AK Parti'den Abdullah Gül'e teselli
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başdanışman Ahmet Sever’in Cumhurbaşkanı Gül hakkındaki açıklamalarına cevap verdi.
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına yeniden aday
olmasının engellenmesine üzüldüğünü söyleyen Çankaya’nın
başdanışmanı Ahmet Sever’e AK Parti’den yanıt geldi. Genel Başkan
Yardımcı Hüseyin Çelik, “Gül üzülmüşse biz de üzülürüz”
dedi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Daşdanışmanı Ahmet Sever, yeniden aday olmasının engellenmesinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü üzdüğünü söyledi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başdanışman Ahmet Sever’in açıklamasını NTV’nin canlı yayında değerlendirdi.
Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir daha cumhurbaşkanı olamayacağına dair kanuna bir hüküm konmuş olmasının Sayın Cumhurbaşkanı’nı rahatsız ettiğini tahmin etmek zor değil. Siyasette her zaman sözler kumpasla ölçülemiyor, bazen dostlar arasında da kırıcı olabilecek laflar oluyor. Tabii, bunu onaylamak mümkün değil.
BÖYLE BİR AÇIKLAMASINA ŞAHİT OLMADIK
Sayın Cumhurbaşkanının kendisini rahatsız eden bir sözden dolayı
bizatihi böyle bir açıklamasına şahit olmadık. Ama eğer Sayın Ahmet
Sever, Sayın Cumhurbaşkanı adına böyle bir açıklama yapıyor ve bu
bir sitemse… Sitem sevgiden doğar. Dostlar ve yakınlar arasında
sitem olabilir, çok yadırganacak bir şey yok. Bir kabinenin iki
üyesi arasında da bir partinin iki mensubu arasında da bu tip
şeyler olabilir. Tabii Sayın Cumhurbaşkanı bizim çok sevdiğimiz bir
insan, siyasi hareketimizin de bel kemiği olan insanlardan
birisidir. Yapacağımız en son şey, Sayın Cumhurbaşkanı’nı üzmek
olur. Ama bazı arkadaşlarımızın sözlerinden dolayı Sayın
Cumhurbaşkanımız üzülmüşse, tabii biz de buna üzülürüz.
BEN DE ADAYIM DİYECEĞİNİ ZANNETMİYORUM
Kimin işaret edildiğini isimlendirmek doğru değil. Geçmişte de ben
de söyledim, Bugün de bir tweet attım, bazı gazeteler aradı, bazı
beyanatlarda bulundum. ‘Sayın Başbakanımız Recep Tayyip
Erdoğan 2014’te cumhurbaşkanlığına aday olursa Sayın Abdullah
Gül’ün ‘Ben de adayım’ diyeceğini zannetmiyorum’ dedim.
Bunu söylerken bugüne kadar her ikisini de tanıyan bir insan olarak
söylüyorum. Aralarındaki hukuku biliyorum. Yol arkadaşlığını, dava
arkadaşlığını, kader birliğini çok iyi biliyorum.
BU KARDEŞLİK HUKUKUNU BAZI İNSANLAR ANLAMAKTA
ZORLANABİLİR
İki şahsiyet arasındaki güven test edilmiş olan bir güvendir.
2002’de Sayın Başbakan yasaklıydı, milletvekili olamadı. Bu dönem
Sayın Başbakan, Sayın Ahmet Necdet Sezer’e Gül’e hükümeti kurma
görevi vermesi için telkinde bulundu. Ama Sayın Gül, 58. hükümetin
başbakanıyken Sayın Başbakan milletvekili seçildi, aynı gün kendisi
de istifa etti. 2007’de Sayın Başbakan kendisi cumhurbaşkanı adayı
olabilecekken malum grup toplantısında, ‘Cumhurbaşkanı
adayımız Abdullah Gül kardeşimdir’ dedi. Bu kardeşlik
hukukunu bazı insanlar anlamakta zorlanabilir ama bunu yaşamak
lazım. İkisi arasında hiçbir makam ve mevkiye feda edilemeyecek bir
yol arkadaşlığı duygusu var. Ben bu saatten sonrada bunun
değiştiğini düşünmüyorum.
BEN DE ADAYIM DİYECEĞİNİ ZANNETMİYORUM
Sayın Başbakan 30 Eylül’deki kongrede son kez genel başkanlığa aday
olacak ve üçüncü dönemin dışında milletvekili adayı olmayacağını da
söyledi. Ben büyük bir ihtimalle Sayın Başbakan’ın
cumhurbaşkanlığına aday olacağını düşünüyorum. Erdoğan,
cumhurbaşkanı adayı olursa Gül’ün çıkıp ‘Ben de
adayım’ diyeceğini zannetmiyorum.
KÖŞESİNE ÇEKİLMEZ
Yedi yıl cumhurbaşkanlığı yapmış olacak. Gerçekten kendisi çok
aktif, tatmin edici, birleştirici bir cumhurbaşkanlığı yapıyor.
Elbette Sayın Gül’ü de sevmeyen onun cumhurbaşkanlığını da
benimsemeyenler olabilir. Ama Abdullah Gül’ün bundan sonra da
ülkesine dinamizm ve birikimiyle çok büyük hizmetler yapacağına
inanıyorum. Sağlığı yerinde olan Sayın Gül’ün, 2014’ten sonra da
köşesine çekilip bütün vaktini torunlarını sevmeye ayıracağını
zannetmiyorum.
KAVGA BEKLEYENLERE EKMEK ÇIKMAZ
Daha önce de siyasete dönerse ne olur filan dediler. Ben de ‘Bu
saatten sonra herhalde Kayseri İl Başkanı olmayacak’ dedim. Sayın
Gül de Sayın Erdoğan da son derece ketum insanlardır. Hele hele iki
yıl sonraki bir meseleyle ilgili olarak en yakınlarına aile
fertlerine bile imada bile bulunmazlar. Dereyi görmeden kimsenin
paçayı sıvamaması lazım. Sizin televizyonunuzu tenzih ederim ama
Gül ile Erdoğan arasında bir anlaşmazlık, bir çatışma, bir kavga
olmasını temenni edenler, buna sevinenler olabilir. Boşuna
sevinmesinler bu meseleden onlara ekmek çıkmaz. Esasen böyle bir
şeyin olması ülkenin de yararına olmaz ama ben böyle bir şeyin
olmayacağına şahsen yüzde yüz kanaat getiriyorum.
BAŞDANIŞMANIN KENDİ TAKDİRİDİR
Ahmet Sever’in söyledikleri bizim bilmediğimiz, sürece yeni bir
boyut katan açıklamalar değil. Yeni bir şey yok. Zaten Sayın Ahmet
Sever belki bu açıklamalardan dolayı Sayın Cumhurbaşkanı’nın
kendisine kızacağını ifade ediyor. Cumhurbaşkanının bilgisi
dahilinde açıklamalar olmadığını da söylüyor. Tabii ki,
cumhurbaşkanlığındaki yetkili bir arkadaşın çıkıp konuşmasını kendi
takdirleri olarak değerlendiriyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın
özellikle bazı söylemlerden rahatsız olması bizi de rahatsız eder.
Çünkü bütün AK Parti camiası olarak kendisini çok seviyor ve çok
takdir ediyoruz. Dolayısıyla onu üzmek herhalde bizim yapmak
istediğimiz en son şey olur.
CUMHURBAŞKANLIĞI İÇİN ANKET YAPMIYORUZ
AK Parti’nin yaptırdığı anketlerde ‘Kimi cumhurbaşkanı
olarak görmek istersiniz?’ sorunu ben neredeyse hiç
sormadım. Bizim sorduğumuz soru; ‘En takdir ettiğiniz lider
hangisidir?’. Ona cevap veren insanlar büyük ihtimalle
lider derken siyasi parti liderlerini anlıyor ve buna göre cevap
veriyorlar. Ama ‘Sayın Abdullah Gül’ü takdir ediyor
musunuz, seviyor musunuz, icraatlarını beğeniyor musunuz?’
diye bir soru sorduğumuzda çok yüksek bir beğeni çıkacağından
şahsen şüphe etmiyorum. Nasıl soru sorarsanız cevap da ona göre
alır. Biz dönüşümlü olarak üç kamuoyu araştırma şirketine araştırma
yaptırtıyoruz; Anar, Polmark ve Denge. Ama piyasada bu tür anketler
yapanlar var. Sayın Gül yarın cumhurbaşkanlığına aday olursa, tabi
ki halkın kendisine çok büyük bir teveccühü olacaktır. Önünde yasal
bir engel olmamakla birlikte bu imkan dahilindedir ama bu mümkün
olur mu? Başbakan’ın 2007’de kendisine yaptığı kardeşlik, yol
arkadaşlığı, dava arkadaşlığı, kader birliği yapmış insanların
arasındaki o jeste karşılık kendisi aday olabilecekken bile aday
olmayacaktır diye tahminimi söylüyorum.
BU JESTLEŞMEYİ ANLAYAMAYABİLİRLER
Bugüne kadar bizim aramızda hep karşılıklı jestleşmeler oldu.
Bunların hepsi siyasette güzel şeylerdir. Aslında bazı insanların
bunları anlamakta zorluk çekmesini de yadırgamıyorum çünkü siyasi
tarihimizde bunun çok örneği yok. Gül ve Erdoğan arasındaki bu
ilişki, hukuk gerçekten bugüne kadar siyasi tarihimizde gördüğümüz
bir ilişki değil.”