Aklımızı okuyabilir mi? Düşenceleri sese çeviren cihaz geliştirildi
Abone olBilim dünyası bu gelişmeyi konuşuyor, beyni okuyan ve düşünceleri konuşmaya çeviren bir cihaz geliştirildi.
California Üniversitesi'nde araştırmayı yürüten ekip
teknolojinin "heyecan verici" olduğunu söyledi. Nature
dergisinde yayımlanan çalışmada insanların konuşma yetilerini
kaybettikleri hastalıklarda da bu cihazı kullanabilecekleri
söylendi.
Akıl okuma teknolojisi iki aşamada işliyor.
İlk aşamada beyinin dudakları, dili, gırtlak ve çeneyi hareket ettiren bölümüne elektrotlar yerleştiriliyor ve beynin bu bölgesindeki elektrik sinyalleri algılanıyor. Bilgisayarda farklı sesler için ağzın ve gırtlağın hareketleri kopyalanıyor. Sonunda "sanal ses aygıtından" sentetik bir konuşma duyuluyor.
Ağzın şekline ve seslerine odaklanarak bilim insanları bir ilke
imza attı. Araştırmacılardan biri Profesör Edward Chang "İlk defa
olarak bu çalışma bir kişinin beyin faaliyetlerine dayanarak
cümlelerle konuşmanın önünü açtı. Bu heyecan verici ilkenin kanıtı
teknoloji erişilir olduğunda konuşma yetilerini kaybeden hastalar
için de kullanılabileceğini gösteriyor" dedi.
Cihaz hangi düzeyde?
Şimdilik mükemmel değil. Konuşma çok net duyulamıyor. Beş
kişinin katıldığı deneylerde yüzlerce cümle arasından dinleyiciler
konuşulanların yüzde 70'ini anlayabildi.
Kimlere fayda sağlayabilir?
Konuşma kaybına yol açan motor nöron hastalığı, beyin hasarları,
gırtlak kanseri, felçler, Parkinson hastalığı gibi hastalıklarda
işe yarayabilir. Ancak teknoloji beynin dudakları, dili,
gırtlağı ve çenenin doğru biçimde hareket etme ilkesi kapsamında
çalışıyor. Felçli bazı hastalar bunadan yararlanamayabilir.
Özel düşüncelerimi başkaları okuyabilir mi? : Şu anda bu zor görünüyor. Chang "Biz ve diğer araştırmacılar sadece düşünceleri deşifre etmeyi denedik. Ancak bu çok çok zor bir problem. Bu yüzden biz de insanların ne demeye çalıştığına odaklandık" dedi.
Bazı uzmanlar ise beyni okuyan teknolojilerin kullanılması konusunda etik bir tartışma yaşanması gerektiğini savunuyor. Londra University College'da görevli Profesör Sophie Scott "Bu çok iyi laboratuvardan çok iyi bir çalışma. Ancak henüz çok erken aşamada ve klinik uygulamalar için henüz hazır değil" dedi