Afyon faciasında 5 asker esrarı
Abone olAfyon'da 25 şehit verdiğimiz cephanelik patlamasıyla ilgili ortaya atılan bu iddia çok konuşulacak.
Afyon'daki faciada patlamaya meraklı
bir erin sebep olduğu ihtimali öne çıkıyor. Olaydaki esrarengiz
nokta ise patlamada öldüğü tahmin edilen 5 şehide dair DNA
incelemesinde tek bir bulguya
rastlanmaması.
Radikal'den Deniz Zeyrek'in haberine göre, Afyon’da Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda yaşanan patlamayla ilgili soruşturma sürerken, adli tıpın bütün çabalarına rağmen 5 şehidin cenazelerine ilişkin hiçbir bulgu elde edilemediği öğrenildi.
5 ASKERDEN İZ YOK
Edinilen bilgiye göre, savcılık, DNA’ları eşleşen 19 şehidin
naaşlarını da, diğer 5 asker hakkındaki inceleme bitene dek teslim
etmeme kararı aldı. Yargının bütün şehitler için DNA incelemesinin
tamamlanmasını, böylece yanlış defin ve olası itirazların önüne
geçmek için bu yola başvurduğu öğrenildi. Hem DNA verileri eşleşen,
hem DNA izi bulunamayan 5 kişi için toplanan numuneler, teknik
olanakları daha geniş olan İstanbul Adli Tıp Kurumu ’na
gönderildi.
OLAYIN ŞAHİTLERİNİN HEPSİ ŞEHİT OLDU
Olayla ilgili soruşturma sürerken, görüşlerine başvurulan bütün
personelin ve görgü tanıklarının olay yerinden uzakta olduğu, bu
nedenle de olayın oluş şekli konusunda tanıklardan işe yarar bilgi
alınamadığı bildirildi. Yani olayın şahitlerinin hepsi şehit olmuş.
Görgü şahidi bulunamamasının bir nedeni de taşıma işleminin,
kurallara aykırı bir şekilde hava karardıktan sonra, hem de kamyon
farlarının ışığında yapılmış olması.
MERAKLI ACEMİ ER Mİ PATLATTI?
Komutanların ve olayla ilgili teknik inceleme yapan askeri
uzmanların ilk değerlendirmelerine göre, büyük patlamayı bir el
bombasının patlaması tetiklemiş olabilir. Çünkü, 2010’da alınan
‘Küçük mühimmat depolarını kapatıp, envanterdeki mühimmatı büyük
depolara kaydırmak’ kararı doğrultusunda Susurluk’tan getirilen ve
mühimmat deposuna hava karardıktan sonra taşınan patlayıcılar el
bombasıydı ve kasalarda üç çeşit el bombası vardı. Bu el
bombalarının iki türü Makina Kimya Kurumu’nun ürettiği, kasalara
gövdesi ve pimi ayrı yerleştirilmiş bombalardı. Üçüncü tür ise
Alman yapımı olan ve fünyesi üzerinde bulunan el bombalarıydı. MKEK
bombalarının pimi ayrı olduğu için düşme ya da acemi askerlerin
müdahalesiyle patlama ihtimali çok düşük. Ancak, Alman yapımı el
bombasının pimi tek parmakla bile çekilebilecek şekilde ve üzerinde
bulunuyordu. Komutanlar ve araştırmayı yapan askeri personel,
patlamanın Alman yapımı bir el bombasının meraklı bir er tarafından
pimi çekilmek suretiyle patlaması ihtimalini, ‘tahminler
listesi’nin ilk sırasına koydular. Komuta kademesine ve hükümete
verilen ön brifinglerde de bu görüşe yer verildi.