Akdeniz’de cennetten bir köşe
Abone olAkdeniz’in şirin sahil kasabası Kaş, gizli koyları caretta carettalarıyla cennetten bir köşe.
Doğanın yer yer tarihle de kucaklaştığı Kaş ve çevresi, dalış
için de en çok tercih edilen noktalar arasında yer alıyor. Daha
önce hiç gitmediğim, gidince ise özellikle de pırıl pırıl denizine
vurulduğum bu minik sahil kasabası hakkında sizi de bilgilendirmek,
gitmeyenlerin aklını çelmek, daha önce gidenleri ise yeniden
heveslendirmek istedim. İşte size Haziran ayında yaptığım 6 günlük
Kaş gezimden, bu şehire gitmek isteyenlere bir kaç küçük not...
İLK İŞ ULAŞIM
Kaşa gitmeye karar verdiyseniz
yapmanız gereken ilk iş ulaşım sorununu halletmek. Kendi aracınız
ile gitmeniz size orada ulaşım özgürlüğü sağlasa da İstanbul-Kaş
arasının yaklaşık 950 km olduğunu unutmayın. Yani sizi uzun bir
yolculuk bekliyor. Otobüs ile Kaş yaklaşık 15 saat sürüyor.
İstanbul’dan Kalkan ve Kaş’a, Kamil Koç, Metro ve Pamukkale
turizmin direkt seferleri var. Kaş’a Fethiye üzerinden aktarma
yapanak da gidebilirsiniz. Fethiye’ye bir çok otobüs firmasının
seferleri var. İstanbul-Fethiye yaklaşık 850 km, Fethiye Kaş arası
ise 108 km.
Tabii bir de uçak alternatifi var. Kaş, Antalya Havalimanı’na 200, Dalaman Havalimanı’na ise 160 km uzakta. Daha yakın olduğu için Dalaman Havalimanı’nını tercih etmenizi öneririm. Dalaman’a THY’nin (www.thy.com.tr), Atlajjet’in (www.atlasjet.com) ve Onur Air’in (1 Temmuz’da başlayacak) uçuşları var. Uçak tarih ve saatlerine internet sitelerinden de ulaşabilirsiniz.
ACABA NEREDE KALSAK?
Ulaşım işini hallettik, şimdi sırada “nerede kalacağız” sorusu var.
Kaş’ın içinde birçok otel ve pansiyon var. Bunun dışında Kaş’ın
merkezine 10 dakika yürüme mesafesinde bulunan Küçük Çakıl koyunun
karşı sırasında da bir çok otel bulunuyor. Tüm bunların yanında
Çukurbağ Yarımadası otel yönünden zengin. Hatta Kaş’ın en büyük
oteli Aquapark Hotel (www.aquapark.org) de bu yarımadanın en
ucunda. Ben arkadaşlarımın ve tur şirketinin tavsiyesi üzerine bu
otelde kaldım. Beyaz minik binalar, lacivert çerçeveler, pembe
begonviller ile tam bir Akdeniz oteli. Çukurbağ Yarımadası’ndan
Kaş’a minübüsler var. Bu minübüsler, Kaş limanın hemen yanından her
saat başı kalkıp, yarımadayı dolaşıyor ve yine kalkış noktasına
dönüyor.
Tatilden ne beklediğiniz ile ilgili
olarak kalacak yer kısmı şekillendirilebilir. Eğer gittiğiniz
otelde kalıp, deniz-havuz keyfi yapmak istiyorsanız Aquapark Hotel
gibi bir oteli tercih edebilirsiniz. Ancak etrafı gezmek, her gün
farklı bir şeyler yapmak istiyorsanız ben Kaş’ın içinde minik bir
otel ya da pansiyonlardan birinde kalmanızı tavsiye ederim.
Böylece, eğer arabanız ile gelmediyseniz sadece belirli saatlerde
kalkan minübüslere de bağlı kalmamış olursunuz. Bir diğer
alternatif de şehir meydanından yürüyerek 10 dakika kadar uzaklıkta
olan Küçük Çakıl mevkiindeki oteller. Böylece hemen onların kendi
önündeki plajlarından deniz girme imkanınız da olmuş olur. Kaş’daki
oteller ile ilgili daha fazla bilgiyi internette arama yaparak da
edinebilirsiriz.
YEMEK VE İÇKİ
Kaş’ın içinde yemek için bir çok güzel yer var. Balık konusunda tam
meydandaki Mercan Lokantası pek ünlü. Onun dışında ev yemeklerinden
fast-food tarzı yemeklere kadar her zevke uygun yemek yenilebilecek
yerler var. Eğer OK (Oda Kahvaltı) olan bir yerde kalıyorsanız
akşam yemekleri için Kaş’a inmenizi öneririm. PTT’nin yakınlarında
ev yemekleri yapan Musakka var. Mercan Lokantası’nı sağınıza alacak
şekilde yokuş yukarı doğru çıktığınızda Zeytin var. Bahçesi çok
güzel, saatlerce oturup, manzaranın keyfine varabilirsiniz.
Şehir merkezindeki yerlerin yanı sıra benim size özellikle bir
tavsiyem var, Gümüş Ali’nin yeri. (Telefonu: 0-242-844 22 69) Deniz
tarafındaki lokanta, Kaş’tan Kalkan’a doğru giderken, meşhur
Kaputaş plajını geçtikten sonra, Kalkan ile Kaputaş arasında. Araba
ile Kaş’tan 25, Kalkan’dan ise 5 dakika uzaklıkta. Ali’nin eşi
Aysun’un o güzel yemeklerinden yemek için mutlaka gitmelisiniz.
Aysun, 19 yaşında, ikinci çocuğuna hamile dünyalar tatlısı biri.
Çeşit çeşit gözlemeleri, üzeri yoğurtlu ve domates soslu
kızartmayı, mantıyı ve höşmerimi yemeden gelmeyin. Kaymak ile
yapılan tatlıyı ılık getiriyorlar, “yeme de yanın da yat” deyimi
sanırım onun için söyleniyor. Benim gibi daha önce hiç bu tatlıyı
yememiş herkese öneririm.
Gece eğlencelerine gelince; Kaş’ın eğlence hayatı çok hareketli
değil. Daha çok masanızda içki içip müzik dinleyebileceğiniz tarzda
yerler var. Zaten çoğu lokanta belirli saatten sonra içki içilen
mekanlara dönüşüyor. Kaş meydanı bu barlar konusunda çok seçenekli
bir yer. Size bir akşam için Dejavu’yu (Mercan Lokantası’nı
sağınıza alıp yokuşu çıktığınızda Zeytin’in yan tarafında)
önerebilirim. Yüksekte olduğu için bir yandan içkinizi içip, bir
yandan manzarayı seyrederken güzel müzikler dinleyebileceğiniz bir
yer.
YEDİK, İÇTİK SIRA GELDİ GEZMEYE
PATARA
Geçtiğimiz günlerde İngiliz Sunday Times Gazetesi tarafından bir
kez daha “Dünyanın en güzel plajları arasında” gösterilen 22
kilometrelik Patara Plajı,dünyanın ikinci, Türkiye’nin ise en uzun
kumsalı.
Eğer arabasız iseniz Otogar’dan
Patara’ya minübüs ile gidebilirsiniz. ( Minübüs saatleri ile ilgili
bilgi almak için 0-242-836 21 57) Patara Plajı, Kaş’tan 1 saat,
Kalkan’dan ise 30 dakika mesafe uzakta. Patara, uçsuz bucaksız
altın rengi bir kumsalı olan bir yer. Patara’ya gelmeden yol
üstünde gözleme yapan yerler. İsterseniz önden oralarda bir şeyler
atıştırabilirsiniz. Ya da kumsalın girişinda daha çok fast-food
tarzı yemekleri olan bir cafe var. Oradan da yemek-içecek ve
tuvalet gibi ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Kumsalın cafenin
önüne düşen kısmında şezlong ve şemsiyeler var. Bu nedenle de bu
kısım biraz kalabalık. İsterseniz denizi solunuza alıp daha
ilerilere gidebilir, kumsalın daha sakin kısımlarının keyfini
çıkarabilirsiniz.
Benden size küçük bir uyarı, gittiğiniz minübüsün dönüş saati ile
ilgili bilgi alırsanız, dönüş için erkenden plajdan ayrılıp,
minübüs beklemek zorunda kalmazsınız.
KAPUTAŞ PLAJI
Kalkan-Kaş yolunda dağların ve virajların arasında giderken bir
anda beliren bir plaj Kaputaş Plajı. Kalkan’dan araba ile yaklaşık
olarak 10 dakika, Kaş’tan ise 20 dakika uzaklıktaki plaja 200’e
yakın basamak merdiven inerek ulaşılıyor.
Üşenmeyip o merdivenlerden inin ve masmavi denizin kıyıda turkuaza dönüştüğü, bembeyaz çakıl taşları ile kaplı, tropikal bir adayı andıran bu minik sahildeki, dalgaların ve denizin keyfini çıkarmadan sakın Kaş’tan ayrılmayın.
KÜÇÜK ÇAKIL-BÜYÜK ÇAKIL
Küçük Çakıl, yürüyerek merkezden 5-10 dakika uzaklıkta. Güneşlenmek
için kayalıkların üzerine platformlar oluşturulmuş. Büyük Çakıl ise
Küçük Çakıl’ı geçtikten sonra yürüyerek 20 dakika kadar uzaklakta.
Ancak yokuş yukarı olduğu için yürümek yerine limanın yanından
kalkan minübüsler ile gitmenizi öneririm. İki yerde de kaynak
suyuları çıktığı için deniz suyu sıcaklığı oldukça soğuk.
TURLAR
Kekova-Batıkşehir-Üçağız-Kaleköy
Sabah saat 10 gibi Kaş limanından hareket eden tekneler,
birbirinden güzel koylara uğrayarak, üçağız köyüne geliyor. Üçağız
minik bir köy. 30 dakika gibi kısa bir sürede geziliyor. Sonra
Deprem ile sular altında kalan şehir kalıntılarının olduğu
Batıkşehir’in yanından geçerek Kaleköy’e geliyor. Batıkşehir’de
yüzmek ve dalmak yasak. Ancak kano ile kıyıya yakın gezip,
Batıkşehri daha iyi görebilme şansınız var. Kaleköy, minik şirin
bir köy. Adının Kaleköy olmasının neredi, köyün üstündeki kale.
Biraz çıkışı zorlu olsa da Kale’ye çıkmaya sakın üşenmeyin. Çünkü
olağan üstü bir manzarası var. Kaleköy’den sonra tur, yine bir iki
güzel koya uğrayıp, 5-6 gibi Kaş’a dönüyor.
Saklıkent Kanyonu-Xanthos-Kaputaş Plajı
Bu tur araç ile yapılıyor. Köyde kahvaltı ve çay keyfinden sonra
Saklıkent’e gidiliyor. Saklıkent Kanyonu zorlu bir yürüş parkuru.
Kanyonun içlerine girdikçe su seviyesi yükseliyor ve bu zorlu bir
yürüyüş raftingi bile olabiliyor. Saklıkent Kanyonu’nun suyu
Patara’ya dökülüyor. 1-2 saatlik yürüyüşten sonra su kenarındaki
lokantalarda alabalık keyfi yapıp biraz dinlendikten sonra
Xanthos’a doğru yola koyulunuyor. Xanthos gezisinden sonra 1 saat
kadar Kaputaş Plajı’nda denize girilip, Kaş’a dönülüyor.
Bu oldukça yorucu bir tur, ama bir o
kadar da keyifli. Eğer bu tura katılmayı düşünüyorsanız içinize
mayonuzu, onun üstüne de şort gibi rahat bir şey giymenizi
öneririm. Ayağınıza plastik deniz ayakkabısı giymeniz gerekiyor.
Normal terlik ile o sularda yürümek imkansız. Eğer böyle bir lastik
ayakkabınız yoksa 1-2 YTL’ye oradan da kiralayabilirsiniz.
Ayakkabıların içine çorap almayı da unutmayın. Zaten suyun hızından
bu ayakkabılar da bir anda ayağınızdan çıkıp kaybolabiliyor. Bizim
turdaki herkes ayakkabısının tekini kaybetmişti. Tur sonrasında da
yanınıza yedek mayo ve kıyafet almanız iyi olur. Çünkü geri
döndüğünüzde her tarafınız kum olmuş oluyor. Kanyon içinde cep
telefonu çekmiyor, boşuna taşımanıza gerek yok. Eğer yanınıza resim
çekmek için fotoğraf makinesi alacaksanız, onu su geçirmeyen bir
torbaya koymanızı öneririm. Çünkü suyun yükseldiği yerlerde
makinaları sudan korumak oldukça zor oluyor.
Ben Atgen Turizmin turlarına katıldım. Oldukça da memnun kaldım.
Size onları önerebilirim. (İrtibat için: 0-242-836 32 92, Sefer
bey)
Doğanın yer yer tarihle de kucaklaştığı Kaş ve çevresi, dalış için
de en çok tercih edilen noktalar arasında yer alıyor.
MEİS ADASI
Meis adası Yunanistan’ın Türkiye’ye en yakın adası. Kaş’tan Meis’e
günü birlik turlar var. Ancak bunun için pasaportunuzun ve
vizenizin olması gerekiyor. Onun için gitmeden önce vize
işlemlerini halletmeniz gerekiyor.
YUNUSLAR İLE YÜZME
Çukurbağ Yarımadası’nın hemen girişinde denizin içindeki minik
havuzda yunuslar var. Burası daha çok rehabilitasyon için
kullanıyorsa da halka da açık. Belirli ücret dahilinde yunuslar ile
yüzebiliyor, resim çektirebiliyorsunuz.
ALIŞVERİŞ
Bir çok turistlik bölgede satılan tişört, çanta ve takı gibi
hediyeliklerin yanı sıra Kaş’ta gerçekten çok zevkli takı ve
aksesuarlar bulabilirsiniz. Daha çok ham ketenlerin kullanıldığı
otantik kıyafetler, değişik kesimli etek ve pantolonların yanı sıra
özel dokuma kumaş dükkanlarını tavsiye ediyorum. Bu aralar
plajlarda havlu yerine kullanılabilen, peştemal tarzı özel dokuma
kumaşlar Kaş’ta da çok moda. Kaş’a gitmişken bunlardan birer tane
edinmeniz gerek. Üstelik Kapalaçarşı’dan da daha ucuza satılıyor.
Değişik renk ve desen ya da düz seçenekleri var. Fiyatları ise
7,5-10-15 YTL arasında değişiyor.
Bir diğer çok fazla gördüğüm şey ise ‘oya’lardı. Kaş halkı trendi
yakalamış. Bir çok ünlü markanında koleksiyonlarında detay olarak
kullandığı oyalar, aksesuardan takılara kadar bir çok şeyde
kullanılmış.
KÜÇÜK BİR NOT
Kaş’ta Ziraat Bankası, Halk Bankası, İş Bankası ve Yapı Kredi
Bankası var. Eğer başka bir bankayı kullanıyorsunuz, bu bankalardan
para çekip çekemeyceğinizi kontrol edip, yanınıza ona göre para
almanızı öneririm.
Kaynak:www.ntvmsnbc.com