Aköz, 'nur'culuğa tepkileri yazdı
Abone olSabah gazetesinde günler öncesinden beri yayınlanan 'Nur Cemaati' ile ilgili yazı dizisinin okurlar tarafından nasıl karşılandığını Emre Aköz köşesinde şu şekilde yazdı:
Emre Aköz bir süre önce Sabah gazetesinde "Said Nursi'den
Feytullah Gülen'e Nur Cemaati" adlı yazı dizisine okurların nasıl
bir tepki verdiğini yazdı. Aköz, okurdan gelen tepkilerin genel bir
değerlendirmesini yaparak, toplumun bu tür konulardaki yaklaşımı
hakkında "Türkiye'nin gizli tarihi" yazısında şu yargılara
varıyor:
Şimdiye dek "Said Nursi'den Fethullah Gülen'e Nur Cemaati"
başlıklı dizimiz hakkında bir yorumda bulunmadım. Bugün bir ilginç
noktaya değinmek istiyorum.
Ben bu diziyle birlikte çok sayıda tepki mesajı bekliyordum. Her
iki anlamda da: Olumlu ve olumsuz.
Birinci tahminim tuttu: Olumlu tepkiler yağmur gibiydi. Her gün
yüzlerce mesaj geldi. Bu gayet normal. Çünkü Nurcular övüldü ya da
yerildi. Konunun içinde olan bir kişi şu tabiri kullanmıştı:
"Bizimkiler köpürtüyor, diğerleri karalıyor. " Biz ise elimizden
geldiğince nesnel bir yaklaşım gösterdik. Övmedik de, yermedik
de... Olup biteni anlatmaya çalıştık.
Evet, işte bu yüzden olumlu mesajları zaten bekliyordum. Ancak
diğer beklentim aynı yoğunlukta bir olumsuz mesaj yağmuruydu: " Bu
gericileri, bu şeriatçıları niye yazıyorsunuz? Neden nesnel bir
üslup kullanıyorsunuz? " Ancak yanıldım. Sabah okurları bu
yaklaşımı çok beğendi. Dizinin ilk iki gününde olumlu ve olumsuz
mesajların oranı 10'a 1'di . Yani: 10 olumlu, 1 olumsuz. Günler
geçtikçe ara daha da açıldı: 20'de 1'e kadar ulaştı.
Peki bunun nedeni neydi? Bir yorum şu olabilir: Sanırım SABAH
okurunun zihninde tabular yok. Herhangi bir görüşe,
siyasitoplumsaldini harekete daha baştan 'tu kaka' demiyor.
Önyargıyla yaklaşmıyor. Öğrenmek, anlamak, bilmek istiyor. Yine
diziyle ilgili beni çok şaşırtan bir durumla karşılaştım. Çünkü şu
tip mesajlar aldım: "Dizide Bediüzzaman'ın hayatına ilişkin benim
bilmediğim birçok olaya değinmişsiniz. Sizin sayenizde
öğrendim."
Evet, bu tip mesajlar çok değildi ama yine de anlamlıydı. Şöyle
düşündüm: Demek ki cemaat içinde yapılan 'dersler'de Said Nursi'nin
eserleri öğretilip tartışılıyor ama hayatı aynı oranda öne
çıkarılmıyor.
Halbuki insanlar fikirler kadar o fikirleri ortaya atan kişilerin
yaşamını da öğrenmek ister. Üstelik Said Nursi bugünden
bakıldığında sıra dışı bir yaşam sürmüş. Bediüzzaman'ın hayatı aynı
zamanda Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişin de öyküsü. Bir bakıma
Türkiye'nin gizli tarihi... Onu da bilmek gerek!
YAZI:SABAH