Alt komisyonda F tipi kavgası
Abone olTBMM Adalet Komisyonu'nda hararetli F tipi tartışmasına sahne oldu. Vekiller birbirini suçladı. Sözlü atışmalar başkan Köksal Toptan'ın araya girmesiyle son buldu.
Alt komisyonun hazırladığı metin üzerinden çalışmalarını
sürdüren Adalet Komisyonu'nda bazı maddeler üzerinde tartıma
yaşandı. Tasarının ''Kapalı ceza infaz kurumları''nı düzenleyen
8'inci maddesinin görüşülmesi sırasında söz alan CHP Niğde
Milletvekili Orhan Eraslan, 10 kişiden daha az sayıda mahkumun
barındığı koğuş sisteminin ''Sosyalleşmeyi'' sağlamadığını söyledi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in cezaevlerini ''Hilton gibi'' diye
nitelediğini ifade eden Eraslan, ''Tek başına bir insanı Hilton'a
bile kapatsanız bu zulüm olabilir'' dedi. F tipi cezaevlerinin daha
insani koşullara kavuşturulması gerektiğini ifade eden Eraslan,
''Geceleri tek başlarına kalabilirler, ama hiç olmazsa gündüzleri
birarada olabilsinler'' dedi. CHP Malatya Milletvekili Muharrem
Kılıç da tek başına bir odada kapalı tutulmanın zulüm olduğunu,
insanın evinde bile yalnız kalmasının eziyete dönüşebileceğini
söyledi. CHP Afyon Milletvekili Halil Ünlütepe ise F tpi
cezaevlerini protesto gerekçesiyle yapılan ölüm oruçları sonucu 117
kişinin yaşamını yitirdiği belirterek, ''İnsan yaşamı en kutsal
değerlerden biri. Cezaevleri, insanların canından bile vazgeçmesine
yolaçacak yerler olmamalı. Cezaevlerine devletin gücünün
gösterildiği yerler olarak bakılmamalı'' dedi. Tasarıda 12 Eylül
döneminin izlerini gördüğünü ifade eden Ünlütepe, tasarıdan yüksek
güvenlikli cezaevleri ile ilgili maddelerin çıkartılmasını istedi.
''DEVLET KONUKEVİ GİBİ...'' Adalet Bakanı Çiçek, tasarının
Türkiye'de ve dünyada yaşanan tecrübeler dikkate alınarak
hazırlandığını, yüksek güvenlikli cezaevlerinin Avrupa'daki birçok
ülkede bulunduğunu belirtti. İnsan hakları konusundaki görüşlerini
dile getiren milletvekilleri ile aynı değerleri, aynı
duyarlılıkları paylaştığını bildiren Çiçek, ''Cezaevleri için
Hilton demedim ama devlet konukevi haline getirildiklerini
söyledim'' diye konuştu. ''MESAJ VERİLİYOR'' AK Parti Ankara
Milletvekili Haluk İpek'in, CHP Milletvekillerinin bu konuşmaları
ile bazı çevrelere mesaj verdiğini söylemesi, toplantıda gerginliğe
yol açtı. CHP'liler, ''Ayıp'' olarak niteledikleri bu sözlerin geri
alınmasını isterken, İpek'e, ''Kime mesaj veriyormuşuz, söyle''
dediler. İpek'in, ''F tipine kim karşı çıkıyorsa onlara mesaj
veriyorsunuz'' sözleri ortamı daha da gerginleştirdi. Tasarının 40
yıllık tecrübeler dikkate alınarak hazırlandığını ifade eden İpek,
''Eskişehir cezaevinin kapatılmasının faturasını bu millet acı
ödedi. Kapatıldıktan sonra buralar örgütlerin akademisi haline
geldi. Devlet buralarda egemenliğini korumalıdır'' dedi. CHP'li
Eraslan bu sözlere, bugüne kadar sadece bilimsel katkıda bulunma
kaygısı ile hareket ettiklerini, İpek'in bu sözleri ile kendilerini
itham ettiğini belirterek, tepki gösterdi. Sözleri ile ''Hiçkimseye
mektup yazmadıklarını'' bildiren Eraslan, İpek'e, ''CHP buna
tevessül de etmez, tenezzül de etmez. Haluk Kırcı gibi seri
katiller için alt komisyona önerge getiren sensin'' dedi. İpek'in
''Yalan söylüyorsun'' dediği Eraslan, '' O zaman tartışalım'' diye
çantasından önergeyi çıkartmaya hazırlanırken, diğer
milletvekillerinin müdahalesi üzerine vazgeçti. Tartışmalar,
Komisyon Başkanı Köksal Toptan'ın ''Hiçbir arkadaşımın halkın
esenliği dışında bir düşüncesi olamaz'' sözleri üzerine sona erdi.
CEZANIN HASTALIK NEDENİ İLE ERTELENMESİ Tasarının, hastalık
nedeniyle hapis cezasının infazının ertelenmesine ilişkin
maddesinin görüşmeleri sırasında AK Parti Kahramanmaraş
Milletvekili Mehmet Yılmazcan, ''DHKP-C militanlarının
affedildikten sonra eylem yaptıklarını biliyoruz. Cumhurbaşkanı'nın
tasarruflarında bile bu oluyorsa hiç hakketmeyen mahkumlar bu
haktan yararlanabilirler'' dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de
uygulamada sorunlar olabildiğini ifade ederek, ''İçerde yatalak
hasta, eylem yaparken sağlıklı... Bunlar takip ediliyor'' diye
konuştu. Toplantıya katılan Adli tıp uzmanının, cezanın infazının
mahkumun hayatı için kesin bir tehlike oluşturduğunda infazın geri
bırakılacağına ilişkin hükmü ''Ölüm döşeği'' olarak algıladıkları
yönündeki sözlerine CHP Artvin Milletvekili Yüksel Çorbacıoğlu
tepki gösterdi. Çorbacıoğlu bu ifadenin ''Kendi hayatını tek başına
sürdüremeyecek'' şeklinde anlaşılması gerektiğini, aksi halde başta
ölüm orucu nedeniyle korsakoff hastalığına yakalananlar olmak üzere
birçok hastalıkta bunun kötüye kullanılabileceğini iddia etti.
Çorbacıoğlu, dünyanın hiçbir ülkesinde korsakoff hastalarının
cezalarının infaz edilmediğini belirterek, ''Bu anlayış hukuk
mantığı ve tıp etiği ile örtüşmemektedir'' dedi. BAŞKALARININ
YERİNE YATANLAR Çorbacıoğlu, bir başka maddenin görüşülmesi
sırasında da hükümlüler ile ilgili bilgilerin infazdan sonra yok
edilmeyerek ''Zorunlu durumlarda başka kurum ve kişilere
verilebileceğine'' ilişkin hükmün bir ''Bilgi bankası oluşturma
arayışına'' temel olabileceği endişesini dile getirdi. Toplantıya
Yargıtay'ı temsilen katılan Ceza ve Tevkifevleri eski Genel Müdürü
Ali Suat Ertosun, başkalarının yerine cezaevine giren tutuklu ve
hükümlüler ile karşılaştıklarını ifade ederek, bu nedenle bu
bilgilerin saklanması gerektiğini söyledi.