AK partiyi Hilmi Özkök kurtarır

Genelkurmay Başkanlığını devrederek emekliye ayrılan Orgeneral Hilmi Özkök'ün ismi daha önce de Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dile getirilmişti. M.Ali Kışlalı ise başlıklı yazısında konuya farklı bir pencereden bakıyor.

Yazar: M.Ali Kışlalı
www.radikal.com

AKP'yi Özkök kurtarır

AKP'nin işi gittikçe güçleşiyor.
İçte ve dışta, özellikle Batı'da ciddi kaygılar yarattı. Cumhuriyet'i, Anayasa'nın giriş maddelerinde belirtilen temel vasıflarıyla muhafaza edemeyeceği hakkında değerlendirmeler artıyor. Bu da özellikle içte büyük tedirginliklere sebep oluyor. Özellikle, gelecek mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi bu bakımdan bir sırat köprüsü rolü oynayacağa benziyor.
Çankaya'ya çıkacak olan şahsın eşinin türbanlı olması olasılığının ülkeyi ne denli bunalıma sokacağını düşünmek hiç zor değil. İstediği kadar bir üst rütbeli komutan bir meslektaşıma "Biz eşinin türbanına değil, kendisinin Anayasa'nın giriş maddelerine yaklaşımına bakarız" demiş olsun.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genelde nabzını tutmak çok kolay. Herhangi bir dost ya da akraba subaya sorunuz. Genel havayı güven ile öğrenebilirsiniz.
Ülkenin yüksek yargı kurumları, üniversitelerin, medyanın büyük kısmı ile birlikte AKP'nin durumu soğukkanlılıkla değerlendirecek kesimi de o kanıdadır.
Çankaya'ya, türbanlı eşiyle çıkacak cumhurbaşkanı ülkeye kaos getirecektir. Peki, cumhurbaşkanı seçmek için gerekli TBMM çoğunluğuna sahip AKP bu çıkmazdan nasıl kurtulacak?
Öncelikle tabanına kabul ettireceği bir aday bulmalı.
Sonra bu aday, ülkenin mevcut anayasal rejimini özümsemiş kesiminin de içine sinebilmeli. Mevcut siyasi iktidar görevine, gelecek seçimlerden sonra devam edebilecek çoğunluğa sahip olursa, bilinen programını uygulamada, Çankaya'dan gelecek büyük muhalefete maruz kalmamalı.
Genelde bakıldığında: 'Mucizevi' sayılabilecek vasıflara sahip olması gereken bu aday, galiba emekli olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ten başkası olamaz.
Özkök öncelikle dört yıllık görevi sırasında AKP iktidarı ile uyum içinde çalıştı.
Bunu yaparken de TSK'nın bilinen misyonuna, kendi üslubu içinde, uygun davrandı. Kimi zaman açıktan, kimi zaman kapalı kapılar ardından yaptığı girişimlerle AKP'nin ülke çapında büyük sorun yaratmasını engelledi. Komutan arkadaşlarının zaman zaman daha sert uyarılarda bulunmalarına izin verdi.
Özkök'ün bu görev anlayışı kimi çevrelerce eleştirildi.
Ama oldukça geniş bir siyasi kesim de bu yeni üslubu demokrasiye daha uygun buldu. AKP'nin bu yaklaşımı kötüye kullanarak dinci politikasını uyguladığı değerlendirmesinde bulunmadı. Asker-sivil ilişkilerinde kendilerine özgü gelenekleri olan ve bu alanda Türkiye'yi anlamak için fazla gayret sarf etmeyen Avrupa Birliği bile fazla ileri gitmedi.
Bütün bu görüntüler bize, günün koşulları içinde, Türkiye'nin bir olası kaostan çıkabilmesi ve demokrasisini geliştirmeye çalışabilmesi için en uygun cumhurbaşkanı adayının Hilmi Özkök olabileceğini düşündürüyor.
Acaba AKP lider kadrosu, öncelikle Çankaya adayı bakımından sağduyulu bir seçim yapmanın ülke için, demokrasisi için yaşamsal önemde olduğuna inanabiliyor mu?
Bu akıl yüklü sağduyuyu gösterdiğinde, Özkök seçeneğinde karar kıldığında, bunu tabanına ve özellikle TBMM çoğunluğuna kabul ettirebileceğini düşünebiliyor mu?
Soğukkanlılıkla bakıldığında, şu dört yıllık geçmişi ile Özkök asla AKP'nin yadırgamayacağı bir aday. Diğer tüm AKP olası adayları dikkate alındığında, anayasal rejimin muhafazasında, ülkede düzenin korunmasında daha olumlu rol oynayacak bir başkası akla gelebiliyor mu?
Şimdi emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün AKP'nin cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerinde dikkat ve ciddiyetle düşünmeli.
Eğer, seçimi yasal olarak bu AKP çoğunluğuna sahip TBMM yapacak ve seçilecek adayın ülkenin büyük çoğunluğunca içine sindirebileceği birisi olması gerekecek diyorsak, tartışmaya başlayalım.
Söyleyecek daha çok şey var.