Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
CHP’nin siyaset yapma tarzına şaşırıyorum…
Bu kadar aciz, bu kadar çaresiz, bu kadar boş bir muhalefet
anlayışı olamaz!..
Bir muhalefet her şeyi yanlış yapar her şeyi yüzüne gözüne
bulaştırır mı?
Her gün bir açıklama skandalı!..
Bazen “Tayyip Erdoğan’ın rakibi AK Parti” diye
yazıyorum ya CHP’nin de en büyük rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi
desem yeridir!..
Ne yazık ki millete sırtını dönmüş küresel güçlerden medet
ummuş bugünkü CHP zihniyetinin bu ülkede bu kafa ile iktidar
olma şansı yok…
Zaten Tayyip Erdoğan’ı devirebilmek için hepsinin bir araya gelmesi
bile ne kadar yetersiz olduklarını belgeliyor!..
*
Allah aşkına şu son dönemde skandallar zinciri halkısına
bakın!..
Genel Başkanı çıkar “Bu iktidara oy veren öğretmenlere ben
öğretmen demem “ diye hakaret eder…
Ardından…
Yüzde 52 ile seçilmiş ülkesinin Cumhurbaşkanına “sözde
Cumhurbaşkanı” diye millete hakaret eder…
Böyle bir Muhalefet Genel Başkanını Cumhuriyet tarihi
yazmıyor!..
Genel Başkan yardımcısı çıkar “ Artık rektöründen uzman
çavuşuna kadar herkes AK Parti militanı” diye skandala
imza atarak kahraman ordusunun mensuplarına alçakça
yakıştırma yapar..
Biri de "Türk Ordusu satıldı" der..
Bir başka Genel Başkan yardımcısı çıkar ABD’nin yeni başkanı
Biden’e Türkiye’ye müdahale etmesi için çağrı yapar..
Bir diğeri aşı ile dalga geçer…
Küçük ortakları çıkar “ Kafama silah dayasalar da Cumhur
ittifakında yer almam” der Selahattin Demirtaş ile
kahvaltı da buluşmaya ise evet der..
Öyle bir akıl tutulması ki bu ülkenin terörle mücadelede elde
ettiği büyü başarı karşısında tek bir olumlu sözleri dahi edemezler
ama Demirtaş sevgili dostları değeri görür…
Her alanda böyleler…
Gözleri kör, kalpleri mühürlenmiş gibiler!..
Bu millete yapılan hizmetlere karşıdırlar…
Tayyip Erdoğan ile bu ülkenin her bir başarısı bunlara
batar!..
Ülke batsa sevinecekler!..
Sürekli fitne…
Sürekli yalan…
Sürekli algı operasyonu..
*
Mesela heyet olarak gidiyorlar depremi yaşamış Elazığ’ıya…
Deprem sonrası yapılanları görmek yerine pire için yorgan yakma
misali "nerde acaba bir hata buluruz" onun fitnesi
peşinde koşuyorlar…
Deprem olmuş…
Devlet bütün bakanlıkları ile orada olmuş…
Depremin yaralarını sarmak ve vatandaşların her türlü sıkıntılarını
daha hızlı tespit edip gidermek amacıyla "Depremzedelerin
Hizmetindeyiz Ofisi"ni kurarak Belediye, AFAD, Çevre ve
Şehircilik İl Müdürlüğü ile ilgili hizmetleri bir çatı altında
toplanmış...
Anında;
Arama kurtarma çalışmaları mükemmel bir koordinasyonla
yapılmış…
Anında;
Geçici Kızılay- AFAD tarafından çadırlar sorunsuz kurulmuş…
Anında;
Aş evlerini hazır hale getirilmiş kimse aç açık
bırakılmamış…
Anında;
Durum tespiti yapılmış hasarlı evler belirlenip insanlar
riskli binalardan çıkarılmış…
Anında;
Yaralar sarılmış, mağdur esnafa da el uzatılmış…
Ve..
Bir yıl gibi kısa zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
TOKİ ile müthiş bir organizasyon bağı kurarak deprem
konutlarını hayata geçirip
depremzedeler için 20 bine yakın bağımsız konut inşa
etmiş…
Evet bir yılda!..
*
Yani…
Depremin yaşanmasıyla birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları
ile İçişleri Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Sağlık Bakanı,
AFAD Başkanı, hepsi deprem anından itibaren yoğun çalışma
içerisine girerek vatandaşlarımızın hep yanında
olunmuş, mağduriyetlerin giderilmesi için her türlü
imkanı seferber etmiş…
Bundan güzel daha ne olabilir k!..
Devlet dediğin daha ne yapabilir ki!..
Tabi ki iş yapılan yerde eksiklerde olacak…
Ve giderilecek…
Gideriliyor da…
Elazığ’ı da halk tarafından “ Kara Murat “
adı neden verildi ki!
İşte Murat Kurum böyle bir bakan!..
Ankara’da oturmak yerine Anadolu yollarında koşuyor.
Onun için seviliyor!..
Birde reklamı sevse!..
Yani bu devlet Elazığ’da bir yılda bir başarı öyküsü
yazmış...
Belki kalpleri mühürlenmiş olanlar görmez ama millet görüyor...
(Şu fotoğrafa bir bakın.İki bakan Süleyman Soylu ve Murat Kurum depremin yaralarını sarmak için o soğuğun altında vatandaşlarla böyle dertlere çare olmaya çalışıyordu..)
*
Ne yazık ki…
Bütün bunlara rağmen haksız, yetersiz sadece siyaset olsun diye
CHP’nin bütün olumsuz algı operasyonları karşısında AK Parti
yaptığı hizmetleri millete anlatmakta yetersiz kalıyor…
Anlatamıyor!..
AK Parti neden mesela Elazığ’ıda bir yıl içerisinde
yapılanları Şeyh Edebali nin ” İnsanı yaşat ki devlet
yaşasın “ sözü noktasında kısa bir film hazırlayıp
sunamıyor..
Keza Bakan Soylu'nun günlerce mekan
tuttuğu Giresun’daki sel felaketinde devletin kısa
zamanda yaptığı hizmetler anlatılamadı!..
Zaten AK Partinin e büyük zaafı bu ya...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yapıyor…
Bakanları büyük uğraş vererek hizmet üretiyor...
Peki ne oluyor..
Milletin hizmetkarı AK Parti susuyor..
Yalan makinesine dönüşen CHP konuşuyor…
Yani…
Hizmet yapanların değil algı yaratanların sesi çıkıyor!..
Cumhuriyet tarihinde böylesine büyük hizmetler yapıp ülkesinin makus talihini yenipte bunları anlatmakta sınıfta kalan tek bir parti varsa o parti AK Partidir!..
Ne söylesem!..
Neden CHP'nin sesi daha çok çıkar!..
Lider ve kadroları hizmet üretir, Genel Merkezi ve teşkilatları bunları millet ile en güzel şekilde paylaşır...
Böylesine dünyanın konuştuğu güçlü bir lider yanında;
İçişlerinden Dış işlerine,
Sağlıktan Çevre ve Şehirciliğe,
Enerjiden Milli Eğitime, savunmaya kadar böylesine güçlü böylesine millette karşılığı olan bakanlar bir daha hangi teşkilatlara hangi vekillere, hangi Genel Merkeze hangi bürokratlara nasip olur..
Ama alışmışlar bütün yükü “Nasılsa millet ona oyunu veriyor” diye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanların üzerine yıkmaya!..
Onlar konuşsun...
Onlar anlatsın..
Onlar savunsun..
Allah Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a güç kuvvet ve sağlık
versin…