16 Nisan’a birkaç gün kala Diyarbakır’a gelen
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı(AGİT) benimle de
görüşmüştü.
Aramızda geçen diyalogunun bir kısmını paylaşmak
istiyorum.
-Sizi tanıyabilir miyiz?
-Ben eğitimci yazar, İnsan Hakları Cemiyeti Yönetim
Kurulu Üyesi, İslam İşbirliği Teşkilatı(İİT) daimi gözlemcisi,
Ortadoğu Kongresinin müdavim katılıcısı ve Birleşmiş Miletlerin
takipçisiyim.
-Bey efendi ne kadar gizemli bir yapınız varmış,
-Tabi ki gizemli olacağız siz ta buralara kadar gelip
bizi kontrol ediyor gözlemliyorsunuz, bizim elimiz armut toplamıyor
herhalde.
-Referandum için ne düşünüyorsunuz? Nasıl sonuçlanır
sizce?
-Halktan onay alacağına inanıyorum, yüzdesi o kadar
da önemli değildir.
………………..
*Aslında benim size söylemek istediklerim var;
Geçen sene Birleşmiş Miletler Güvenlik Konferansına
katılmıştım, söz sırası bana geldi dedim ki, “Bu oluşum ilahi
öğretiyi dikkate almıyor, bu yaklaşımla dünyaya huzur getirmesi
mümkün değildir. Unutmayın insanlık Peygamberlerin öğretilerine
muhtaçtır. Ayrıca BM’nin karar alma usulü de yanlış beş daimi
üyeden biri dahi bir karara şerh koysa karar geçersizdir, bu beş
üye bir karara onay verse 173 üyeden 168’i hayır dese yine bir
anlam ifade etmiyor, önce gidin bu aksaklığı giderin.
Bir de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a da
sahip çıkın, kollayın, destek verin kendisi tüm halklarla barışık
bir yaklaşıma sahiptir, Orta Doğunun huzura kavuşmasını
istiyorsanız onun görüşlerinden yararlanın.
Ben röportajın tamamını yayınlamayayım ama anlayan,
anlamaya açık olan bir vatandaş için bu kadar yeterli olsa
gerek.
Ben, AGİT niye bizi kontrol ediyor demiyorum, dünya
küçülmüş bir köy haline gelmiş varsa bir yerde bir haksızlık
hepimizi ilgilendiriyor, ancak bu hakkı bazıları kendilerine özgü
bir hakmış şeklinde düşünmemeli, bu hak aynı zamanda bizim de
hakkımızdır.
Biz Anadolu insanı olarak kendi aramızda selamlaşmayı
becerebilseydik bu haller başımıza gelmezdi.
Benim vatandaşlarımın bir kısmı hala Kürt
vatandaşlarının hak ve özgürlükleri konusunda kendini aşamamış,
vatandaşının hak ve özgürlüklerini destekleme konusunda ihmalkar
davranıyor tabiî ki böyle yanlışlar yaparsak AGİT de MAGİT de gelir
bizi gözlemler. Muhalefetimiz dahi kendi içi sorununu AİHM’ne
götürmeyi düşünüyorsa vay halimize. Öncelikle ve özellikle bizim
birbirimizi kabullenmemiz lazımdır diye düşünüyorum.
*Bir günün 24 saatinden bir saatini okuma saati, bir
saatini düşünme(tefekkür) saati bir saatini sohbet saati olarak
değerlendirmeyi unutmayın e mi? Göreceksiniz hayatınızın kalitesi
artacak.
Selam ve selametle kalın.