Alevilerin talepleri 5. kez masada
Abone olAlevi açılımında düğmeye basan hükümet 5. Alevi Çalıştayı'nı düzenliyor. Bakan Faruk Çelik açılışta konuştu.
Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''demokratik açılım'' sürecinin
kilitlenmesini istemediklerini belirterek, ''Her halükarda
ülkemizde demokrasinin çıtasını yükseltmek için gayret ediyoruz''
dedi.
Bakan Çelik, The Marmara Oteli'nde düzenlenen 5. Alevi
Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada, hükümetin, demokratik
açılım süreci çerçevesinde, Alevilerin taleplerini masaya yatırmak
ve devleti doğru, objektif bilgi ile buluşturmak amacıyla Alevi
çalıştayları başlattığını belirtti.
Çalıştaylarla Alevilerin sorunlarını genel geçer, yüzeysel ve ön
yargılarla şekillenmiş hatta kirlenmiş bir alandan çıkarmak ve
sorunun asıl muhataplarını müzakereye davet ederek yeni bir
vizyonla bütün bu alanı bilmek, anlamak ve değerlendirmek
istediklerini dile getiren Çelik, bu amaçla 7 çalıştay olarak
planladıkları bu çalışmalardan 4'ünü gerçekleştirdiklerini
anımsattı.
Bakan Çelik, Alevi vatandaşların topluma mal olmuş taleplerini, tüm
toplumun ilgi ve duyarlılıklarını da dikkate alarak, farklı
alanlardan gelen çözüm önerilerine kulak vererek kavramak ve bu
yönde mesafe almak istediklerini kaydetti.
Bu samimi çabalarının, yer yer süreci uzatma ya da çözüm yollarını
görmezlikten gelme gibi eleştirilere konu olduğuna işaret eden
Çelik, bazı Alevi yurttaşların attıkları bu adımlardan rahatsız
olduklarını ancak birçoğunun da desteklerini dile getirdiğini
anlattı.
Sürecin ilerleme biçimi hakkında çok farklı değerlendirmelere tanık
olduklarını kaydeden Faruk Çelik, kimi Alevi örgütlerinin,
gösterdikleri bu hassasiyeti yeterli düzeyde kavramak ve takdir
etmek yerine, vatandaşları meydanlara davet etmeyi tercih
ettiklerini söyledi.
Bakan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Biz bu sürecin kilitlenmesini istemiyoruz. Her halükarda
ülkemizde demokrasinin çıtasını yükseltmek için gayret ediyoruz.
Herkes için insanlıktan, herkes için hak ve hürriyetlerden yanayız.
Her türlü ayrımcılığı açıkça reddediyoruz. Bu konu tarih boyunca
yeteri kadar siyasete malzeme, yeteri kadar ayrımcılığa konu
edilmiştir. Böyle olduğu için de aceleyle, oldubittiyle bu hassas
konu çözüme kavuşturulamaz. 'Murada ermek sabır iledir' diyen Hacı
Bektaş Veli bizlere yol göstermektedir.''
''SİYASET ÜSTÜ DİL''
Devlet Bakanı Çelik, bu konuya başından beri siyaset üstü bir dil
ve üslup içinde yaklaştıklarını vurguladı. Kimi Alevi vatandaşların
sorunu radikal bir siyaset lehçesine bağlı kalarak ele almasını
üstlendikleri sorumluluk gereği saygı ile karşılasalar da bu dilin
iflah olmaz bir dil olduğunu, toplumsal barış ve vicdani huzur
açısından hiç kimseye asla şifa getirmeyeceğini vurgulamak
istediklerini belirten Çelik, bu konuda ne aldatan ne de aldatılan
olacaklarını, açık yüreklilikle sorunun bir mülkiyete dönüşmesine
karşı çıktıklarını söyledi.
Bakan Çelik, ''En büyük endişemiz, Alevi taleplerinin çözümsüzlüğe
mahkum edilmesi, özensiz ve iyi düşünülmemiş adımlarla bir çıkmaza
süreklenmesi ve istismarın gündelikleşmesidir'' dedi.
Her zaman bu kaygılara dikkat ederek gerçekleştirdikleri
çalıştayların ilkinde tüm Alevi gruplarını söylem ve referans
düzeyinde bir araya getirdiklerini dile getiren Çelik, Alevilerin,
kendi içindeki parçalanmışlıklarının farkında olduklarını, ancak bu
bölünmüşlüğü, sorunu kötürümleştiren bir öge olarak görmediklerini
ve görmeyeceklerini kaydetti.
Devlet Bakanı Çelik, birinci çalıştayda, Alevi vatandaşların, kendi
iç dünyalarında şekillenen sorunlarını öğrenme ve değerlendirme
fırsatı bulduklarını, ikinci çalıştayda ise akademi dünyası ile bir
araya gelerek onların konuya yaklaşımlarını dinleme fırsatı
bulduklarını anlattı. Çelik, üçüncü çalıştayı ilahiyat alanından
akademisyenlerle gerçekleştirdiklerini, dördüncü çalıştayda ise
ülkenin önde gelen sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya
geldiklerini anımsatarak, bugün de aynı duyarlılıklar ekseninde
medya mensuplarıyla Alevi sorun ve taleplerini ele alacaklarını
söyledi.
Sorunun medya tarafından daha detaylı resmedildiğine dikkati çeken
Çelik, gazetecilerden sorunun çözümüne yönelik önerilerini
kendileriyle açık yüreklilikle paylaşmalarını istedi.
Faruk Çelik, gelecek ay yine benzer bir formatta
gerçekleştirecekleri ''siyaset'' oturumunda ise devletin çeşitli
kademelerinde görev almış Alevi veya konuya duyarlı siyaset
adamlarıyla bir araya geleceklerini, son çalıştayda ise karma
sayılabilecek bir değerlendirme toplantısı yapılacağını belirterek,
tüm çalıştaylardan belli sayıda katılımcı ile gerçekleştirecekleri
son oturumda yol haritasının şekilleneceğini bildirdi.
''İncinsen de incinme. Bir olalım, iri olalım, diri olalım. Eline,
beline, diline sahip ol. Oturduğun yeri pak et, yediğin lokmayı hak
et'' diyen bir anlayışın bulunduğunu, insanlığın barışın, sevginin,
hoşgörünün, diyaloğun temellerini Anadolu'da şekillendiren bu
anlayıştan herkesin üzerine düşeni alması gerektiğini ifade eden
Çelik, şöyle devam etti:
''Birlik ve beraberliğimizin teminatı bu evrensel mesajların hep
birlikte yaşatmak yerine toplumumuzda zaman zaman çatışmaların,
kavgaların yükselmesi oldukça manidardır. Biz, tüm bunların bir
daha yaşanmamasının gayreti içindeyiz. Bizim niyetimiz samimi,
attığımız adımlar tarihidir. Milli birlik ve beraberliğimizi
güçlendirecek, ülkemizi kalkındıracak, demokratikleşme
gayretlerimizin merkezine 72 milyon insanımızı koyuyoruz. Bunun
için de müzakere mekanizmalarımızı işletmeye, siyasi ve toplumsal
sorumluluklarımızı genişletmeye önem veriyoruz. Bedel ödemekten
kaçınmayacağımızı da her fırsatta tekrarlıyoruz. Toplumsal gerilimi
üreten ve besleyen sorunlarla bu süreci tahkim eden çelişkilerle,
husumet alanlarıyla daha demokratik bir devlet ve daha demokratik
bir toplum arayışı içinde yüzleşmeyi hedefliyoruz. Bugün de aynı
amaçlar doğrultusunda bir araya geldik.''
Alevi Çalıştayı'na, Mehmet Ali Birand, Ali Kırca, Taha Akyol, Ali
Bayramoğlu, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak, Etyen Mahcupyan, Ekrem
Kızıltaş, Oral Çalışlar'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda
gazeteci katıldı.
Çalıştay, Bakan Çelik'in açış konuşmasının ardından basına kapalı
devam ediyor.