Anayasa Mahkemesi'nden kritik MİT kararı!
Abone olAYM, MİT’in talebiyle kod isimlerle gazeteciler Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Markar Esayan ve Mehmet Baransu’nun telefonlarının dinlenmesi konusunda kararını verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), MİT’in 2008’de kod adıyla 4
gazeteciyi dinlemesini haberleşme özgürlüğünün ihlali sayarak, bu
tip dinlemeye kırmızı kart gösterdi.
AYM, 2937 sayılı Kanun’a göre MİT’in talebiyle ‘Çaşıt’,
‘Elizabeth’, ‘Arashi’, ‘Hossain Seyfullah’, ‘Vahan’ gibi kod
isimlerle gazeteciler Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Markar Esayan ve
Mehmet Baransu’nun telefonlarının dinlenmesinin ‘haberleşme
özgürlüğünün ihlali’ olduğuna oybirliğiyle karar verdi. AYM,
ihlalin giderilmesi için her bir gazeteciye 3 bin 500 lira olmak
üzere 14 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti. Kararla,
kod adı ve farklı kimlik bilgileriyle dinleyen MİT ve Emniyet
görevlilerinin sorumluluğunun altı çizilirken, tazminat yolu da
açılmış oldu. Resmi Gazete’de yayımlanan kararda, başvurucuların
dinlenmesiyle haberleşme özgürlüklerinin ihlal edildiği, basın
özgürlüklerinin ise ihlal edilmediği de belirtildi.
KİMLİK BELİRTİLMELİ
Kararda, MİT Kanunu’na göre telefon dinleme kararlarında tedbir
uygulanacak kişinin kimliğinin belirtilmesinin kanunen zorunlu
olduğu vurgulandı: “Dinleme tedbirlerine dayanak teşkil eden talep
yazıları ve mahkeme kararlarında, başvurucuların kimlik bilgileri
yerine birtakım kod isimlere yer verildiği görülmekte olup, bu
hususun 2937 sayılı Kanun’un 6/4’üncü fıkrasına aykırı olduğu,
dolayısıyla haberleşmelerinin gizliliğine yönelik müdahalenin
kanuni olmadığı açıktır. Başvurucuların, haberleşme özgürlüklerinin
ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi sonucunda haber
kaynaklarının deşifre olması, basın özgürlüğüne müdahale oluşturur.
Ancak gazetecilerin telefonlarının dinlendiği her durumda, haber
kaynaklarının deşifre olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. Bu
kapsamdaki bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için,
başvurucunun dinleme tedbiri nedeniyle deşifre olan haber
kaynakları konusunda yeterli açıklamada bulunarak, basın
özgürlüğüne yönelen somut müdahaleyi ispatlaması gereklidir.
KAYNAK DEŞİFRESİNE İSPAT
Somut başvuruda ise başvurucular, soyut olarak telefonlarının
dinlenmesinin haber kaynaklarına müdahale oluşturduğunu ileri
sürmekle yetinerek, bu iddialarım ispata yetecek derecede
somutlaştırıcı açıklamada bulunmamışlardır.”
Gazeteciler, 10 Şubat 2012 tarihinde, MİT görevlileri hakkında
‘resmi belgede sahtecilik, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve
görevi kötüye kullanma’ suçlarını işledikleri iddiasıyla İstanbul
Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Bu girişimden sonuç
alınamayınca Altan, Çongar, Esayan ve Baransun, MİT bölge
başkanlığı görevlileri tarafından mahkemelerin yanıltılarak sahte
isimlerle dinleme kararı verilmesinin sağlandığı, özel hayatın
gizliliği ve haberleşme özgürlüğü suçlarının işlendiği, haber
kaynaklarının deşifre olduğu, düşünceyi açıklama ve yayma
özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasıyla AYM’ye başvurmuştu. AYM
de başvurularını 6 Ocak tarihli kararıyla kabul edilebilir
bulmuştu.