Ahmet Turan Kılıç...
Sanırım bu ismi Türkiye’de duymayan kalmamıştır.
Hani derler ya: “Sağır sultan bile
duydu...”
İşte öyle bir isim Ahmet Turan Kılıç...
Devletin en tepesindekinden sokaktaki vatandaşa kadar herkes
biliyor onun hikayesini...
Bilmeyenlerin var olduğunu düşünmek bile istemiyorum. Zira bu
bir vicdan ve insanlık meselesi.
Aslında bir hikâye değil onunkisi...
Bir mağduriyet, haksızlık, zulüm,
vicdansızlık...
Ne kadar kelime varsa koyun yan yana...
Hiçbiri Ahmet Turan Kılıç’ın halini tarif
etmeye yetmez...
86 yaşında...
26 yıl önce haksız bir şekilde konulduğu cezaevinde çekmediği
çile kalmadı...
Eşi, o cezaevindeyken vefat etti, cenazesine katılamadı...
Bundan daha büyük bir çile olur mu?
Hakkında 8 tane doktorun verdiği rapor var.
Sağlık durumu cezaevinde kalmaya müsait değil diye...
Ama hala cezaevinde...
Artık geçmişini de hatırlayamıyor...
Bırakın geçmişi, bir gün öncesini bile hatırlayamıyor...
Onlarca cinayet işlemiş insanın bile elini kolunu
sallaya sallaya toplum içinde dolaştığı bir zamanda 86 yaşındaki
Ahmet Turan Kılıç cezaevinde...
Demek ki suçu çok büyük...!!!
Acaba???
Masumiyetine dair 15 tane şahit olmasına, aleyhine tek bir delil
dahi olmamasına rağmen tutuklandı ve cezaevine konuldu...
Torununun anlattığına göre karınca ezmez bir insan.
Torununun ve ailesinin tek istekleri artık son günlerini yaşayan
86 yaşındaki Ahmet Dede'nin özgür bırakılıp eşinin
mezarında bir Fatiha okuması.
Bu çok mu zor?
Linç edilmek istenen Alevi komşularına kol kanat geren, onları
koruyan bir insan.
Tek derdi ailesinin geçimini sağlamak olan bir insan.
Cezaevine girinceye kadar hakkında tek bir suçlama olmayan, tek
bir suç işlememiş bir insan.
Öyle bir adalet sistemine sahibiz ki, 28 Şubat
postmodern darbesinden yargılanıp suçlu bulunan paşalar yaş
haddinden dolayı 1 gün bile cezaevine girmediler.
Ama 28 Şubat darbesi suçluları eli ile haksız bir şekilde
Ahmet Dede yıllardır cezaevinde.
Oysa Ahmet Turan Kılıç, yargılanıp suçlu
bulunan paşalardan yaş olarak çok daha fazla büyük.
Paşaya dokunamayan adalet, maalesef Ahmet Turan Kılıç
gibi bir garibana insafsızca davranabiliyor.
Bir zamanlar bu ülkede makamlarından kaynaklanan yetkileri
kullanarak katillerin, tecavüzcülerin ve dahi teröristlerin serbest
bırakılmasına olanak sağlayan af kanunları çıkaran devlet adamları
oldu.
Katillere, tecavüzcülere ve dahi teröriste işleyen
mekanizma Ahmet Turan Kılıç için niye işlemiyor.
Sakın hiç kimse “haberimiz yoktu” mazeretinin ardına
sığınmasın.
Var kardeşim var...
Herkesin haberi var...
Sokaktaki vatandaşın da, avukatın da, savcının da, hâkimin de
haberi var...
Türkiye Barolar Birliği’nin de, sivil toplum
kuruluşlarının da, vakıfların da, cemaatlerin de haberi var...
Milletvekilinin de İçişleri Bakanının da
Adalet Bakanının da Cumhurbaşkanının da haberi
var...
Habersiz değiliz hiçbirimiz...
Eğer toplum olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
Eğer kurumlar olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
Eğer devlet olarak vicdanımızı kaybetmediysek,
86 yaşında olan ve 8 doktorun hakkında raporu olan Ahmet
Turan Kılıç bir gün daha cezaevinde kalmaz.
Ahmet Dede bir an önce özgürlüğe
kavuşmalıdır.
En azından son günlerinde!
Ahmet Dede için hep birlikte ses olalım.
Bitsin bu zulüm…
Ahmet Turan Kılıç’ın cezaevinde geçirdiği her
gün bizim vicdansızlığımıza vurulan bir mühürdür.
Toplum olarak kokuşmuşluğumuzun emaresidir.
Kurumlar olarak çürümüşlüğümüzün delilidir.
Makamlar olarak sefaletimizin belirtisidir.
Yazıklar olsun bize...
Yazıklar olsun size...
Yazıklar olsun hepimize...
facebook.com/msbeser
twitter.com/msbeser
instagram.com/msbeser