AK Partiye 200 bin fark atacak
Abone olAnkara siyasetinin deyim yerindeyse gediklisi! Ankara'yı avcunun içi gibi biliyor. Seçimlerde ise alacağı oydan emin!
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL
CHP kalesi olan Çankaya’da şehir plancısı, belediyeci ve
yerel yönetim uzmanı Bülent Tanık’ı aday gösterdi. Tanık,
rakiplerine 200 bin fark atarak seçimi kazanacağından emin. Ve
hayata dokunan projeleri var….
ANKARA- CHP’nin kalesi olarak bilinen ve
Türkiye’nin ön gözde ilçesi Çankaya’da şehir plancısı, entelektüel
bir yerel yönetim uzmanı olana Bülent tanık’ı aday gösterdi.
Rakiplerine en az 200 bin oy fark atarak seçileceği iddiasındaki
Tanık, ilginç tespitleri ve yaşama dair projeleri ile
Çankayalıların huzuruna çıkacak. Tanık, ilk röportajını
İNTERNETHABER ile yaptı:
UZMANLIĞIM BENİ ADAY YAPTI
ZÜBEYİR KINDIRA: Sayın Tanık, ben Çankayalıyım ve
seçmeninizim. Beni ve Çankayalıları ikna edecek bir röportaj yapmak
istiyorum.
BÜLENT TANIK: Tüm sorularınıza içtenlikle yanıt vereceğim
ve eminim ki başta sizi tüm Çankayalıları ikna edeceğim.
ZK: Sayın Tanık, Çankaya partinizin kalesi olarak
görülüyor. Bu nedenle çok sayıda aday adayı bu bölgede aday
gösterilmek için yoğun çaba harcadı. Siz aday gösterildiniz. Nasıl
oldu adaylık süreciniz, haberi nasıl aldınız ve neden bu kadar çok
isim arasında siz seçildiniz?
BT: Sanırım bütün bu yaşadığım süreç,
belediyecilik ve şehircilik alanında çok önemli deneyim kazanmamama
yol açtı. Ben aday adayı olarak başvurdum ama aslında son 20 yıldır
her yerel seçimde hem medyanın hem de siyasi çevrelerin Ankara’da
belediye başkanlığı için akla gelen isimlerinden oldum. Daha önce
Belediye Başkanlığı görevine resmen hiç talip olmadım. Murat
Krayalçın, Yılmaz Ateş ve Bülent Tanık isimleri Ankara hep CHP’nin
Ankara adayları olarak düşünülen isimler olmuştur. Oluşan bu genel
eğilim beni de yönlendirdi. Mesleki birikimim, eğitimim ve
entelektüel faaliyetlerim bu konuda adımın geçmesine yol açıyor.
Bu süreçte son 7-8 aydır kamuoyunda ve basında adım
geçiyordu. Öte yandan Ankara’nın ve Çankaya’nın hizmetime ihtiyaç
duyacağını hissettim ve resmi başvuruda bulundum. Sanırım
tüm bunları değerlendiren parti yönetimi ve genel başkanımız Sayın
deniz Baykal, Çankaya için beni aday gösterdiler. Ben de bu güvene
layık olmaya çalışacağım.
KENT DEMEK İNSAN DEMEKTİR
ZK: Çankaya adayısınız? Çankaya’yı tanıyan
birisiniz. Tespit ettiğiniz
|
1949 Niğde doğumlu.Ankaralı memur anne-babanınçocuğu. Niğde’de doğmuş ama 40’ı çıkmadan yeniden Ankara’ya dönmüş ilesi ile. Çocukluğu Ankara Kale ilçesinde geçti. Sonra ailenin tayini Adana’ya çıktığı için liseye kadar bu ilde eğitim gördü. 1967-68
döneminde ODTÜ 2007’de 23.dönem CHP Ankara 1. bölge
milletvekili adayı oldu. 1990 yılından bu yana parti üyesi. Son 12
yıldır CHP yerel yönetim |
sorunları ve bunlara çözümleriniz nelerdir?
BT: Aslında bir kenti ya da yapılı çevreyi iyi
yapan onun içindeki sosyal yapıdır. Bir kent sadece yapılardan ve
yollardan oluşmaz. Kent demek insan demektir. İnsan da üretim
faaliyeti ve ekonomisi ile ayakta durur. Ankara’nın en
temel sorunu Çankaya’yı da etkileyecek şekilde durgunluğu ve
gerilemesidir. Ankara son 15 yıldır, geliştirme anlayışı
olmayan yönetimlerce yönetildi. Yoksul bir toplumun kenti de yoksul
olur. Çöküntü yaşayan bir toplumun sokağı da, caddesi de, binası
da, parkı da çöküntü halindedir.
ÇANKAYA MAĞDUR EDİLDİ
Ankara’nın en çok mağdur olan kesimlerinden birisi varoş ve merkezi
ile Çankaya’dır. Çankaya, Ankara’nın sürekli kaybeden kesimidir.
Zaten yoksul olan Mamak, Altındağ ve Keçiören bölgesindeki
yoksullukların çok benzeri Çankayaya da yansıtıldı son 15
yılda. Ve yine son 15 yılda Çankaya adeta cezalandırıldı.
Bu cezalandırmaya dönük tercih nedeniyle Çankaya, kaybeden
Ankara’nın kaybeden kalbi olarak en çok mağdur edilen bölgesi
oldu.
HAKETTİĞİ KALİTEYİ YAŞAYAMIYOR
Çankayalı görgüsünün gerektirdiği standart ve kalitenin çok altında
yaşamaya mahkum edilmiştir. Bunda izlenen kentleşme ve yapılaşma
politikasının çok büyük etkisi var. Sadece bakımsız bırakmakla
değil örneğin ulaşımla ilgili düzenlemelerde Ulus’a kadar
sarkan Ankara merkezinin, Kızılay’ın bir çöküntü bölgesine
dönüştürülmesine yol açtı. Buradaki ekonomik hayat iflas
noktasına itelendi. Buralar yaşanılmaz ve kaçınılması gereken
alanlara dönüştürüldü. İnsanlar Çankaya’dan kaçıyor bu nedenle.
PAYİTAHTÇILAR ZARAR VERİYOR
ZK: Neden gelişmiş ve gelişmesi ile örnek bir hale
gelmiş olan Çankaya, bilinçli olarak gerileştirildi ve bunu kim
yaptı?
BT: Bir çok neden sayılabilir. Bakın Melih Gökçek,
“İktidar biziz, belediye başkanlığını kazansa da
Karayalçın, kredi vermeyiz, metro yaptırmayız” diyor. İşte
bu zihniyet Çankaya’nın da geri bırakılmasına yol açan en önemli
etkendir.
Bir başka neden İstanbul etkisi. Payitaht-Cumhuriyet
kamplaşmasının yarattığı sonuçlar. Bankalarının finans
sektörünün İstanbul’a taşınması gibi örnekler, böyle bir
bilinçaltına sahip olduklarını zaten gösteriyor. Bir çeşit
İstanbulculuk, hem İstanbul’a zarar veriyor hem de Ankara’yı ve
buna bağlı olarak Çankaya’yı da geriletiyor. Temelde üç
unsur var Çankaya’nın geriletilmesinde. Bunlar, 1-
Laiklikle ilgili hilafetin ve saltanatın kaldırılmasına karşı
tepkili olan insanların eğilimleri. Bu zihniyetin politikaları
başkenti çökertmek. 2- Ticareten merkezi çökertme ve kent
çevresinde spekülatif ekonomik kar ve kazanç sağlama politikası. 3-
Çankayalının, Cumhuriyetten yana aydınlık tavrı ve CHP’li bir
seçmen olmasından ötürü cezalandırılması.
GÖKÇEK DÜŞMAN GİBİ GÖRDÜ
ZK: Peki cezalandırıldı da, nasıl bir hal aldı
Çankaya?
BT: İzlenen bu çarpık yönetim anlayışı nedeniyle
Ankara saçılarak, dağınık bir büyümeye yöneldi. Ankara sadece
Gökçek ve birkaç kişinin bildiği bir büyüme politikasına mahkum
edildi. Bu saçılma sürecinde Ankara’nın merkezi yani en başta
Çankaya bölgesinin boşaltılması sağlandı. Çevredeki alışveriş
merkezlerinin daha çok kar elde etmesi için merkezdeki,
Çankaya’daki küçük işyerlerinin kapanması sağlandı. Furya halinde
küçük esnaf yok edildi. Bunun için yollar yapılmadı, bunun için
kent ihmal edildi. Yapılan işler eziyet verici oldu. Çankaya sosyal
ve kültürel alanlarda da çok ihmal edildi. Ankara Büyükşehir
belediyesi bu bölgeyi, Çankaya’yı rakip ve düşman olarak görür gibi
onlarla kavga etti. Gerekli finans ve alt yapı desteğini vermedi ve
sıkıntılı bir yaşama mahkum etmeye çalıştı.
GÖKÇEK’İN DEVRİ BİTTİ
ZK: Yani, Gökçek CHP’li Çankaya’yı cezalandırdı.
Şimdi siz seçimi kazanırsanız ve Gökçek de seçimi kazanırsa; yine
aynı şeyler yaşanmayacak mı?
BT:Yok artık. Melih Gökçek bir daha seçim
kazanamayacak. Onun dönemi kapanmıştır. Bunun açık işareti
aday gösterilme süreciyle apaçık ortadadır. Bir belediye başkanın
yapabileceği her şey en çok 10 yıl içerisinde hayata geçirilebilir.
Bundan sonrası tekrardır. 15 yıldır belediye başkanı ama somut
hiçbir şey yok. Ankara ve Çankaya hep kaybetti.
Mağdur ve yoksul edildi. Hiçbir büyük proje yapılamadı. Bu kenti
dünya kenti yapmaya dönük hiçbir projesi olmadı. Şimdi 15 yıl sonra
bir daha seçilse ne yapabilecek ki. Olsa olsa kendine ve
çocuklarına ve de yanında çalışan belediye mensuplarına biraz daha
ucuz arsa ve maddi çıkar sağlar.
ÇANKAYALI YANIMDA OLACAK
ZK: Varsayım üzerine konuşuyoruz ama ya Gökçek ile
çalışmak zorunda kalırsanız? Aynı durum söz konusu olacak mı? Bir
önleminiz var mı?
BT: Bu tür bir tehdit ilk kez karşımızsa çıkmıyor.
Belediyeciliğin ön şartlarından birisi zor koşullarda da hizmet
yapabilmektir. Hiçbir merkezi iktidar hiçbir üst belediye günümüz
dünyasında haklarının farkında olan bir kent parçasının isteklerini
engelleyemez. Yapıcı gücünü durduramaz. Çankayalının çok güçlü bir
insan varlığı olduğunu biliyorum. Çankayalının varlığı ve bana
tevdi edeceği iktidar gücü ile benim entelektüel ve bilgi
birikimimin buluşması durumunda Çankaya belediyesi, ‘eli
kolu bağlı bir belediye’ asla olmayacaktır.
200 BİN FARK ATARIM
ZK: Bugüne kadar ‘eli kolu bağlı’ kaldı ama bu
nedenle Çankayalı öfkeli. Çankaya CHP’nin kalesi olarak biliniyor,
elbette. Ve seçimi CHP’li adayın yani sizin kazanma olasılığın
yüksek görülüyor. Çankayalının tepkileri nedeniyle partinizin oyu
düştü mü, herhangi bir anket sonucu var mı elinizde?
BT: Henüz anket yaptırmadım ama mahalle bazlı
siyasi eğilimleri ayrıntılı olarak biliyorum. 200 bin fark
yaratmak hedefimdir. Seçim sonucuna ilişkin hiçbir endişem
yok. Çankayalı kime ne tepki göstereceğini biliyor. Benim de asıl
hedefim Büyükşehiri de etkileyecek biçimde seçime katılmayan
Çankayalıları sandığa yöneltmek. Bir enerji yaratmaktır.
ÇOCUKLARA YAYALARA HAYAT
ZK: Peki seçilince neler yapacaksınız?
BT: 1000 çocuk korosu kuracağım. 8/12 yaş
grubundan 25 bin çocuk topluca cumhuriyet
şarkıları söyleyecekler. 500 sokağı trafikten
arındıracağım. Bu sokakları oyun sokağı haline getireceğim. TV ve
Internet mahkumu olan çocuklarımıza dışarıda başka bir hayat
olduğunu ve arkadaşlarıyla paylaşarak, oynayarak büyümelerinin de
mutluluk verici olduğunu göstereceğim. Ankara’nın hız pistlerine
dönüşmüş ana caddelerini tek yön uygulamasını kaldırıp, refüjlu
hale getirerek, kaldırımlarını geniş hale getirerek, yaya-yaşar
alanlara dönüştüreceğim.
SOLA DÖNÜLECEK
Sola dönülmez levhalarını kaldıracağım ve Çankayalı istediği her
yöne gidecek. Sola dönülmez işaretlerini sokaklara
koyabilmek adına Ankaralıların kısa yollarını uzatan,
uygulamaları ortadan kaldırıp, kısa yolları açacağım. Yayalaştırma
sadece sokak aralarıyla sınırlı kalmayacak kentin en gözde
alanlarında büyük meydanlar ve yaya bölgeleri uygulaması yapılacak.
Yeşil alan ihtiyacını ada içi arka bahçeleri de aktif kullanım
alanına alarak çoğaltacağım. Ayrıca Üniversitelerin ihtiyaç duyduğu
yurt burs ve benzeri her türlü desteğin karşılanmasında, fakir
kesimlerin ve işsizlerin ve sosyal güvenlikten mahrum vatandaşların
tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir belediyecilik anlayışı
kuracağım. Yurttaşları müşteri olarak görmeyen, sağlık, eğitim,
ulaşım, güvenlik ve esenliği insan hakkı olarak gören bir
belediyecilik anlayışı kuracağım. Afet ve felaketlere hazırlıklı
bir Çankaya kuracağım. Sokakları temiz, yolları düzgün ve açık,
yeşil alanı bol, çocukları sokakta güvenlik içinde özgürce
oynayabilen bir Çankaya yaratacağım.
TEMİZLİK HASTASI ADAY
ZK: Bir temizlik hastası olduğunuzu biliyoruz.
Çankaya’da dağınık, kirli, pis bir görüntü var. Bunu nasıl
aşacaksınız?
BT: Anahtar unsur insandır. İnsan psikolojisi
gereği, yerde bir çöp görürse kendisi de atar Ama temiz bir zemin
varsa, yere çöp atmaz. Çankaya köhneleşmeye başlayınca ve kötü
uygulamalarla yüreği hançerlenince artık, Türkiye’nin gözde ilçesi
olmaktan çıktı. Buradan çekip gitmeye çalışıyor insanlar. Meclis ve
diplomatik yerleşkelerin dışında yeşil yok neredeyse. Kirletme bir
noktadan başlayınca devam eder, yayılır. Temizleme de bir taraftan
başlayınca her tarafı kaplar ve yayılır. Çankaya’nın merkezini
insanların keyifle yaşayabildikleri dolaşabildikleri bir mekana
dönüştürmek, güzel kesimlerin güzelliklerini açığa çıkartacak
projeler başlatmak böyle bir gelişmenin tetiklenmesin olacaktır.
Çankaya eskisinden olduğundan daha güzel ve gözde bir kent parçası
haline getirmek şehir plancısının işidir, şehircilik işidir, yani
benim işimdir. Göreceksiniz, Çankaya eskisinden daha iyi bir hale
gelecek ve Türkiye’nin en gözde, en marka ilçesi olacaktır. Hem de
çok kısa bir zaman içinde.
ZK: Teşekkür ederim.
BT: Ben teşekkür ederim. Sizi etkileyebildim mi,
ikna edebildim mi?
ZK: ben sokaklarda oyun oynayarak büyüyen bir
kuşağın üyesiyim. Ama benim çocuğum hala sokağa çıkamıyor ve
mahalle arkadaşları yok. Buna ilişkin sözünüz benim etkiledi.
Umarım Çankayalı çocukların, özgürce , güven içinde sokaklarında
oyun oynamasını sağlarsınız.
BT:Buna söz veriyorum.