konuşuluyor, AK Parti de sürekli
koalisyonun kötü olduğundan bahsediyor, koalisyon ihtimali ne kadar
bu seçimde?
AK PARTİ ÇOK KRİTİK BİR ALANDA
İl bazında milletvekili sayıları çok önemli. Bizim bulduğumuz sonuçlara göre, şu an AK Parti tek başına iktidar olamıyor da diyemiyoruz, iktidardan düşüyor da diyemiyoruz. Çünkü o kadar kritik bir alanda ki, 3-4 vekil sayısıyla iktida da olabilir, ya da 3-4 vekil farkla iktidarı kaybedebilir. AK Parti şu an itibariyle tam sınırda geziniyor. Eğer oylarındaki düşüş ve diğer partilerdeki yükseliş devam ederse iktidar sıkıntılı bir alana girmiş olur, ama lehine çevirecek bir poziyon alırsa da problem ortadan kalkar. Normalde seçimlerden birkaç ay önce yapılan araştırma sonuçları hemen hemen seçim sonucunu verir ama bu seçim farklı dinamikleri olan bir seçim ve bugünden bunu öngörmek açıkçası çok zor. Önümizde 35 gün var, her gün değişik gelişmelerin yaşanacağı bir seçim dönemi hala önümüzde.
-Muhalefetin iddiasına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan her
ne kadar parti ismi vermiyorum dese de mitingler düzenleyerek AK
Parti'ye oy istiyor. Erdoğan miting yapmasaydı Davutoğlu tek başına
oyların konsolide olmasını sağlayabilir miydi, Erdoğan'ın katkısı
nedir bu seçimde?
NE ZARARI VAR, NE
FAYDASI
Davutoğlu ismi AK Parti sürecinin başlamasıyla birlikte, belki kendine yeni, farklı bir alan açma noktasında krebilitesi olan bir isimdi ama Erdoğan'la özdeşleşen bir pozisyonu alması açıkçası Erdoğan'ın yarattığı alanda kısıtlı kaldı. Ama şu anda yüzer gezer seçmen yok, bunu net olarak ifade etmek lazım, Ya Erdoğan karşıtlığı noktasında nefret duygusunu taşıyan bir kitle var, ya da aşk boyutuyla destek olan bir kitle var. O nedenle bugün itibariyle Davutoğlu ve Erdoğan'ın birlikte çalışıyor olması ne sürece fayda sağlıyor ne de zararı var. Aynı kitleye hitap ediyorlar.