Albay eşinin feryadı: Katili bulun
Abone olKKTC'deki tatbikatta hayatını yitiren Albay Vural Berkay'ın eşi Jale Berkay konuştu. Olayın 'kaza' olduğuna inanmak isteyen acılı eş, kurşunu atanın bulunmasını istiyor.
Jale Berkay, KKTC’deki bir tatbikatta eşi Albay Vural Berkay’ı
‘seken bir kurşun’a kurban veren acılı bir kadın. 7 yıl önce ‘kaza
sonucu meydana geldiği’ söylenen olayın üzerindeki sis perdesi hala
dağılmış değil. Jale Berkay kocasını öldüren kurşunu atanın
bulunmasını, bulunduysa kimliğini öğrenmek istiyor
Bundan yedi yıl önce KKTC’de gerçekleştirilen Toros-2/97 adlı
tatbikat sırasında vahim bir olay yaşandı. Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun da izlediği tatbikat sırasında
seken bir kurşun Kıvrıkoğlu’nun kulak hizasından geçerek arka
sırada oturan Albay Vural Berkay’a isabet etti ve Berkay yaşamını
yitirdi. Olaydan sonra birçok spekülasyon yapıldı. Asıl hedefin
Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğu iddia edildi. Kaza süsü verilen bir
suikastle Kırıkloğlu bertaraf edilecek ve o dönemin generallerinden
Çevik Bir’e Genelkurmay Başkanlığı yolu açılacaktı. Olayın
üzerindeki sis perdesi hala dağılmadı. Şehid Albay Vural Berkay’ın
acılı eşi yıllar sonra Star Gazetesi'nden Baki Günay'a konuştu
ve kocasının ölümüyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Aniden her şey durdu
Jale hanım siz olay anında orada idiniz,
neler yaşandı tatbikat alanında ?
Tatbikat alanında dayanılmaz derecede mermi gürültüsü
vardı. Daha sonra birden bire her şey durdu sesler kesildi..O
sessizlik anında bir Albay vuruldu dediler.Ben ‘benim Albayım mı
vuruldu’ diye ayağa fırladım. ‘Hayır’ deyip geçiştirdiler ve benden
eşimin şehit olduğu tatbikat bitimine kadar saklandı.
Tahmin ediyorum kendi çırpınmalarımla olayı araştırmasaydım daha da
saklanacaktı. Otopsiler yapıldı. Balistik için uzmanlar geldi.
Bunlardan biride aile dostumuz Nevzat Yamaç Albay idi. Olay sonrası
Nevzat Albay ve eşi ile görüştüğümüzde bana o zaman suikast şüphesi
olmadığı eşimin bir M-16 ile vurulduğunu söyledi. Daha sonra bana
eşimi vuranın bordo bereliler olarak bilinen özel kuvvetlerde
görevli bir astsubay olduğu söylendi. Ama bu resmi bir açıklama
değildi. Ancak neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediğimiz için
hiçbirine inanmadık. Dönemim kolordu komutanı Korgeneral Ali Yalçın
bana eşim öldükten iki saat sonra ‘Ne mutlu Vural şehit oldu
dedi.Ayağı taşa takılan bir askerin yanlışlıkla tetiğe basmasıyla
kaza kurşunu ile vuruldu’ dedi. Ancak bu cümle bir daha asla tekrar
edilmedi.
Olay kaza ama...
Olay sizce kaza mıydı yoksa suikast mıydı?
Ben olay yerindeydim gördüklerim ile bana anlatılanları
bağdaştırarak bu işin gerçekten kaza olduğuna inandım,
inandırıldım.Yani eşime gelen kurşunun kaza kurşunu olduğuna
inanıyorum. Zaten geriside beni ilgilendirmez. O kurşun kimin
nasibi idi de geldi kocamı vurdu bilemem ?
Protokol çadırının kurulduğu yer çok
tartışılmıştı.
Evet çünkü komuta çadırına birçok mermi isabet etmiş.Birçok mermi
sekmiş.Aslında buradaki en büyük hata kurşunların menzillerinin iyi
hesap edilememiş olması. Çünkü bu bir M-16 mermisi 5,56’lık bir
mermi 1.600 gibi mesafesi var.Dolayısıyla bu mesafeyi içine alan
bir alana protokol çadırının kurulması büyük hata. Ama ne olursa
olsun bu olay bir kaza. Evet hatalar olunabilir.Bu hatayı da ne TSK
yükleyebiliriz. Ne de orada oturanlara yükleyebiliriz. Asker ailesi
olduğumuz için ve kayınpederimizde general olduğu için onun ve
bizimde kulağımıza çok farklı bilgiler geliyordu. Kayınpederim’
Yavrum kocan geri gelmeyecek. Uğraşmayalım’ dedi.
Kocanızın vefatının ardından size Kıbrıs’ta arazi verildiği
iddiaları ortaya atıldı. Bu doğru mu ?
Kıbrıs’tan bize ev ve toprak verildiğine dair bir
söylenti yayılmış. Ama ortada böyle bir durum yoktu. Çünkü Serdar
Denktaş’ın böyle verilmiş bir sözü vardı. Bu sözde herkesin
dilindeydi. Kıbrıs’tan bana verilen sadece bir vatandaşlık oldu. O
da onların olsun zaten. Türkiye vatandaşlığım ile gurur duyuyorum.
Kıbrıs’tan biz hiçbir şey almadık. Kan parası gibi bir durumu ben
asla kabul etmem.
Resmi bilgi verilmedi
Kafanızda olay ile ilgili soru işareteleri var mı? Gerçeğin gün
ışığına çıkacağına inanıyor musunuz?
Bu olay elbet bir gün günışığına çıkacak..Olay
sonrası ne oldu ne bitti hiçbir şey bilmiyoruz.Tamamen bir boşluk
içindeyiz.Bize hiçbir şey söylenmedi. Bize hep söylenip’te daha
sonra söylenmemiş birçok şeyi biliyoruz ama bunları da biz hurafe
olarak kabul ediyoruz. Çünkü resmi olarak bize hiç bir bilgi
verilmedi. Bu hurafeler içinde neler yok ki; İşte Kıvrıkoğluna
atılan kurşun sekmişte Vural Albayı vurmuş buna inanmıyorum. Niçin
Kıvrıkoğluna böyle bir olay olsun. Bu kurşun gerçekten sekti. Ama
kurşun nasıl sekti. Bir tatbikat böyle mi yapılır? Kader demek
zorunda kalıyoruz. Biz aile olarak Kıvrıkoğlu Paşamıza suikast
olduğuna inanmıyoruz. Tüm verileri topluyorum ve kaza diyorum.
Kamuoyunun hep bir suikast şüphesi var. Bakın 6 ay önce bir taksiye
bindim yolda laf lafı açtı. Şehitlerden konuşmaya başladık şoför
ile. Şoföre ben de şehit eşiyim dedim. ‘Nerde oldu abla dedi.’ Ben
de Kıbrıs’ta tatbikatta öldü deyince. ‘Kıvrıkoğlu suikastında
vurulan Albay değil mi?’ dedi. Bir taksi şoförü bile böyle
düşünüyor.
Ben de, yok canım ‘seken kurşun ile öldü’ dedim. Bakın sokaktaki
kişinin bile kocamın ölümü hakkında hala şüpheleri var.
Bunları duyunca şüpheleniyor musunuz?
Evet, biz Berkayailesi olarak zihnimizde çok farklı sorular
dolaşıyor ancak biryerden sonra bizi aşar diyerek bu soruları daha
ileri noktalara götüremiyoruz. Bu konuda herhangi bir adım
atamıyoruz. Berkay ailesi olarak kamuoyuna şunu söylüyoruz:’Biz şu
an bu işin araştırmasını yapamıyoruz ama başka birileri bizim
adımıza araştırsın, eğer gerçekten söylentiler doğru ise gerçekler
ortaya çıksın’ Çünkü hiçbir şey gizli kalmaz. İçimizde ukde olan
bazı konular var.
Aile düzenimiz bozulmasın diye bu işlere girmiyoruz. O dönem de
bizi yönlendirmek isteyen çok devre arkadaşlarımız çıktı.Her biri
ayrı bir şey anlatı. Dilekçe yazarak bu dilekçenin altına imza
atmamı istediler. Ve konuyu İnsan hakları mahkemesine götürmemi
istediler.Dedim ki; Ben kimi karşıma alacağım ki;.TSK’mi alacağım
yani mümkün mü bu?
Suikast silahıyla öldürüldü
Sektiği iddia edilen kurşunun suikast silahından çıktığı söylendi
doğru mu?
Eşimin arkadaşları kurşunun M-16’nın bir suikast silahı olduğunu
söylediler. Eşimin otopsi raporunda merminin ucunun darbeli olduğu
söylendi. Başka bir yere çarpan mermi hızını keser. Mermi kalbi
darmadağın edip sol kulakçıkta kalmış. Eğer kurşun sekmiş olsaydı
mutlaka hız kaybeder girdiği yerde kalırdı dediler.
Olay sonrası kaza ile ilgili fotoğraf ya da filmler
gösterildi mi size ?
Olay günü tatbikat anının filme çekildiğini biliyorum. Hatta eşimin
birliğinden bir astsubayın elinde kamera vardı ve albayımın
vurulduğu anı çektim dedi ancak ne derecede gerçektir bilemiyorum.
Sonra dediler ki; O astsubay tüm tatbikatı çekmedi. Ama çekilen
kaset sonra ortadan yok oldu.
İki konu beni çok üzüyor
İki şey içimde ukdedir. Biri KKTC’de emlak meselesi,
bir de bu işi yapan kimse cezasının çekti mi çekmedi mi bilmiyoruz.
Bir gece yatmış olsun hapiste ama yatsın. Yemin ediyorum acım yüzde
90 hafifleyecekti. Yanlışlıkta olsa ortada bir ölüm var.Yanlışlıkla
da olsa cezasının çekti ise bunu öğrenmek istiyorum.
Bir köpeğe araba çarpmadı
Olayda muammalar var büyük muammalar beni aşıyor. 7 yıllık bir
gecikmeyle de olsa albayı vuran cezalandırıldı diye açıklama
istiyorum. Şehidin ailesine hiçbir bilgi verilmiyor. Sokakta bir
köpeğe araba çarpmadı yani.
Röportaj: Baki Günay
Kaynak: