Alev Alatlı'dan Fethullah Gülen'e olay çağrı
Abone olYazan Alev Alatlı, 'muhalif bir dini cemaatin reisi' olarak tanımladığı Fethullah Gülen'e siyasete germe çağrısı yaptı.
İNTERNETHABER.COM - Edebiyat
dalında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık
görülen Alev Alatlı, AK Saray'da yaptığı konuşmayla büyük tartışma
yaratmıştı.
Yeni Şafak gazetesinden Ayşe Böhürler'e konuşan Alev Alatlı 'muhalif bir dini cemaatin reisi' olarak tanımladığı Fethullah Gülen'e parti kurma çağrısı yaptı: Hepimizin şikâyet ettiği yolsuzluk vb. kötü uygulamaları ortadan kaldırabileceğine inanıyorsa, cübbesini çıkarıp siyasete soyunması gerekir.
"Geçen yıl 17 Aralık’ta yaptığımız röportajda Türkiye iklimi farklıydı. Hükümet üyelerine yolsuzluk suçlamaları vardı. Gülen taraftarları ve hükümet taraftarları iki farklı resim sunuyorlardı. O günden bugüne sizce neler değişti? Bu Türkiye dindarları arasında nefret dolu olduğu kadar ayet ve hadislerin bolca kullanıldığı tartışmalara sebep oldu. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Alev Alatlı şöyle yanıt verdi:
MUHALİF BİR DİNİ CEMAAT REİSİ
Her şeyden önce meselenin “Hükümet taraftarları - Gülen
taraftarları” şeklinde adeta eşitlenerek sunulmasının doğru
olmadığını düşünüyorum. Sayın Erdoğan hâlâ seküler/laik devleti
yönetmek üzere temiz pak bir seçimle gelmiş bir lider, diğeri
aslında tam da neye karşı olduğu bencileyin laik muhafazakârların
anlayamadığı muhalif bir dini cemaatin reisidir.
Ha, eğer, ülkeyi kendisinin daha iyi yöneteceğine,
hepimizin şikâyet ettiği yolsuzluk vb. kötü uygulamaları
ortadan kaldırabileceğine inanıyorsa, cübbesini çıkarıp siyasete
soyunması gerekir.
Kaç tane siyasi parti var, elli mi, yüz mü, bir tane daha kurulsa ne çıkar? Parti programını görür, adaylarının ehliyetini tartar, ona göre vaziyet alırız. Öte yandan, Türkiye dindarları arasında nefret boyutlarına vardığına işaret ettiğiniz çatışma, bana Müslümanların da toplum mühendisliğine soyunduklarını söyler. Büyük ihtimalle de 70’li yıllarda sol fraksiyonların “Ama Troçki der ki...” diye giden tartışmalarının hadisler, ayetler, tefsirler üzerinden yürütülen yeni bir versiyonu sahnelenecektir. İçi boşaltılmadık bir dinimiz kalmıştı, o da gerçekleşirse, ört ki ölem Ayşe Hanım, daha ne diyeyim.