Ağansoy davasına Fransız engeli
Abone olNurullah Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi talimatını verdiği iddiasıyla yargılanan Alaattin Çakıcı'nın yargılandığı dava Fransız adli makamlarının yazısına takıldı.
Nurullah Tevfik Ağansoy'un karısı Hülya (Aynur) Ağansoy, ''Sanık
kocamı bilerek planlı bir şekilde öldürtmüştür. Türkiye'de suç
işlenmiştir. Fransız adli makamlarını arkasına sığınmasın. En ağır
şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Fransız adli makamları
hakkında da gerekli maddi manevi tazminat talebinde bulunacağım''
dedi. Bebek'te, 28 Ağustos 1996 tarihinde Deniz Taksi Çay
Bahçesi'nde Nurullah Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi talimatını
vererek, ''Taammüden adam öldürme suçuna azmettirmek'' suçunu
işlediği gerekçesiyle hakkında daha önce yargılama sürecinde
verilen gıyabi tutuklama kararı şartname gereği geri alınan ve idam
cezasının Türkiye'de kalkmasının ardından iade talepnamesine göre
tekrar yargılanması gündeme gelen Alaattin Çakıcı'nın
yargılanmasına bugün başlandı. Daha önce Fransız adli makamları göz
önünde bulundurularak yargılanamayan ve Avusturya'dan iadesinin
ardından 2002 yılında sonuçlanan Tevfik Ağansoy cinayetinde ayrılan
dosyasının yeniden gündeme gelmesiyle yargılanmasına karar verilen
Çakıcı, tutuklu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden İstanbul 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya getirilmedi. Duruşmada hazır
bulunan öldürülen Nurullah Tevfik Ağansoy'un karısı Hülya (Aynur)
Ağansoy, ''Sanık kocamı bilerek planlı bir şekilde öldürtmüştür.
Türkiye'de suç işlenmiştir. Fransız adli makamlarını arkasına
sığınmasın. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Fransız
adli makamları hakkında da gerekli maddi manevi tazminat talebinde
bulunacağım'' dedi. Duruşmaya avukatı olmadan katılan Ağansoy
ayrıca, ''Duruşmada kendim savunma yapacağım. Hakkımın gasp
edilmesine Adalet Bakanlığı'nın asla izin vermeyeceğinden eminim''
şeklinde konuştu. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen
duruşmaya, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Alaattin
Çakıcı getirilmedi. Hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan sanık
Kamil Özkılıç da duruşmaya katılmazken, aralarında Bozkurt Nuhoğlu
ve Muammer Demirtaş'ın da bulunduğu 4 sanık avukatı ile müdahil
olarak, öldürülen Tevfik Ağansoy'un eşi Hülya (Aynur) Ağansoy hazır
bulundu. Duruşmada Mahkeme Başkanı, Alaattin Çakıcı'nın duruşmada
bulundurulması hususunda yazılan yazıya yanıt verilmediğini
tutanağa geçirdi. Söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin
rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya getirilmemiş olabileceğini
kaydetti. Duruşmada ayrıca, sanık avukatlarının mahkemeye yazmış
oldukları dilekçe okundu. Çakıcı'nın, Ağansoy cinayetinden
yargılanamayacağı belirtilen dilekçede, yargılamanın durdurulmasına
karar verilmesi talep edildi. Duruşmada konuşan sanık avukatı
Bozkurt Nuhoğlu, ''Anayasanın 138. maddesinde, hiçbir makam ve
mercinin mahkemelere talimat veremeyeceği açıktır. Ancak müvekkilim
ile ilgili bu davada Adalet Bakanlığı, müvekkilimin tutuklanması
ile ilgili mahkemeye talimat vermiştir. Bakanlık, anayasal bir suç
işlemiştir. İleriki savunmalarımızda, esas olmak üzere bu hususun
zapta geçirilmesini talep ediyorum'' dedi. Duruşmaya tek başına
katılan Tevfik Ağansoy'un eşi Hülya (Aynur) Ağansoy da, ''Sanık
kocamı planlı bir şekilde öldürmüştür. Fransız adli makamlarının
arkasına sığınmasın. En ağır şekilde cezalandırılmasını talep
ediyorum. Fransız adli makamları hakkında da gerekli maddi manevi
tazminat talebinde bulunacağım'' şeklide konuştu. Mahkeme heyeti,
Fransız adli makamlarına 12 Mayıs 2004 tarihinde yazılan yazıya
cevap verilemediğinden, bu hususun araştırılması ve bu konuda neden
cevap verilmediği konusunun sorulması için Adalet Bakanlığı
Uluslararası Hukuk Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne yazı
yazılmasını, Avusturya makamlarından Çakıcı'nın iade işlemleri ile
ilgili belgelerin gelmesinin beklenmesini karara bağladı. Mahkeme
heyeti ayrıca, Alaattin Çakıcı hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza
Mahkemesi tarafından verilen tevkif müzekkeresinin infaz görüp
görmediğinin tespit edilip, bildirilmesi için Tekirdağ F Tipi
Cezaevi'ne müzekkere yazılmasına ve sanık Çakıcı'nın bir dahaki
celse duruşmada hazır bulundurulmasına karar vererek duruşmayı
erteledi. Alaattin Çakıcı hakkında, ''Taammüden adam öldürme suçuna
azmettirmek'' suçundan müebbet hapis cezası isteniyor. ALAATTİN
ÇAKICI'NIN DOSYASI AYRILMIŞTI Duruşma çıkışında bir açıklama yapan
sanık avukatı Bozkurt Nuhoğlu, ''Mahkemelerin verdiği kararlar
arasında çelişkiler bulunmaktadır. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi,
sanığın celp edilmesini bile istemedi. Fransa ve Avusturya adli
makamlarından İade Sözleşmesi'ni istediler. 3. Ağır Ceza Mahkemesi
ise tüm taleplerimizi reddetti. Çakıcı'yı yargılamaya başlamak
istiyorlar. Bu davayı da izlediniz. Bu duruşma da İade
Sözleşmesi'nin Bakanlık'tan sorulması isteniyor. Birbiri ile
çelişen 3 ayrı mahkeme kararı var. Bence mahkemeler sonunda ortak
bir karar verecektir. Hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Adalet
yerini bulacaktır'' dedi. İstanbul Adliyesi'nden ayrılmadan önce
basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hülya (Aynur) Ağansoy,
duruşmadaki sözlerini tekrar ederek, ''Adalet Bakanlığı'na
sesleniyorum. Ben yalnızım. Gördüğünüz gibi avukat dahi tutmadım.
Hakkımı kendim savunacağım. Adalet Bakanlığı'nın yanımda olmasını
istiyorum. Hakkımızı kimse gasp edemez. Her şeyden önce ben bir
Türk vatandaşıyım. Hakkımın gasp edilmesine Adalet Bakanlığı'nın
asla izin vermeyeceğinden eminim. Çünkü Türkiye bir hukuk
devletidir. Gereğinin yapılacağından şüphem yok'' açıklamasında
bulundu. Mahkemenin kararı ile ilgili olarak da konuşan Hülya
Ağansoy, ''Türkiye ve Fransa arasında adli işlemler vardır. Bu
işlemler yerine getirilecektir. Ancak bu Hülya Ağansoy'un hakkı
gasp edilecek demek değildir. Türkiye'yi ilgilendiren bir konudur.
Türkiye'nin hakkı da gasp edilmiş olur. Çünkü bu vatandaş artık
Türkiye'de ve Türk kanunları ile yargılanmaktadır. Kim hakkımı gasp
ederse, Fransa olsun Avusturya olsun maddi ve manevi tazminat
talebinde bulunacağım. Olmazsa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidip
hakkımı orada arayacağım'' dedi. Bebek'te, 28 Ağustos 1996
tarihinde Deniz Taksi Çay Bahçesi'nin kurşunlanması olayında,
Nurullah Tevfik Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişi hayatını
kaybetmiş, 2002 yılında sonuçlanan davada, Fransa'da bulunan ve
Türkiye'de idam cezası bulunduğu gerekçesiyle iadesi yapılmayan
Alaattin Çakıcı'nın dosyası ayrılmıştı.