Ali Atıf Bir'in sinirli günü!

Abone ol

Bir'in hedefinde siyasiler de yok değil. Ama bu sefer Ahmet Hakan'ı almamış her nedense...

Belki yeri kalmadı, belki de haftaya bıraktı diğer eleştirilerini Ali Atıf Bir... Her neyse, biz bu haftayı geçiştirelim, haftaya yine ne döktürdüğüne bakacağız Ali Atıf Bir'in.. İşte Ali Bey'in sinirli gününden bir demet:

"GEÇENLERDE
Tufan Türenç, Ömer Dinçer'in ‘‘Kamu Yönetimi Kanunu Tasarısı ve AKP'nin Gizli Emelleri’’ diye bir yazı yazdı. Yasanın ne yapmak istediğinden haberdar biri olarak Türenç'in ne demek istediğini anladım, yazıdan da keyif aldım. Yeni Şafak gazetesinde medya eleştirileri yapan (bana göre yapmaya gayreti içinde olan) Kürşat Bumin, Tufan Türenç'in bu yazısını ‘‘Bir de gizli emellerin ne olduğunu öğrenebilseydik’’ diye alaycı bir tavırla yerden yere vurmuş. Türenç'in yazısını tekrar okudum ‘‘gizli emellerin’’ ne olduğunu çok rahat anladım. Yazıyı bir de Kürşat Bumin olarak okudum. İşime gelmedi, anlamadım. Bir metin öyle de okunabilir böyle de. Medya eleştirmeni, eğer kendi dünya görüşünün militanı değilse, her iki okuma olasılığına da yer vermelidir. Bir metnin farklı okumalarının olabileceğini bilmeyen de medya eleştirmeniyim diye ortaya çıkıp medya eleştirisinin suyunu çıkarmamalıdır!

Bir anımsatma

AGB denetçisi olarak yıllarca Televizyon İzleyici Araştırmaları Komitesi'nin toplantılarına katıldım. İki yıl kadar önceydi. Cem Uzan, Genç Parti'yi kurmuş, hesapta da işleri Hakan Uzan'a devretmişti. Biz de olağan TİAK toplantılarının birinde yöntem sorunlarını konuşuyorduk. Star her zaman olduğu gibi ödemesi gereken ücreti ödemiyor, Star temsilcisi de her zaman olduğu gibi önüne gelen her konuyu yokuşa sürüyordu. Kendisine artık Cem Uzan'ın başta olmadığı ve bazı kararları rahatlıkla alabileceği hatırlatılınca dayanamadı ve patladı: ‘‘Üüü..Siz Hakan Uzan'ı bilmezsiniz, o Cem Uzan'dan da saldırgan.’’ TMSF mağduru Cem Uzan'ın ağlamaklı halini izlerken aklınızda bulunsun dedim.

Aklını başına al Basın Konseyi!

STAR televizyonu aylarca hakkımda ‘‘televizyon izleme ölçümlerini yok etmek için’’ bilim adamlığı onurumu ayaklar altına alan karalama yaptı. Neredeydi Basın Konseyi? Kendimi savunmaya kalkınca Uzanlar tarafından el altından ‘‘Çocukların var kapa çeneni’’ mesajı gönderildi. Neredeydi Basın Konseyi? Yıldırmak için hiçbir dayanağı olmayan davalara boğuldum. Neredeydi Basın Konseyi? Çokoprens almaya mı gitmişti? Hayır.

Basın Konseyi, Uzanların elindeki Star televizyonuna, Star gazetesine ‘‘basın’’ diyemezdi. İş ahlaksızı Uzanlar ‘‘Herkes bana düşman’’ şizofrenisiyle, televizyon ve gazetelerinde önüne geleni karalatır, hakaret ettirir, çamur attırır, küçük düşürtür, şantaj yaptırır, işler sarpa sarınca da gün be gün mesajı değişen belden aşağı propandayla beyin yıkattırırken (pasif cümle kuruyorum çünkü bunlar tek başına olmuyor!), böyle bir ‘‘basını’’ Basın Konseyi nasıl basından sayabilirdi? Saymadı da.

Şimdi kalkmış Basın Konseyi, Uzan Grubu'na yönelik ‘‘kamu alacaklarının tahsili’’ operasyonunda Star televizyonuna ve Star gazetesi'ne el konulunca ‘‘Basın Özgürlüğü Elden Gidiyor’’ diye bildiri yayınlıyor. Pes! Mozambik'ten (8) Basın Konseyi üyesi getirsek ‘‘Ortada basın mı vardı?’’ der ve bu bildiriyi yayınlamazdı. Yalan mı?

(*) Sevgili Mozambikliler lütfen hemen kaleme kağıda sarılıp ‘‘Bize hakaret, biz de bile bu kadar bile olmuyor’’ diye protesto mesajı göndermeyin. Buradaki Mozambik lafın gelişi, lafın.."
Günün Önemli Haberleri