Cuma günü tartışmaları ortada dolaşıyor bu günlerde.
Cuma gününün ehemmiyetine dair birçok şey söylenmiştir. Gerek
Kur’an’ı Kerim’de gerekse hadislerde… Hatta âlimler arasında
arife günü mü yoksa Cuma günü mü daha faziletlidir tartışılmaları
bile yapılmıştır.
Biliyoruz ki; Cuma özünde çok farklı meziyetlerin ve
bereketlerin gizli olduğu özel bir gündür.
Ve biliyoruz ki; Cuma gününü sadece Cuma namazı vaktiyle
değerlendirmek de doğru değildir. Cuma namazı Cuma gününün
içinde olduğu için Müslüman’ın haftalık bayram namazı
hükmündedir.
Demem o ki; Cuma günü başka şey günün içindeki Cuma
namazı başka bir şey.
Dikkat edelim bayram kelimesini kullandık.
Bayramlarda yan gelip yatıyor muyuz?
Ya da bayram tatili var hadi eğlenelim dinlenelim, istirahat
edelim diyor muyuz? (Gerçi son dönemlerde bayram ruhundan
uzaklaşanlar için “bayram” tatil demek oldu…)
Cuma gününün bütününü resmi tatil olarak yapsak sakınca olmaz
ama bir Müslüman’ın, Hristiyan ve Yahudilerin mantığı ile tatil
yapmış olması sakıncalıdır.
Hristiyanlar Pazar gününü Yahudiler Cumartesi gününü resmi tatil
ilan etmişler ve dinlenme günü saymışlardır. Bunun sebebi onlara
göre “hâşâ” Allah dünyayı altı günde yarattı 7. günde de
dinlenmeye çekildi.
Hıristiyanlara göre Allah, Pazar günü dinlenmeye çekildi.
Yahudilere göre de Cumartesi günü. “Hâşâ”
Yani hükümetimiz Cuma gününü resmi tatil yapmış olsa bile
dinlenme, istirahat etme, gezip tozma günü olarak
değerlendirilemez. Çünkü Cuma günü faziletli bir gündür. Müslüman
boş geçiremez.
Resmi tatil olmasa bile çalışarak da Cuma gününün fazileti eda
edilebilir. Ama dinlenerek asla…
Kur’an’da Allah Cuma günü Cuma namazı sırasında ticareti, alış
verişi yasak kılınmıştır.
Günün önemine istinaden bayram namazı olarak değerlendirilen
vakti dünyalıktan uzaklaşın diyor.
Teamül olarak Cuma günü resmi tatil yapılması Hristiyan
ve Yahudilerin kafası gibi bizde de tatil olsun mantığı cahilce
olur.
Günü dinlenme tatili şeklinde idrak başlarsa yanlışlığa düşmüş
oluruz.
Hristiyan ve Yahudiler kendi sakat imanlarından dolayı
Cumartesi ya da Pazarı tatil yapıyorlar.
Bizim için önemli olan Cuma gününün faziletlerini ve değerini
bilmektir.
Günün içindeki bayram namazı niteliğinde olan Cuma namazı
esnasında dünyadan soyutlanmamız yeterlidir.
Kısmi olsa da dini bilgisi biraz olan herkesin bu yorumuma
katılacağı kanaatindeyim.
Bütün bunları yazmamın nedenine gelince;
Sakın ola Başbakanın söylediği ve uygulamaya konulacak olan Cuma
namazı vaktinin tatil edilmesi Müslümanları gaza getirip “hadi
bütün Cuma gününü resmi tatil yapalım” anlayışına sürüklemesin.
Başbakanın yapmış olduğu bu uygulama Müslüman bir
liderin Müslümanca duruşudur.
Kur’an’da Allah bize; “Ey iman edenler! Cuma günü namaz
için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve
alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha
hayırlıdır” diyor.
Günü yatarak dinlenerek geçirin demiyor.
Demem o ki eğer sadece tatil mantığıyla bakarsak Cuma
gününe gayr-ı Müslimlerin düşünce yapısından ne farkımız
kalacaktır, hiç düşündünüz mü?
Müslümanca bakışına istinaden uygulamaya konulan
Cuma namazı vakti tatili Müslüman bir lidere yakışandır. Ve
İslam’ca bir davranıştır.
Davutoğlu Müslüman liderin nasıl düşünmesi gerektiğini
bize göstermiştir. Bize de düşen Müslüman bir tebaa
olmaktır.
*Allah Cuma Günü Tatile mi çıktı? Başlığını “haşa”
diyerek kullanıyorum, çünkü biliyorum ki; bir Müslüman Yahudi veya
Hristiyan mantığı ile hayatını şekillendiremez. Zira Müslüman
Allah’ın sözü üzerine söz söylemez.