SON DAKİKA: Cumhurbaşkanı tarafından, 8 Üniversiteye
daha rektör ataması yapıldı. İTÜ Rektörlüğü’ne yeniden Prof.Dr.
Mehmet Karaca atandı. Atanan rektörleri ve Sn.Karaca’yı kutluyor,
başarılar diliyoruz.
Gün geçmiyor ki sınavlarda yapılan usulsüzlüklerle
ilgili açıklama/itiraf gelmesin…Şimdi de sahte tezler/diplomalar
gündemde. ()
“……FETÖ'cüler büyük himmetler karşılığında tez
hırsızlığını yaygınlaştırdılar. Çalıntı tezlerle akademik kariyer
yapan öğretim görevlileri deşifre olmamak için yıllarca örgüte
hizmet etti. Örgütün talimatını yerine getirmeyen bazı isimlerin
ise "İntihal yoluyla akademik unvan aldığını deşifre ederiz,
orijinal tezler elimizde" şeklinde tehdit edildiği belirtiliyor.
Şimdi FETÖ üyesi akademisyenlerin tezleri birer birer mercek altına
alınıyor. Hızla yükselen FETÖ'cü akademisyenler, akademik unvan
elde eden asker, polis, vali, kaymakam, hakim ve savcıların
üniversitelere verdikleri tezler teker inceleniyor. İntihal yaptığı
ortaya çıkan FETÖ'cülerin akademik ünvanları elinden
alınacak.”(Yeniçağ Gazetesi)
Akademik alanda;
İşin suyu çıkmış…
“Liyakatsız kişiler” unvanları almış ve
anlaşılıyor ki sayıları az değil!...
Yıllarca; “yanlış/usulsüzlük/sahtecilik”
yapanın yanına kar kalmış..
Ve, açıklamalara rağmen kalacak gibi!..
Hayret!..
İtiraflara/açıklamalara halkın şaşırması doğal
da…
Yetkililerin şaşırmasına ne demeli!...
Yetkililer sanki ilk defa duyuyor!....
“Fetö’cüler çok iyi gizlenmişler”, “imamlar,
ablalar/abiler” var diyerek kurtulmak olamaz..
Çünkü; Fetö’yü anlatan bir çok kitap var…
Gazeteciler /köşe yazarları/araştırmacılar o kadar
çok yazı yazdılar ki…
Sn.Yetkililer; Bunları okumadınız mı?
Neredeydiniz?..Neden üstünü kapattınız? Neden kendinize çok
güvendiniz? “Su uyur düşman uyumaz” atasözümüzü nasıl
unuttunuz?
Her kişi öz eleştiri yapmalı; ”Bu ortamdan nasıl
sıyrılırım”, “Görevimi nasıl korurum”, “Bir üst göreve nasıl
atlarım” diye düşünülmemeli…Bu dönem, tam bir seferberlik
dönemi…
“Bu yapı, 70’lı yıllardan beri var olan bir yapı.
Bunların bu noktaya gelmesinde hepimizin günahı, vebali var. Belki
benim vebalim yüzde 90, başkasının yüzde 5, yüzde 1; ama yüzde 1
bile zehirlemek için yeterlidir unutmayın. Türkiye siyasi, dini ve
ticari açıdan kandırılmışların ülkesi. Bakıyorsunuz, bu alanlarda
insanlar çok kolay kandırılıyor. Bunu en kolay yaptıkları alan da
din. O yüzden sık sık kayıt dışı dine vurgu yapıyorum. Her şey
şeffaf olursa, denetime tabi olursa, bunlar yaşanmaz. Şimdi
devletin içinden temizleniyorlar. Ama yerine kimlerin getirileceği
çok önemli. Bu kişiler, liyakat esas alınarak çok iyi kontrol
edilerek alınmalı. Yoksa FETÖ gider, ÇETÖ gelir.”