Ahmet Altan iktidara 'sopa'yla vurdu

Abone ol

Ahmet Altan'dan iktidara arka arkaya ikinci bomba geldi. Hiç mi utanmanız yok diyen Altan zehir zemberek yazdı.

GAZETECİLER.COM - Taraf ile iktidar arasındaki Stratfor düellosunda Ahmet Altan, "hadi bakalım bir daha" deyip zehir zemberek ikinci bir yazı kaleme aldı.

Kırıp dökmeden eleştirmek için gayret ettiklerinde farklı bir tavırla karşılaştıklarını belirten Altan, "o zaman sopa" gibi anlatalım deyip bombaladı.

Gölge CIA ile resmi ortak olan Sabah Gazetesi'ni de ağır bir dille eleştiren Ahmet Altan, şu satırları not düştü;

İBRAHİM KALIN'I GİZLEYELİM NOTU
Taraf'ın bugün yayınladığı belgede danışman İbrahim Kalın için çok önemli kaynak deniliyor. İşte yazılanlar;

“Derin Posta” gösteriyor ki, Stratfor Türkiye’deki bazı gazetelere haber yaptırmak istediğinde, George Friedman’ın 14 Eylül 2010 tarihli e-postasında “Bu adam büyük bir kaynak... Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır” diye söz ettiği İbrahim Kalın’dan yardım alıyor.

7 Eylül 2010 tarihinde Kalın, Friedman ve Karman Bokhari’ye gönderdiği epostada gereğinin yapıldığını şu ifadeyle iletiyor:

Sevgili George ve Kamran, Bazı medya kuruluşlarına Stratfor’un Türkiye ve Balkanlar hakkındaki raporunu haber yapmalarını söyledim ve ürettikleri haberlerin linklerini aşağıda gönderiyorum. İbrahim.

Postadaki linkler arasında cnnturk.com ve aktifhaber.com gibi sitelerdeki haberler dikkat çekiyor.

"Danışmanlardan biri, bizim gazetenin bir “karalama kampanyası” yaptığını da yazmış hiç çekinmeden. Gazetelerde Başbakan’ın yandaşlarını okudum, bir “fitne” lafı dolaştırıyorlar. Biz “fitne fücur” yapıyormuşuz.

Bak hele bak. Başbakan’ı da dinlemiştik zaten önceden. O da bizi “taşeronlukla” suçlamıştı. Demek ki anlamamışlar. Demek ki anlatamamışız. Rimbaud’nun o muhteşem dizesini hatırladım, “ben hayatımı incelikler yüzünden kaybettim”.

Biz kırıp dökmeyelim derken bunlar utanmayı bir kenara bırakıp bizi suçlamaya kalkışıyorlar. Normalde bir hükümeti götürecek bir skandalla karşı karşıyayız ama maşallah yüzsüzlük almış yürümüş.

SOPA GİBİ ANLATALIM 

Ahmet Altan yazısının bu noktasında "Hadi bakalım o zaman, daha net, daha açık, daha “sopa” gibi anlatalım" dedikten sonra zehir zemberek şu satırları not düşüyor;

"Hiç mi utanmanız kalmadı sizin?

Bu Stratfor’un Türkiye’de ortağı olan gazeteler var. Bu gazetelere açıkça istihbarat soruları soruyor ve cevaplarını alıyor.Bu gazetenin yöneticileri kim? Başbakan’ın çok yakınları.

“Parayı atınca müziği çalan müzik kutusu” arayan etrafına baksın bence. Hiç mi izanınız, adabınız, ahlakınız kalmadı sizin?

Yabancı istihbarat kuruluşlarına “istihbarat” sağlamak meşrebinize, milliyetçiliğinize, inancınıza çok mu uygun ki o istihbaratı sağlayanları değil de, o istihbarat kaynaklarını açıklayanları suçlamaya yelteniyorsunuz?


NAGEHAN ALÇI'YA STAR YAZARINDAN "ÇIPLAK" AYAR...
DİĞER SAYFADA...
[PAGE]ALÇIYA ÇIPLAK TEPKİ
 
GAZETECİLER.COM
Dünyaca ünlü Femen grubunun İstanbul'daki eylemi 24 ekranlarında ilginç bir polemiğe konu oldu. Ahmet Kekeç ile Nagehan Alçı grup üyelerinin gözaltına alınması üzerine sert bir tartışmaya tutuştu.

Nagehan Alçı, eylemcilerin gözaltına alınmasını eleştirirken konuyu ifade ve muhalefet özgürlüğü içinde ele aldı. Ahmet Kekeç ise 'burası Türkiye, İsveç değil buranın kendine göre kabul sınırları var' diyerek Alçı'ya itiraz etti. Nagehan Alçı ise kabul sınırları üzerinden görüş bildirmek zorunda olamayacaklarını özgürlükler için mücadele etmeleri gerektiğini söyledi. Türk toplumunun gerçeklerine dikkat çeken Kekeç ise "Nagehan sen bu çıplak gösteri özgürlüğü için mücade et ben etmem" diyerek Alçı'yı fena bozdu...



GÖLGE CIA STRATFOR'A ÖVGÜLER DİZİN ÜNLÜ YAZAR
MEĞER KİMMİŞ? DİĞER SAYFADA...
[PAGE]
EMRE AKÖZ STRATFOR'U ÖVÜNCE
TEŞEKKÜR ALMIŞ

GAZETECİLER.COM -
Taraf'ta bugün yayınlanan Stratfor belgelerinde Sabah Gazetesi'nin ünlü ismi Emre Aköz'ün de ismi yer alıyor.

Derin Posta'daki verilere göre, Aköz, Stratfor hakkında övgü dolu bir yazı kaleme aldı.
Bunun için Stratfor da "ona teşekkür" etti...

İşte Taraf'taki konuya ilişkin haber;

"Bilgi alışverişinin yanı sıra, Türk medyasındaki haber ve yazılarla reklamının yapılmasının da Amerikan kuruluşu için önemli olduğu anlaşılıyor.

26 Kasım 2010’da
yine Emre Doğru, Stratfor yöneticilerine, “Sabah’ta Stratfor’la ilgili bir haber daha” başlıklı bir elektronik posta göndermiş:

”Konfedere ortağımız Sabah’taki meşhur bir köşe yazarı olan Emre Aköz bugünkü makalesinde Stratfor’dan ve George’dan söz etti.

Aköz, Türk dış politikası ve AKP konusunda paranoyak olanların Amerikan istihbarat ve stratejik düşünce merkezi Stratfor’un kurucusu, siyasetbilimci George Friedman’ı dinleyebilmelerini ve Friedman’ın onlara Türkiye’nin gelecekte nasıl başlıca küresel güçlerden biri haline geleceğini anlatmasını dilediğini söylüyor.

Makalesinde G’nin Türkiye konusundaki haftalık raporuna doğrudan bir atıf yok. Ona nazik sözleri için teşekkür ettim ve G’nin Türkiye konusundaki haftalık raporunu gönderdim.

FETHULLAH GÜLEN İÇİN DÜĞMEYE BASAN GAZETECİ
ALİ KIRCA MI? DİĞER SAYFADA
[PAGE]GÜLEN İÇİN DÜĞMEYE KIRCA MI BASTI?
GAZETECİLER.COM - Radikal  yazarı Oral Çalışlar, 28 Şubat sürecinde Fethullah Hoca’ya yönelik linç kapmanyasını hatırlattı. O günlerde de çok konuşulan "düğmeye kim bastı" sorusuna Gülen'in kasedini ATV'de yayınlayan Ali Kırca'nın "Düğmeye ben bastım..." diye yanıt verdiğini hatırlattı.

İşte Oral Çalışlar'ın köşesinde kaleme aldığı o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

18 HAZİRAN '99 GECESİ ŞOK GECESİYDİ

"18 Haziran 1999 gecesi, cemaat açısından tam bir şok gecesidir. Fethullah Hoca’nın yıllar önce yaptığı konuşmalardan derlenmiş ve özel olarak düzenlenmiş kaset önce Ali Kırca’nın sunduğu ATV ana haber bülteninde yayımlanmış, ardından Siyaset Meydanı programında aynı konu işlenmişti. Ali Kırca programa başlarken ertesi günkü Sabah gazetesinin manşetini göstermişti: “Maske düştü”. Diğer gazeteler ve TV’ler de bu kaset olayından yola çıkarak kampanyaya katılmışlardı.
"

PEKİ DÜĞMEYE KİM BASTI?

O günlerde sık sık kurulan bir cümle şuydu: “Düğmeye kim bastı?” Bu cümle ile çoğunlukla ‘dönemin egemeni’ olan orduya gönderme yapılıyordu.
Ali Kırca, kaseti yayımlayan kişi olarak, ‘yaptığının arkasında duran’ bir yaklaşım sergiledi. Kendisi, (...) Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında şunları söylemişti:

“Son günlerin en can alıcı sorusu şudur: Düğmeye kim bastı? En çok merak edilen, en çok araştırılan, buna karşılık cevabı bulunamayan bu soruya en kestirme yanıtı verebilirim: Ben bastım.

ZAMANLAMA BANA AİTTİR

Eğer geçen hafta konuyla ilgili bir Siyaset Meydanı programı yapmaya karar vermeseydim ve bunun sonucunda bazı kasetler ortaya çıkmasaydı, bütün bu gelişmeler yaşanmayacaktı. Öyleyse ‘Düğmeye ben bastım’.
Zamanlama da bana aittir.

Kasetlerin derin devletin istemiyle yayımlandığı ya da uzun süredir elimizde olduğu ya da daha 40-50 kaset olduğu vb... Biliyorum ki hiçbiri doğru değil bunların...” (23 Haziran 1999, Sabah)

DÖRT BİR TARAFTAN KUŞATILDI... NAZLI ILICAK SONUNDA
BÖYLE PATLADI...
[PAGE]DÖRT BİR TARAFTAN KUŞATILDI

GAZETECİLER.COM - 28 Şubat sürecinde medyanın asli bir rol almadığını, Aydın Doğan'ın masum olduğunu savunan çıkışlarıyla muhafazakar medyadan sert eleştiriler alan Nazlı Ilıcak eleştirilere canlı yayında cevap verdi. Ilıcak, "haysiyetimle çalışıyorum. Kimseyi de ihbar etmedim. Bana eleştiri yapanların Aydın Doğan karşısında nasıl iki büklüm olduklarını da biliyorum." dedi.

 "28 Şubat'la böyle rövanşist bir şekilde hesaplaşamayız" diyen Ilıcak bu görüşleri nedeniyle yıpratılmak istendiğini söyledi.

"Ben Tuncay Özkan veya Balbay'ı hiç bir zaman ispiyonlamadım. Bu eleştirilerin altında rövanşist bir duygu var. Bir yerlere gelememiş insanların haset ve kıskançlığı var. Ben başarılı bir gazeteciyim. Gidip ağlamam... NTV'den kovulduktan sonra Banu gibi göyaşları dökmedim. Gidip iş aradım... Haysiyetli bir şekilde çalışıyom. Bana eleştiri yapanların Aydın Doğan karşısında nasıl iki büklüm olduklarını da biliyorum."

Kendini eleştiren kişilerin 'tutuklanacak gazeteciler' listeleri yayınladığı söyleyen Ilıcak 28 Şubat üzerinden bir cadı avı ve korku iklimi yaratılmaması gerektiğini vurguladı. "Ben sürüye katılmam, hiç bir zaman sürü üyesi olmadım" diyen Ilıcak, Akif Beki, Hilal Kaplan, Salih Tuna gibi isimleri topa tuttu...



TARAF YAZARI LEMAN'A KAPAK OLAN KARİKATÜRÜ İÇİN
ŞAŞIRTAN BİR TEPKİ VERDİ
[PAGE]
BARANSU BU KARİKATÜR İÇİN DEDİ Kİ...
GAZETECİLER.COM
Taraf muhabiri Mehmet Baransu, mizah dergisi Leman'a kapak olmuş, "yargılanacak gazeteciler"in isim listesini köşesinde yazdığı için eleştirilmişti. Baransu Twitter'da Derginin kapağındaki eleştiriye yanıt verdi.

Kapağı beğendiğini kaydeden Baransu ilginç bir tepki verdi:

"LEMAN'ın kapağını beğendim. Birçok aptalca espri ve düşük zeka gösterisinin yanında oldukça başarılı bir espriydi."

İşte Leman'ın Baransu'yu hedef alan kapağı:



Günün Önemli Haberleri