AFAD Türkiye Veri Merkezi protokolü imzalandı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Türkiye Veri Merkezi’ne ilişkin, “Hangi kurum hangi işi yapacak, Allah vermesin bir deprem olduğunda ...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Türkiye Veri Merkezi’ne
ilişkin, “Hangi kurum hangi işi yapacak, Allah vermesin bir deprem
olduğunda sıfır zamanda düğmeye basıldığında hangi kurum hangi
görevi yerine getirecek onu belirleyen bir yönetmelik bu. Bütün
kurumlarımızın iş tanımı tek tek yazıldı. Çok büyük bir yönetmelik,
kapsamlı” dedi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)
tarafından Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK), Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) teknik
işbirliğinde ‘AFAD-Türkiye Deprem Veri Merkezi (AFAD-TDVM)’
protokolü törenle imzalandı. JW Mariott Otel’deki törende konuşan
Başbakan Yardımcısı Atalay, protokolün hayırlı olmasını dileyerek,
“Afet gibi bir konuyu bugün gündemimizde görüşüyoruz. Önemli bir
koordinasyonu burada sağlamış oluyoruz” diye konuştu.
Her gün değişik afetlerle karşılaşıldığını ve bugünlerde bazı
yerlerde kar afeti olduğunu kaydeden Atalay, geçen hafta Güneydoğu
ve Doğu Anadolu Bölgelerinde ciddi kar yağışında afetle mücadele
ettiklerini söyledi. Gerekli tedbirlerin önceden alınması
gerektiğini belirten Atalay, “Ülkemizle ilgili afete baktığımızda,
ülkemizin en önemli afet konusu daima deprem olmuştur. Hem
yaşadıklarımız, hem tarih boyunca bu coğrafyada yaşananlar, hem de
önümüzdeki risk verileri Türkiye ciddi bir deprem kuşağındadır.
Bölgelerimizin neredeyse tamamı deprem riskine açıktır. Yılda
ortalama küçüklü büyüklü 25 deprem olmaktadır ülkemizde.
Dolayısıyla Türkiye olarak biz depremle yaşamayı, deprem öncesi
hazırlıkları iyi yapmayı, deprem sonrası sonuçlarıyla iyi baş
etmeyi bilmemiz, öğrenmemiz gerekiyor ve bugünde bunlardan birisini
burada gerçekleştirmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.
“AFET ACİL YÜKSEK KURULU İLE İLGİLİ AFETLE İLGİLİ 2023’E UZANAN
STRATEJİ BELGELERİNİ VE DEPREMLE İLGİLİ TEMEL STRATEJİLERİ
HAZIRLADIK”
Atalay, hükümet olarak afet konusunda yaptıklarını şöyle
özetledi:
“Son 2 yıl özellikle bizim aslında yapılanmamızı baştan sona
yenilenme dönemi olmuştur. Yani AFAD kurduktan sonraki. AFAD
biliyorsunuz 2010 yılının sonunda kurulmuştur ama çalışmalarına
2011 ortalarından itibaren başlamıştır. AFAD’tan önce değişik
kurumlarımızda, değişik birimlerimizde afetlerle mücadeleyle,
İçişleri Bakanlığında Sivil Savunma Genel Müdürlüğü vardı.
Bayındırlık Bakanlığında Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Başbakanlıkta
Acil Durum Genel Müdürlüğü vardı ve dağını bir yapıydı. Hem afetle
ilgili birimler dağınıktı hem de bir afet durumunda tüm diğer
kurumları yapıları koordine etmek tabi çok zordu. Bu düşünceden, bu
tespitten hareketle bunların hepsini bir araya getiren AFAD’ı
kurduk. Yani bütün bu birimler bir araya geldi ve Başbakanlık
şemsiyesi altında bu başkanlığımız kurulmuş oldu. O günden bugüne
de hem afet öncesi hangi tedbirleri daha iyi alabiliriz, hem de
afet sonrası en etkili müdahaleyi nasıl yaparız bunun
üzerindeyiz.”
Atalay, ayrıca Afet Acil Yüksek Kurulu ile ilgili, afetle ilgili
2023’e uzanan strateji belgelerini ve depremle ilgili temel
stratejileri hazırladıklarını kaydederek, “Depremle ilgili temel
kanunlarımızı çıkardık. Türkiye’deki bütün yapılar gözden
geçirilecek ve depreme dayanıklı olmayan yapılar yıkılacak. Bu
şuanda yürüyor bu çalışma. Bunun tabi maliyeti çok yüksek ama
deprem riski en fazla illerimizden başlayarak bunu
gerçekleştireceğiz inşallah. İkincisi deprem sigortası ile ilgili
mevzuatı yeniledik. Deprem sigortası mecburiydi, aslında vardı ama
belgesi yoktu. Geçen sene 2012’de bunu yeniledik. Artık bir konut
alan, yaptıran her ne şekilde bir konuta taşınan deprem sigortası
ile ilgili depremle ilgili boyutunu değerlendirmeden, yerine
getirmeden elektrik aboneliğini bile bağlatamayacak” ifadelerini
kullandı.
Kurumlar arası koordinasyonda çok ileri adımlar attıklarına değinen
Atalay, “Şuanda bir yönetmeliğimiz var. Bu yönetmelik tam da şu
günlerde yayımlanmak üzere. İnşallah yıl bitmeden yayımlatmaya
uğraşıyoruz. Hangi kurum hangi işi yapacak, Allah vermesin bir
deprem olduğunda sıfır zamanda düğmeye basıldığında hangi kurum
hangi görevi yerine getirecek onu belirleyen bir yönetmelik bu.
Bütün kurumlarımızın iş tanımı tek tek yazıldı. Çok büyük bir
yönetmelik, kapsamlı. Bunun üzerinde yaklaşık 7-8 aydır
çalışıyoruz. Bütün kurumlarımızla birebir görüşmeler yapıyoruz.
Çünkü, afetle ilgili çalışma bütün kurumları ilgilendirir. O
koordinasyon iyi olmazsa, bir ayak görevini iyi yapmazsa sizin
çalışmalarınız o zaman yeterli olmuyor. Biz bunu son Van depreminde
de en açık şeklinde yaşadık. Dolayısıyla bu koordinasyonu çok
önemli görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Koordinasyonda gelinen noktayı da anlatan Atalay, TSK’dan THY’ye ve
belediyelere kadar bütün kurumların afet zamanında neler
yapacağının belirlendiğini ifade etti.
“AFAD’A BİZ 25 DEPO YAPTIRIYORUZ”
Lojistik depolarına da değinen Atalay, “Şuanda Türkiye’yi 25
bölgeye ayırdık ve AFAD olarak lojistik depolar yaptırıyoruz.
Bunların 23’ünün inşaatı devam ediyor, 2’si ihale halinde. TOKİ
bunları yapıyor. Bunu niçin yaptırıyoruz? Bunu özellikle ifade
etmek istiyorum. Çünkü biz Van depreminde pek çok boyutu iyi
yürütürken lojistikte bazı sıkıntılar çıktı. Gecikmeler oldu.
Bugüne kadar afet durumunda lojistiğin tek sahibi Kızılay’dı. Halen
Kızılay, Kızılay bizim göz bebeğimiz ama Kızılay’ın lojistiği ile
bazı yetersizliklerde yaşanıyor. Onun için AFAD’a biz 25 depo
yaptırıyoruz. Bu 25 deponun yeri belirlenirken afet risk bölgeleri,
deprem risk bölgeleri esas alındı. Depoların büyüklüğü oradaki
nüfusa göre risk haritalarına ve risk durumuna göre ve o depolarda
bunlar çok modern depolar her şey olacak” şeklinde konuştu.
Van depremi öncesi elimizde hazır olması gereken çadır stokunun 50
bin olduğunu kaydeden Atalay, “Şuanda biz onu 120 bin civarına
çıkardık. Şuanda hepsi yapıldı ve hazır. Hem odaları olan
soğukluğa, sıcaklığa göre kumaşları değişik, daha geniş bu
çadırlarımızın hepsi hazır” dedi.
Afet öncesi hazırlığın önemini anlatan Atalay, “Okullarımızdan
başlayarak iş yerlerimize, üniversitelerimizde ve bütün ailelerde
afete hazır bir toplum oluşturmak çok önemli. Bu konuda da AFAD
çalışmalar yapıyor. Güzel dokümanlar üretti, Milli Eğitim Bakanlığı
ile Çalışma Bakanlığı ile görüşmeler yaptı. Bunların devreye
girmesi konusunda da iyi çalışmalar yapılıyor. Bütün bunları hep
bütünlük içerisinde yürütmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Yapılanların derleme, toparlama olduğunu söyleyen Atalay, “Veriler
bir yerde toplansın. Yaklaşık buradaki protokolle veri toparlayacak
istasyonun sayısı 750’ye ulaşıyor. Bir araya gelecek bu bütün
istasyonun topladığı veriler, AFAD’ta bunlar toplanacak,
temizlenecek, derli toplu veriler haline getirilecek çabucak ve
bunun tekrar üniversitelerimize ve o kurumlara dağıtım yapılacak.
Türkiye geneli bütün istasyonlardan alınan veriler bir bütün rapor
halinde kendilerine gönderilecek. Bunun eminim üniversitelerde
yapılacak çalışmalara bir katkısı olacak” dedi.
“AFAD TDVM, ÖNCELİKLE ULUSAL VE BÖLGESEL ARDINDA DA ULUSLARARASI
ALANDA CİDDİ ÇALIŞMALAR YÜRÜTECEK”
AFAD Başkanı Fuat Oktay ise, Türkiye Deprem Veri Merkezi sayesinde
kaynak israfı ve koordinasyon eksikliğinin önüne geçileceğini
belirterek, deprem zararlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların
devam ettiğini söyledi. Gelişmiş ülkelerde de deprem veri merkezi
ya da deprem veri bankası adı altında benzer oluşumlar bulunduğunu
kaydeden Oktay, AFAD TDVM’nin öncelikle ulusal ve bölgesel,
ardından da uluslararası alanda ciddi çalışmalar yürüteceğini
belirtti. Oktay, Türkiye’de ulusal ve yerel ölçekte zayıf ve
kuvvetli deprem gözlem ağı kuran ve işleten kurum, kuruluş ve
üniversitelerin bulunduğunu ifade etti. Deprem gözlem ağlarının
deprem riskini azaltma ve deprem kayıplarının en aza indirgenmesi
çalışmalarında vazgeçilmez bir unsur olduğunu vurgulayan Oktay, "Bu
çalışmalar büyük ölçüde kamu kaynakları kullanılarak
yürütülmektedir. Bu işletim şekli, kaynak israfı ve koordinasyon
eksikliği sorununa da yol açabilmektedir. Bu kaynak israfı ve
koordinasyon eksikliğinin önüne geçilmesi, istasyonların ve alınan
verinin kalitesi ile güvenirliğinin standartlara uygun hale
getirilmesi için ilgili kurum, kuruluş ve üniversiteler arasında
işbirliğini gerektirmektedir” diye konuştu.
Oktay, merkezin sismik ağları işleten kurum, kuruluş, üniversite ve
araştırma merkezlerinin işlettiği sismik ağlardan elde edilen
sayısal deprem verilerinin eş zamanlı aktarılmasıyla verilerin
standart hale getirilmesini, depolanmasını, saklanmasını, belirli
kurallar çerçevesinde ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılara
dağıtılması işlemlerini yürüteceğini de söyleyerek, merkez
sayesinde konuyla ilgili bilgi kirliliğinin azaltılacağını, 7 gün
24 saat hizmet verecek merkezin internet sitesinin de bulunacağına
dikkati çekti.
TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Ahmet Kaplan ve AFAD Deprem Dairesi Başkanı
Murat Nurlu da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından
AFAD-Türkiye Deprem Veri Merkezi (AFAD-TDVM) protokolü
imzalandı.