AK Parti kapanırsa meydan MHP'nin mi?
Abone olAnayasa Mahkemesi tarafından AK Parti kapatılırsa meydan MHP'ye mi kalacak? İşte bu sorunun yanıtı...
MHP dinamiklerini iyi okuyan Taraf yazarı Emre
Uslu'ya göre ülkücü taban referandum konusunda net değil.
Peki MHP tabanı olası referandumda nasıl bir refleks
gösterecek?
Dahası var...
Anayasa Mahkemesi tarafından AK Parti kapatılırsa meydan MHP'ye mi
kalacak? Uslu'ya göre MHP içindeki 'derin yapılar' bu
durumda denilen 'durmuş olan bir sistemin yeniden
devreye girmesi' anlamında gelen bir plan mı
yapıyor...
Şimdi söz Uslu'da:
- AKP’ye açılan ilk kapatma davasından aylar önceydi. AKP’nin
kapatılabileceğine ilişkin hiçbir belirti ya da söylenti ortalıkta
dolaşmazken Utah’a gelen MHP eski milletvekili rahmetli Gündüz
Aktan ile konuşurken şöyle bir şey söylemişti: “Yargıtay’da
dosyalar toplanıyor. Böyle giderse AKP hakkında kapatma davası
açılır ve AKP kapatılır.” Aktan’dan bunları duyduktan aylar sonra
AKP’nin ilk kapatma davası gündeme geldiğinde o konuşmayı dinleyen
akademisyenlerle bu MHP “öngörüsüne” şapka çıkarmıştık.
MHP son referandum konusunda ilginç bir pozisyon aldı. Şimdiye
kadar muhafazakâr seçmene hoş görünecek konularda AKP ile birlikte
hareket etti. Başörtüsü konusunda, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı
olması konusunda ve YÖK’ün katsayı kararı konusunda MHP AKP’nin de
önünde giderek, muhafazakâr seçmen gözünde iyi sınav verdi. Sıra
Kürt açılımına gelince de AKP ile arasına çok belirgin bir fark
koyarak daha önce AKP’ye oy vermiş milliyetçi muhafazakâr Türk
seçmeni gözünde çok olumlu puan topladı. Bu politikalar araştırma
şirketlerinin raporlarına da olumlu yansıdı. MHP’nin oylarının
arttığını gördük.
HAYIR DEMENİN DAYANILMAZ EFEKTİ?
Peki MHP'nin muhtemel çekinceleri neler. Uslu'yu okumaya devam
edelim:
- Anayasa değişiklikleri konusunda aldığı tutumla daha önce özenle
sürdürdüğü AKP’ye giden milliyetçi muhafazakâr oyları yanına çekme
stratejisi ile taban tabana ters bir hamle yaptı MHP yönetimi. Bu
tutumun tabana nasıl yansıdığını anlamak için toplumda sinir uçları
olarak belirlediğim ve öngörülerinde şimdiye kadar hiç yanılmamış,
eşik bekçileri konumundaki AKP ve MHP’li çevrem ile konuştuğumda,
toplum tabanında MHP’nin anayasa değişikliği konusundaki tutumunun
onaylanmadığını gördüm. Örneğin, asla MHP haricinde bir partiye oy
vermez diye düşündüğümüz bazı MHP’lilerin bile son tutumu nedeniyle
Bahçeli ve MHP yönetimini ağır bir şekilde eleştirmeye başladığını
gördüm. MHP ve AKP’li tabanın çoğu bu anayasa değişikliğinin
desteklenmesi gerektiğine inanıyor. MHP tabanı halk olarak bu
paketin önlerine gelmemesi gerektiğini, MHP’nin bu değişikliği
desteklemesi gerektiğini ifade ediyorlar. Önlerine gelirse
referandumda evet oyu vereceklerini açıkça ifade ediyorlar. Bir
MHP’li tanıdığım “bu anayasa paketine hayır demek 27 Nisan efekti
yapar” uyarısında bulunuyor. Bir başka MHP’li, AKP’nin bu hamleyle
şimdiye kadar milliyetçi muhafazakâr seçmen gözünde olumlu puan
toplayan MHP’yi CHP’nin yanına savurduğuna dikkat çekiyor. “AKP’nin
hamlesine şapka çıkardım, bir hamleyle, MHP’nin şimdiye kadar
biriktirdiğini bitirdi” değerlendirmesi de bir başka milliyetçi
muhafazakâr seçmene ait.
YOKSA DAHA DERİN BİR PLAN MI VAR?
MHP kurmay takımı ne düşünüyor. Bu konuda bir yol
haritası belirlendi mi? Uslu'ya kulak vermeye devam ediyoruz:
Şimdiye kadar kendi politikaları açısından çok akıllı stratejiler
belirleyen MHP yönetiminin, hele Vedat Bilgin gibi bir siyaset
bilimcinin bu toplumsal algıyı okuyamamış olması imkânsız. AKP’nin,
anayasa referandumunu bir demokrasi referandumuna dönüştüreceğini,
böylece şimdiye kadar MHP’ye meyletmiş potansiyel oy tabanını bu
şok tedavisiyle yeniden yanına çekmeyi hesapladığını MHP yönetimi
elbette hesaplıyordur. O halde referandumla kendi seçmeniyle
yüzleşme olasılığını bile göze alarak anayasa paketine karşı çıkan
MHP’nin hesapladığı daha derin bir plan mı var?
İşte bu noktada rahmetli Gündüz Aktan’ın yukarıda anlattığım
“öngörüsü” aklıma geliyor. MHP yönetimi içinde, 2009 MKYK
denkleminde daha da güçlenen, çok etkili ve hangi Başbuğ’a hizmet
ettiğinden emin olamadığımız “derin yapıların” mevcudiyeti
biliniyor. Bu yapıların anayasa referandumu sürecinde ağırlıklarını
koyup, MHP’yi CHP’nin yanına savurma pahasına ve şimdiye kadar
muhafazakâr taban nezdindeki kazanımlarını hiçe sayarak, devlet
içindeki ortaklarıyla birlikte, MHP üzerinde bir “short-cut”
stratejisi uyguladıkları değerlendirmesi mevcut.
AK PARTİ KAPANACAK MEYDAN MHP'YE KALACAK
Gelelim işin bam teline. 'AK Parti kapatılırsa meydan
MHP'ye kalacak'... Uslu kulislerde dolaşıma giren bu iddiayı şöyle
temellendiriyor.
- Buna göre, AKP’nin kapatılıp, Tayyip Erdoğan ve etkili AKP’li
liderlerin budanmasından sonra meydanın MHP’ye kalacağı hesabı
yapılıyor. Kapatma kararını müteakip yapılacak seçimde de MHP’nin
alternatifsiz olarak seçim kazanabileceği değerlendiriliyor.
Şimdiye kadar tek yaptıkları sosyal mühendislik projesi olan MHP
içindeki derin yapılar “jump-start” hesabı yapsa da
hesaplamadıkları birçok belirleyici mevcut. Bunlar içinde muazzam
mobilizasyon gücü olan sosyal networkların anayasa oylamasında
şimdiden tavırlarını belirledikleri ve bu referandumu bir demokrasi
referandumuna dönüştürme noktasında kararlı tutum aldıklarını
belirtmek yeterli sanırım. Bahçeli’ye ve Vedat Bilgin’e tavsiyem bu
süreci ne yapıp yapıp referanduma bırakmadan halletmek. Eğer süreç
referandum ile sonuçlanırsa, MHP’yi, 367 kepazeliğinde ANAP ve
DYP’nin takındığı tutum nedeniyle seçimlerde hezimete uğraması gibi
bir son bekliyor... Konuştuğum bazı analistler ise, bu planın,
AKP’nin geliştirdiği bir siyaset stratejisi olduğunu, böylece
MHP’yi de CHP’nin yanına itip 2011 seçimlerini garantilemeyi
hedeflediğini belirtiyor. Bu da yabana atılacak bir tez
değil...