AIDSli ailenin dramı

Kız çocuğu devlet koruması altına alındı ve tedavisine başlandı.

Olay, 10 yaşındaki S.Ş.'nin öğrencisi olduğu Buca Atatürk İlköğretim Okulu öğretmenine yapılan bir ihbarla ortaya çıktı. İhbarı yapan genç bir kadın, birkaç gündür yanında kalan S.Ş. adlı öğrencinin HIV taşıyıcısı olduğunu söyledi. İhbarı yapan kişi, annenin Pınarbaşı çevresinde fuhuş yaptığını, genellikle kızını da yanında götürdüğünü iddia ederek yetkililerden küçük kızın kurtarılması talebinde bulundu. Yapılan ihbar üzerine okul idaresi, milli eğitim müdürlüğü ile kaymakamlık harekete geçti. Eğitim-öğretim yılının başından bu yana okula gelen öğrencinin HIV taşıyıcısı olduğunu öğrenen öğretmenler ve okul yönetimi büyük bir şaşkınlık yaşadı. HIV virüsü taşıyan çocuk, rehber öğretmen nezaretinde önce eğitimciler, ardından da polis tarafından dinlendi.

Olayları anlatan küçük kız, ihbar eden kadının anlattıklarıyla benzeşen ifadelerde bulundu. Küçük kızın fuhuşa tanık olduğu, zaman zaman tacize de uğradığı şeklindeki söylemleri, olayın ciddiyetini ortaya koydu.

Yaşananların ardından derinleşen inceleme sonunda S.Ş.'nin babası İskender Ş.'nin İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde AIDS hastalığından dolayı tedavi gördüğü ve hayatını kaybettiği belirlendi. Baba İskender Ş.'nin 2002 yılında ölümünün ardından anne P.Ş. ile kızı S.Ş.'ye yapılan test sonuçlarından ikisinin de virüsü taşıdığı ortaya çıktı. Anne P.Ş.'ye virüsün ölen eşten bulaştığı, küçük kıza da hamilelik sırasında geçtiği ortaya çıktı. Anne P.Ş.'nin HIV virüsünü taşıdıklarını gizleyerek küçük kızı S.Ş.'yi okula gönderdiği ve küçük kızın okullarının sık sık değiştirildiği ortaya çıktı.

Anne P.Ş.'nin nüfus cüzdanındaki bir sorun nedeniyle yeşil kart alamadığı ve sosyal güvenceleri de olmadığı için tedavilerinin yapılamadığı belirlendi. Bunun üzerine S.Ş. devlet koruması altına alındı, bir yurda yerleştirilmesine karar verildi.

Talihsiz öğrenci, tetkiklerinin ve gerekli tedavisinin yapılması için Dr. Behçet Uz Hastanesi'nde tedavi altına alındı.