Ahmet Kaya’nın suçu saz çalmaktı
Abone olErgani’de halka seslenen Başbakan Erdoğan, “Maalesef bu ülkede birçok sanatçı dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı hor görüldü, dı...
Ergani’de halka seslenen Başbakan Erdoğan, “Maalesef bu ülkede
birçok sanatçı dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı hor
görüldü, dışlandı, ötekileştirildi, ülkesinden, topraklarından
uzakta yaşamak zorunda bırakıldı. Bunun en son örneği Ahmet
Kaya’dır. Suçu neydi, kendi şarkısında söylüyordu. Evet, Ahmet
Kaya’nın suçu saz çalmaktı" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergani’de yaptığı konuşmada
silahların gömülmesini istedi. Başbakan Erdoğan, “Silahını göm
sözünle gel. Sözü olan varsa silahını gömsün dedik ve yola koyulsun
dedik” diyerek mesaj verdi.
Bir dizi inceleme ve toplu açılış törenlerine katılmak üzere
Diyarbakır’da bulunan Başbakan Erdoğan, toplu açılış törenini
yapmak üzere Ergani ilçesine geçti. Ergani Şehir Stadyumu’ndaki
törende konuşan Başbakan Erdoğan, Ergani’de binlerce yıllık tarih
olduğunu ve bu tarihi telaffuz etmek için Ergani’ye geldiğini
belirtti. Ergani topraklarının bereketli olduğunu ifade eden
Erdoğan; “Dicle Irmağı’yla sulanan Ergani toprakları bereketlidir.
Bu topraklardan çok büyük şairler, ses sanatçıları yetişmiştir.
Manevi iklimi, kültürü, hoşgörüsü, bereketli topraklarıyla
Türkiye’ye zenginlik katan Ergani’ye elimiz boş gelmedik” dedi.
“MİLLETE EFENDİ OLMAK İÇİN DEĞİL HİZMETKAR OLMAK İÇİN GELDİK”
Millete efendilik değil, hizmetkarlık yapmaya geldiklerini
vurgulayan Erdoğan “Bizler halka hizmeti hakka hizmet olarak gören,
her anını hizmet üretmekle, yatırım yapmakla mücadele veren bir
ekibiz. Biz yola çıkarken bir şey söyledik. Biz bu millete efendi
olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bizim siyasetimizin
temelinde, hiç kimseyi, hiçbir bölgeyi ayırmadan, ötekileştirmeden,
milletin tamamına, 76 milyona hizmet etmek vardır. Diğerleri laf
üretiyor, biz ise hizmet üretiyoruz. Ergani’ye geldim, şuraya
gelirken Allah aşkına şu caddelerin, sokakların hali Ergani’ye
yakışmıyor. Ergani’nin insanı, benim hanım kardeşlerim, beyefendi
kardeşlerim, yavrularımız, çöp, çamur, kötü yollar, kardeşlerimin
kader imi? Bu yerel yönetimler en iş yapar. Ben belediyeden
geliyorum, belediye başkanlığı yaptım. Hem de İstanbul gibi bir
şehirde yaptım. İlk işim İstanbul’da çöp dağlarından kurtardık.
Susuzluktan, kirli havadan kurtardık. İstanbul da bizi bir kenara
koymadı, hep bizimle oldu ve beraber yürüdük bu yollarda. Şimdi
Ergani’yle de beraber yürüyelim. Daha farklı bir yer olsun. Şunun
altını çiziyorum, bakınız millete hizmet siyasetçinin en önemli
grevidir. Bu merkezi yönetimde de, yerel yönetimde de böyledir. Dün
Diyarbakır’daydım. Merkezde Diyarbakır’da kardeşlerimizle en
coşkulu şekilde yaşadık. Devasa yatırımların açılışını yaptık. 17
ayrı eser 740 milyonluk eserlerin açılışını yaptık. Bu açılışı Irak
Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı (IKYB) Mesut Barzani’nin, çok sayıda
bakanın, milletvekilinin katılımıyla yaptık. Ardından 400 çiftin
nikah merasimine katıldık. Orada da 37 yıldır doğduğu, büyüdüğü
topraklardan, baba ocağından, anavatandan ayrı olan Şivan Perver de
bizimleydi. 37 yıldan sonra ilk defa vatanına dönüyordu. Bu arada
değerli ses sanatçımız, bir felaketle karşı karşıya kalan İbrahim
Tatlıses kardeşimiz de bizimleydi. Birlikte güzel bir konser
verdiler ve bugün buraya gelmeden önce kendileriyle vedalaştık”
diye konuştu.
ERGANİ’NİN SU SORUNU ÇÖZÜLÜYOR
Erganililere su müjdesi de veren Erdoğan, "Bu arada Ergani’nin su
sorununu çözüyoruz. Aslında onu belediyenin çözmesi lazım ama
belediyeler çözmediği için biz çözüyoruz. 2050 yılına kadar
Ergani’nin su ihtiyacını karşılıyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanı’na
talimat verdim. Proje yapıldı, ihale tamamlandı, 23 kilometre
uzaklıktaki Dicle Barajı’ndan boru hattıyla su getiriyoruz.
İhalesini yaptığımız içme suyu artıma tesisinde suyu arıtıp buraya
getireceğiz. Bir müjde daha vermek istorum. Ergani Barajı’nın
inşaat ihalesi de bitti. En kısa zamanda ona başlayıp bu barajı
tamamlayacağız. 16 bin dekar arazi oradan gelecek suyla buluşacak”
ifadesini kullandı.
ŞİVAN PERVER HASRET GİDERDİ
Türkiye’ye 37 yıl aradan sonra gelen Şivan Perver’in hasret
giderdiğini ifade eden Erdoğan; “Dün Diyarbakır’da tarihi bir gün
yaşadık. Tam 37 yıldır ülkesinden, vatanından, topraklarından ayrı
yaşamak zorunda kalan bir sanatçımız Şivan Perver bizimle geldi.
Kendi insanlarının önde, kendi vatanında türkülerini söyledi.
Anadolu’nun bu topraklarının yetiştirdi bir başka büyük sanatçı
İbrahim Tatlıses de türküler söyledi. Onlar da Diyarbakır’la hasret
giderdi. Türkiye’yle hasret giderdi. Diyarbakır da onlarla hasret
giderdi” şeklinde konuştu.
“AHMET KAYA’NIN SUÇU SAZ ÇALMAKTI”
Türkiye’de birçok sanatçının dilinden ve kökeninden dolayı hor
görüldüğünü belirten Erdoğan, Ahmet Kaya’yı örnek vererek şunları
kaydetti; “Maalesef bu ülkede birçok sanatçı dilinden, etnik
kökeninden, kimliğinden dolayı hor görüldü, dışlandı,
ötekileştirildi, ülkesinden, topraklarından uzakta yaşamak zorunda
bırakıldı. Bunun en son örneği Ahmet Kaya’dır. Ahmet Kaya da beni
cezaevine uğurlamıştı. Türküleriyle uğurlaşmıştı. Şafak sökerken
diyerek uğurlamıştı ve benim de dünyamda onun o vefası özel bir
yere sahip. Ahmet Kaya, maalesef ömrünün son demlerinde duygusal
olarak kaldıramayacağı yoğun bir baskıya maruz kaldı. Gurbette,
vatanından uzakta son nefesini verdi. Suçu neydi, kendi şarkısında
söylüyordu. ‘Diyarbakırlıymış adı Bahtiyar, suçu saz çalmakmış
öğrendiğim kadar’. Evet, Ahmet Kaya’nın suçu saz çalmaktı. Gönül
telinden geçenleri sazının teliyle söylemişti. Türkiye artık
değişiyor. Yeni Türkiye’de kimse dilinden, mezhebinden, etnik
kimliğinden dolayı horlanmıyor, dışlanmıyor. Bütün renklerine,
kimliklerine eşit olarak sahip çıkıyor. Herkese birinci sınıf insan
muamelesi yapılıyor. Ergani’nin evladı Sezai Karakoç’un her zaman
vurguladığı gibi Dicle ve Fırat kendi yatağında özgürce akıyor
artık. Dicle ve Fırat Medine’den İstanbul’a uzanan kültür
coğrafyamızda, kendi değerleri, rengi, özgürlüğüyle yeniden
itibarına kavuşuyor. Her karış toprağıyla 76 milyon insanıyla bir
ve bütün olarak gönüllerini, yüreklerini birleştirmiş olarak emin
ve kararlı bir şekilde geleceğe yürüyor.”
“21. YÜZYIL, TÜRKİYE’NİN YÜZYILI OLACAKTIR”
21’inci yüzyılın, Türkiye’nin yüzyılı olacağını belirten Erdoğan;
“Birliğimizden taviz vermedikçe hep birlikte hareket ettikçe
önümüzde hiçbir güç duramaz. 21. Yüzyıl, Türkiye’nin yüzyılı
olacaktır. Hükümet olarak bunu hedefliyoruz. Sizleri ayırt
etmeksizin seviyorum. Türk’ü ne kadar seviyorsam Kürt kardeşimi de,
Laz’ı, Gürcü’yü, Çerkez’i, Boşnak’ı, Roman’ı o kadar seviyorum.
Çünkü, biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Bizim ülkemiz bu.
Buna göre hareket ediyoruz. Zenginlik makam mevki değildir sevginin
sebebi. Sadece yaratandan ötürü sevmek. Bu kubbede hoş bir seda
bırakmaya mecburuz. Bu terör niye, bu kan niye, bu ölümler niye.
Niye geldik buraya, barış için, sevgi için geldik. Çünkü buradaki
kardeşlerimin hepsi bu kanın durmasını istiyor. Biz çözüm süreci
dedik ve yola çıktı. Onun için dağ taş demedik koşturduk” dedi.
“SİLAHINI GÖM SÖZÜNLE GEL”
Silahların gömülmesini isteyen Erdoğan konuşmasında şu ifadelere
yer verdi; “Söz silahtan daha etkilidir. Sözü olan varsa silahını
gömsün dedik ve yol koyulsun dedik. Sözüne güvenmeyen silaha
sarılıyor. İşte biz silahı göm diyoruz. Sözünle gel tatlı dille
gel. İnşallah önümüzdeki 10 yıl boyunca yılmadan yorulmadan
Türkiye’yi büyütmeye, kardeşliğimizi, yüceltmeye, soframızdaki
ekmeği çoğaltmaya devam edeceğiz. Ama bir olacağız, iri olacağız,
diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız. Güçlü
Türkiye böyle olacak. Sizlerin desteği ve hayır duasıyla Türkiye’yi
780 bin kilometre karenin tamamını ayrım yapmadan, hepsini bir
bütün halinde kucaklayarak, huzura refaha kavuşturacağız. Onun için
tek millet diyoruz. Tek milletin içinde Türk, Kürt, Laz, Çerkez,
Gürcü, Abaza, Roman, Boşnak var. Bu ülkedeki 76 milyon var. 76
milyon tek milletir. Bizi ayırmaya çalışanlara yüz
vermeyeceğiz.”
Erdoğan’ın konuşmasının ardından toplu açılış töreni
gerçekleştirildi.
(İHA)