Ahmet Altan'dan olay çıkaracak yazı
Abone olTaraf yazarı Ahmet Altan'dan sert iddia: Ne TSK PKK'yı yenebilir, ne de PKK TSK'yı...
Ahmet Altan bugünkü yazısında çok tartışılacak bir
tahmine daha imza attı: Artık herkes biliyor ki ordu PKK'yı
yenemez, bu mümkün değil. PKK da orduyu yenemez. bu da mümkün
değil...
'Anayasa ve Apo' başlıklı yazısında Ahmet Altan,
Türkiye'yi küçük bir akvaryuma konşuş iri bir balığa benzetti. Şu
satırlar Altan'ın:
Sürekli olarak akvaryumun kenarlarına çarpıyor.
Yaralanıp bereleniyor.
Büyük, hareketli, renkli, güçlü, taleplerinin ve dertlerinin
farkında, bunları dile getiren, çözüm arayan, tartışan, gelişen bir
toplum yaşıyor burada.
Bu toplum, gelip gelip "devletin" duvarlarına tosluyor.
Özgürleşmeyi, büyümeyi, çeşitlenmeyi yasaklamış bir devlet bu.
Altan devlete yaptığı eleştirilerinin ardından sözü PKK ile
mücadeleye getirdi ve çok tartışılacak sözlere imza attı:
Artık herkes biliyor ki ordu PKK'yı yenemez, bu mümkün
değil.
PKK da orduyu yenemez, bu da mümkün değil.
Bu gerçek, "iki tarafı" da huysuzlaştırıyor.
Biz bu duygusal barikatı nasıl aşacağız?
Bunun ik adımı savaşı ve ölümleri
durdurmak.
Bu, "iki tarafın" anlaşmasıyla gerçekleşebilir.
Anlaşma için de "kuvvetli bir irade", silahlılara "sözünü dinletebilecek" bir karizma gerekiyor.
Kürtlerin "silahlı güçlerini" temsil edebilecek tek bir
isim var bugün, Apo.
Cevat Öneş, Lale Kemal'e, Apo'yla yapılan görüşmeleri açıklamış.
bugün okuyacaksınız, Cumhurbaşkanı Gül de dolaylı sözlerle bu
görüşmeleri doğruladı.
Bunları sürmesi gerekiyor.
"Kürtlerin özerkliğinin" değ bu "pazarlık masasında" yer almasından daha doğal bir şey olamaz, yeni bir Türkiye kurulduğunda bu, herkes için yeni bir hayat biçimi demek.
Bu toplum tazelenecekse, herkes için, her açıdan tazelenecek.
Bunu yapmayabiliriz, her çözüm arayışını reddedebilir ve hep birlikte kendimizi "eski" yapının içine hapsedip, başımızı küçük akvaryumun duvarlarına vura vura yok oluruz.
Ama bir de yaşamak var.
Yepyeni bir devlet ve yepyeni bir toplumla, herkesin utlu ve özgür olacağı bir hayatı yaşamak.
Hayat da, ölüm de bu toplumun önünde duruyor.
Kendi geleceğimizi de, çocuklarımızın geleceğini de biz belirleyeceğiz.
Kendi geleceğimizi belirleme gücünü kader bizim elimize verdi.
O gücü taşıyacak bilek ve akıl varsa yaşarız, o akıl yoksa hep birlikte savrulur gideriz.