Anayasa'da uzlaşma aranmalıydı
Abone olAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı Işıl Karakaş, Anayasa değişikliklerini, uzlaşma eksikliği ve parti kapatma düzenlemeleri yönünden sorunlu buldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıcı Işıl Karakaş,
Anayasa değişikliklerini, uzlaşma eksikliği ve parti kapatma
düzenlemeleri yönünden sorunlu buldu. Buna karşın Karakaş,
HSYK ve YAŞ kararlarına yargı denetimi, askerlerin sivil
mahkemelerde yargılanması, sendikal düzenlemeler ve Anayasa
Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının tanınmasını olumlu
niteledi.
Rıza Türmen’in yerine 2008 yılında AİHM yargıcı olarak seçilen
Prof. Işıl Karakaş, Anayasa değişikliği teklifini ilk kez BBC
Türkçe’ye değerlendirdi. Yargı düzenlemelerine ilişkin eleştirilere
dikkat çekilmesi üzerine Karakaş, HSYK’da Adalet Bakanı ve
müsteşarın yer alması ile ilgili olarak diğer Avrupa ülkelerinde de
benzer yapıların olduğunu belirterek bu çerçevede Fransa, Polonya
ve Hollanda’yı örnek gösterdi. Karakaş, "HSYK’nın yapısında
yürütmeden bazı kişilerin olmasının kurulun yapısını özel olarak
etkileyeceği kanısında değilim doğrusu" ifadesini kullandı.
-"ANAYASA MAHKEMESİ ÜYE SEÇİMİNDE MAHSUR
YOK"-
Anayasa Mahkemesi üye seçiminde de, Meclis tarafından seçilmesinde
herhangi bir mahsur görmediğini de ifade eden Karakaş, BBC’nin,
"Eleştirilen belli uygulamaların bazı Avrupa ülkelerinde de
olduğunu söylediniz. Ancak bu görüş, ‘Ama o Avrupa ülkelerinde
demokrasi kültürü gelişmiş’ itirazıyla karşılaşabiliyor"
demesi üzerine, "Demokrasinin Avrupa’daki standartlarını
belirleyen bir uluslararası kurumun üyesi olan ve sözleşmelerinin
tarafı olan Türkiye’nin demokrasi kültürünün diğerlerinden daha az
olduğunu düşünmek istemiyorum. En azından bugün, 2010 yılında bu
savı ileri sürmemek gerekir" şeklinde konuştu.
-"PARTİ KAPATMA REJİMİ DEMOKRASİYE AYKIRI"-
Parti kapatma konusunda önerilerin değişikliğin
Venedik Komisyonu’nun kararlarıyla uyumlu olup olmadığının da
sorulması üzerine Işıl Karakaş, "Açıkçası ben parti kapatma
rejimini demokrasiye aykırı buluyorum. Ama eğer bir parti kapatma
sistemi getiriyorsanız ve bununla ilgili değişiklikler
yapacaksanız, bunun AİHM’nin içtihatlarına uygun olması
gerekir" şeklinde konuştu.
Işıl Karakaş, "Hazırlanan değişiklik uygun mu" sorusuna da, "Ben
uygun olduğunu düşünmüyorum. Bazı konuları belki olumlu olabilir.
Ancak kapatılma sürecinin öncelikle Meclis’te incelenip ondan sonra
Anayasa Mahkemesi’ne gitmesini yargılama ilkeleri açısından doğru
bulmuyorum" karşılığını verdi. Karakaş şöyle devam etti:
"Yargıtay tarafından incelenip ondan sonra Anayasa Mahkemesi’ne
gidebilirdi. Ama kriterler kesinlikle AİHM’nin getirdiği, yani
siyasi partilerin demokrasiyi yok etmemek ilkesi çerçevesinde
hareket etmesi zorunluluğu olmalıdır. Bunun dışında getirilen
düzenlemelerin Avrupa demokrasisi açısından uygun olduğunu
düşünmüyorum."
-"BÜTÜN OLARAK REFERANDUMA SUNULMASINDA SORUN
GÖRMÜYORUM"-
Anayasa değişikliklerinin referanduma bir bütün olarak sunulması
konusunu da değerlendiren Karakaş, "Bildiğim kadarıyla
Venedik Komisyonu’nun referanduma ilişkin olarak verdiği bir ilke
kararı, anayasanın bir bütün olarak referanduma sunulmasında
herhangi bir engel olmadığı doğrultusunda. Ancak belirli bir
bölümünü sunarken, birbirinden çok farklı unsurlar içeriyor ise,
bunların ayrı olarak da oylamaya sunulabileceği yönünde bir hüküm
var. Dolayısıyla açıkça engelleyen bir durum yok diye biliyorum.
Ben de bir bütün olarak referanduma sunulmasında bir sorun
görmüyorum" dedi.
-"ANAYASA BİR TOPLUMSAL PAKT OLMALI"-
AİHM yargıcı Karakaş, anayasa değişikliğinin neden bir toplumsal
uzlaşmanın ürünü olmaması tartışmalarına da dikkat çekilmesi
üzerine,
"Gerçekten de Anayasa bir uzlaşma metnidir. Uzlaşmanın da
ötesinde, anayasanın bir toplumsal pakt özelliği taşıması gerekir.
Yani toplumun tüm kesimlerinin, siyasal partilerin, sivil toplum
kuruluşlarının, sendikaların, meslek kuruluşlarının,
üniversitelerin katkısıyla hazırlanması gereken bir metin olduğunun
düşünüyorum. Türkiye maalesef 1982’den bu yana aynı Anayasayla
yönetiliyor" dedi.
"Benim görüşüm, bu Anayasanın tümüyle değişip bir toplumsal uzlaşma
zemininde, bir toplumsal pakt özelliği taşıyacak şekilde yeniden
yapılması gerektiğidir" diyen Karakaş, 1982 Anayasası’nın otoriter
yapısının da ufak tefek değişikliklerle makyajlanarak
giderilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Karakaş,
"Değişiklikler ufak tefek olsa bile, toplumdaki her kesimin
ve görüşün üzerinde uzlaşabileceği bir şey olmalıdır. Tabii ki
herkesin her madde üzerinde uzlaşması söz konusu olmayabilir, ama
bir asgari müşterek bulunabilir diye düşünüyorum. Bu olmadan
anayasa değişikliği hazırlanmasını doğru bulmuyorum"
şeklinde konuştu.
-"YAŞ VE HSYK KARARLARININ YARGI DENETİMİNE AÇILMASI ÇOK
ÖNEMLİ GELİŞME"-
Işıl Karakaş, YAŞ ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılmasının
çok önemli bir gelişme olarak gördüğünü belirtirken de AİHM’nin
daha önce buna baktığını ve devletin böyle bir düzenleme yapma
yetkisi olduğuna karar verdiğini anımsatarak, "Ama hukuk
devletinde idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine açık
olmalıdır. Hele ki meslekten ihraç gibi önemli bir karar"
dedi.
Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması meselesi defalarca
AİHM’ne geldiğini ve Türkiye mahkum edildiğini de vurgulayan
Karakaş, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının
tanınmasının çok olumlu bulduğunu kaydederek Türkiye Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi çerçevesinde en fazla şikayet edilen ikinci
devlet olduğunu anımsattı. Karakaş, "Ben bu yolla, AİHM’ne
gelen başvurularda önemli bir azalma olacağını
düşünüyorum" dedi.
-"SENDİKAL HAKLAR PAKETTEKİ EN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLERDEN
BİRİ"-
Bunun sendikal hakları ile birlikte paketteki en önemli
değişikliklerden bir tanesi olduğunu ifade eden Karakaş,
"Sendikal hakların da çok önemli olduğunu, grev hakkına
ilişkin kısıtlayıcı hükümlerin kaldırılmasının önemli olduğunu
düşünüyorum. Tabii memurlara yönelik toplu sözleşme de öyle. Bunlar
çok gecikmiş düzenlemelerdi" sözlerine ekledi.